'El dokuma halılarımız, ileride müzelerde izleyeceğimiz ürünler haline gelecek'
Kayseri'de el dokuma halı sektöründe faaliyetlerini gösteren işletme sahibi Mustafa Bal, el dokuma halıya olan ilginin azaldığını ifade ederek 'El dokuma halılarımız ileride müzelerde izleyeceğimiz ürünler haline gelecek. Çünkü dokuma, imalat bitti' dedi.
Kayseri’de el dokuma halı sektöründe işletme sahibi olan Mustafa Bal, el dokuma halılara olan ilginin giderek azaldığını belirtti.
Mustafa Bal, “Ölmeye yüz tutmuş mesleğimizi ayakta tutmaya çalışıyoruz. Elimizden geldiği kadar alıp satmaya çalışıyoruz. Müzayede yapıyoruz Kayseri'de. Açık artırma usulü. Ürünler geliyor. Ve ürünler bize bir gün önceden getiriliyor. Biz de onları mezata koyuyoruz. 100’e yakın esnafımız geliyor. Onlar açık artırmaya başlıyor. Ürünün değeri neyse aşağı yukarı satabileceği şekilde esnaflar. Daha sonra fiyatını buluyor. Sahibini arıyoruz. Ürünü satmak istiyor musun diye soruyoruz. Satmak istiyoruz diyorsa ürününü veriyoruz. Ücretini ödüyoruz. Ürünü de karşı taraf esnafa vermiş oluyoruz. Burada tamamen el dokuması Bünyan, Yahyalı, Taşpınar halıları var. Daha çok kilimler satılıyor. Yine Konya kilimi, Kayseri kilimleri, Aksaray'ın kilimleri, Mut kilimleri, Fethiye kilimleri gibi ürünler oluyor. Şimdi burada biraz daha Ege yöresinin ürünü az çıkıyor Kayseri'de ama genelde Anadolu bizim bu yörelerin çevrelerin ürünleri çıkıyor. Gurbetçilerimiz herhangi bir ürün almak istediğinde zaten bizim buralarda normal kendi perakende mağazalarımızdan alabiliyorlar. Bizim bu satılmak istedikleri ya da yaptığımız müzayedeye genelde katılmıyorlar. Kayserililerin ilgisi düşük. Bizim Türk insanımızın da ilgisi düştü. Şimdi artık bunun kullanımı zor zannediyorlar. Temizliği zor zannediyor evde kadınlarımız. Aslında sırf bu yüzden zaten düşmesinin sebebinin başlıca bu yani. O yüzden talep çok düşük. Artık gençler, yeni nesil biraz daha minimalist takılıyor. Halı artık kullanmıyorlar neredeyse. Kullananlar da orta yaş ve üst grup oluyor” diye konuştu.
El dokuma halıların ilerde müzelerde sergilenebileceğini ifade eden Mustafa Bal, “Yaklaşık şöyle tahminimiz var; 15-20 yıl sonra muhtemelen yurt dışında, Amerika'da, Avrupa'da cebimizden para ödeyerek onların müzesinde izleyeceğiz. Biz kendi dokuduğumuzu, bu kültürü bizim kendi kültürümüz olan bu parçaları muhtemelen müzede izleyeceğiz. Türkiye'de halı müzeleri açılırsa 15-20 yıl sonra oralara para verip izleyeceğiz. Yani diyeceğiz ki; bunu benim nenemde dokurdu diye gideceğiz. Çünkü insanları geçmişe de götürüyor çoğu insanı. Yani el dokuma halılarımız ileride müzelerde izleyeceğimiz ürünler haline gelecek. Çünkü dokuma, imalat bitti. El emeği, göz nuru, kültür, bir sürü hikaye var. Bir el dokuma halısı deyip sadece geçiyoruz. Bu bana çok şey ifade ediyor. Ya da bu işle uğraşana çok şeyler ifade ediyor. Çünkü halıyı dokurken kız evlenmek istemiş. Annesine, babasına mesaj vermiş. Sandık kısmı yapmış mesela. İçine motifleri doldurmuş. Annesine, babasına verdiği mesaj işte ben sandığımı doldurdum. En sonunda çeyiz halısı olarak evime sereceğim halılarımı da dokudum artık evlenmek istiyorum demiş. Böyle mesaj vermiş. İnceliği düşünebiliyor musunuz? Ya o kadar inceydik. O kadar kültürümüz o kadar güzeldi ama şu an maalesef rağbet kalmadı. Dokuyan kalmadı yani. Eli belinde motifleri var, Türk kadınlarımızın genelde. Veya anahtarlı dediğimiz desenden dokunmuş. Boncuk dikmiş. İğde ağacı dikmiş buraya mesela. Bunlar hep nazar için mesela. Evine serdiğinde bu şekilde hem nazarlık olsun. Hem de dokuduğu ürünü kullanmak amacıyla yapmış bunları” ifadelerini kullandı.
Bakmadan Geçme





