• Haberler
  • Gündem
  • Gazeteci yazar Taha Kılınç, Doğu Türkistan'da tanık olduğu insanlık dramını anlattı

Gazeteci yazar Taha Kılınç, Doğu Türkistan'da tanık olduğu insanlık dramını anlattı

Kayıp Coğrafyanın İzinde: Doğu Türkistan Seyahatnamesi kitabının yazarı, Gazeteci Yazar Taha Kılınç'ın geçtiğimiz aylarda Doğu Türkistan'a yapmış olduğu seyahat sonrası gözlemleri ve tanık olduğu Çin zulümlerini anlattığı kitabı çerçevesinde TvKayseri Medeniyetin İzleri programında Osman Gerçek'e konuk oldu.

Yeni Şafak Yazarı Taha Kılınç, seyahat serüveni ve Doğu Türkistan’da tanık olduğu ve gözlemlediği Çin’in zulümlerini ve insanlık dışı muamelelerini TvKayseri’de anlattı.

Çocukluk yıllarından beri İslam Dünyası’na ilgi duyduğunu belirten Gazeteci Yazar Taha Kılınç, bir iki ülke hariç İslam Dünyasında bulunan tüm ülkeleri gidip, gördüğünü, orada yaşananlara tanık olduğunu, 30 yıldır bu coğrafyayı anlamaya ve anlatmaya çalıştığını ifade ederek, sınırlarımızın dışını sınırlarımızın içine tercüme etmeye çalıştığını belirtti.

Aramıza çizilen sınırların fuzulî olduğunu, bu coğrafyada yaşana insanların farklı olmadığını, uzak yakın bizim insanımıza, ümmetimizin diğer parçalarını anlaşılır kılmaya çalıştığını ifade eden Taha Kılınç, en son gittiği Doğu Türkistan coğrafyasını saha içinden gözlemleme imkanı bulduğunu, orada yaşananları teyit etmek durumunda olduğunu, yaptığının bir anlamda aracılı etmek olduğunu ifade etti. 

Doğu Türkistan’ın potansiyelini iyi anlamak gerektiğini belirten Kılınç, bu coğrafyadan yakın tarihimizde, 1933’te Kaşkar’da ve 1944’te Gulca’da  iki tane İslam Cumhuriyeti kurmuş bir coğrafya olduğunu, Rusya, Çin ve alt tarafta İngiltere’nin hakim olduğu 3 büyük gücün kesişim noktasında, böyle bir tecrübeyi ortaya koymanın büyük bir iş olduğunu söyledi. Çin’in özellikle bu tecrübenin ortaya konduğu şehirleri büyük bir gözetim altında tuttuğunu, oradaki bu tecrübe ve potansiyelin farkında olduğunu ve bu potansiyeli  köküne kadar kazımak için, Uygurların bu kimliğini yok etmek için sistematik bir asimilasyon politikası güttüğünü ifade ederek bu coğrafyada geleceğe dair ümitvar olmamızı gerektirecek bir zemin olduğunu vurguladı.

Doğu Türkistan’da yaşanan gerçekliği gördüğümüz şekilde olduğu gibi gözlemlemek için oraya gittiğini, camileri kapalı bulduğunu, hiçbir şekilde ezan sesinin duyulmadığını, girmek istedikleri camiye sokulmadıklarını, bazı camilere bilet alarak ancak turist gibi girilebildiğini, bu camide 2 rekat namaz kılmalarına bile müsaade edilmediğini, bazı camilerde Cuma namazından önce gelen bir avuç ihtiyara Çin’e sadakat yemini ettirildiğini, Urumçi’de bir iki camiye ancak girebildiklerini, camilerde 60 yaş sınırı olduğunu, bazı camilerde bir avuç göstermelik yaşlı cemaatin ancak olduğunu gözlemlediklerini belirten Kılınç, bu yaşlı kesiminde öldükten sonra artık camilerin tamamen boşaltılmış olacağını ve bunları da artık kullanılmıyor diyerek, buna da dünyayı şahit tutup kapatarak veya bara çevrilerek kökün kazınmak istendiğini ifade etti. 

Kaçkar’da çok sayıda kapatılmış, içkili restorana ve bara çevrilmiş cami gördüklerini ifade eden Kılınç, bunları tek tek fotoğrafladığını vurguladı.

Girdikleri camide görevlilerin kendilerini sürekli bir kamerayla gözetlediğini, sürekli takip altında tutulduklarını, birçok kenti gezdikleri 8 gün boyunca tek bir tesettürlü görmediklerini, Kaçkar’da sadece 3 tane sakallı ihtiyar görebildiklerini, bu üç kişinin de şehrin turistlik hayatına adeta göstermelik monte edilmiş göstermelik  şahıslar olduğunu, doğal sakallı hiçbir amcanın kalmadığını, her yerin kameralarla gözetlendiğini, benzin istasyonlarına bariyerlerle çevrili olduğunu izin alınarak girilebildiğini, şehir giriş ve çıkışlarında sürekli kontrollerden geçtiklerini, bütün delici kesici aletler işyerlerinde zincirlerle tezgaha sabitlenip monte edildiğini, evlerdeki bıçakları QR koduyla sahiplerine zimmetlendiğini gözlemlediklerini ifade eden Kılınç, aile mahremiyetinin hiçe sayılarak Çinli kontrolcülerin günlerce Müslümanların evlerinde kalıp onları denetleyip bu aile hakkında olumlu veya olumsuz rapor düzenlediklerini ifade etti. Şüpheli ve radikal buldukları ailelere baskı yaptıklarını, gençlerini aileden uzaklaştırdıklarını da sözlerine ekledi.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme

Kayseri Gündem - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0533 704 84 10
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!