Mide bulantısı, halsizlik ve ateş gıda zehirlenmesinin işareti olabilir
Günlük hayatta karşılaşılabilen sağlık sorunlarından birisi olan gıda zehirlenmesi mide bulantısı ve kusma, karın ağrısı, baş dönmesi ve halsizlik, ateş, bağ ve kas ağrısı, iştah kaybı ve ağız kuruluğu belirtileri gösteriyor. Uzmanlar, gıda tüketildikten sonra bu belirtilerle karşılaşıldığında vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini vurguluyor.
Gıda zehirlenmesine yol açan temel nedenin tüketilen gıdalarda mikroorganizmaların bulunması olarak biliniyor. Gıda kaynaklı zehirlenmelerin çoğu da uygunsuz saklama, pişirme ya da temizlik koşullarına bağlı oluyor. Gıda zehirlenmesinin belirtileri mide bulantısı ve kusma, karın ağrısı, baş dönmesi ve halsizlik, ateş, bağ ve kas ağrısı, iştah kaybı ve ağız kuruluğu belirtileri gösteriyor. Uzmanlar, belirtilerin görüldüğü takdirde gıda zehirlenmesine karşı sağlık kuruluşlarına başvurulması gerektiğini vurguluyor.
GIDA ZEHİRLENMESİ SONRASI ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR NELERDİR?
Gıda zehirlenmesi çoğu zaman birkaç gün içinde kendiliğinden düzelir ancak bazı durumlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle tedavinin gecikmesi veya hastanın yeterli sıvı alamaması durumunda aşağıdaki komplikasyonlar gelişebilir:
Dehidrasyon (sıvı kaybı): En sık görülen sorun olup baş dönmesi, çarpıntı, halsizlik ve bayılma gibi belirtilere neden olabilir.
Böbrek fonksiyonlarında bozulma: Aşırı sıvı kaybı böbreklerin çalışmasını olumsuz etkileyebilir.
Elektrolit dengesizlikleri: Kusma ve ishal nedeniyle sodyum, potasyum gibi minerallerin kaybı ortaya çıkar.
Uzamış ishal: Özellikle çocuklar ve yaşlılarda uzun süreli sindirim problemlerine yol açabilir.
Kanlı ishal (dizanteri): Bazı bakteri türleri bağırsakları daha ciddi şekilde etkileyerek ağır enfeksiyonlar oluşturabilir.
Bağırsak delinmesi: Çok nadir görülse de hayati risk taşıyan bir durumdur.
TEDAVİSİ NASILDIR?
Gıda zehirlenmesinin tedavisi, semptomların şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterir. Hafif vakalarda evde bakım yeterli olurken, ağır durumlarda hastane tedavisi gerekebilir. Tedavideki temel amaç, vücutta oluşan sıvı ve mineral kaybını hızlı bir şekilde dengelemektir.
Hafif olgularda bol sıvı tüketimi önerilir. Ancak ciddi sıvı kaybı söz konusu olduğunda damar yoluyla (IV) sıvı takviyesi uygulanır. Nadiren, bakteriyel enfeksiyonun laboratuvar testleriyle doğrulanması halinde doktor kontrolünde antibiyotik tedavisi başlanabilir. Ayrıca bağırsak florasının desteklenmesi amacıyla probiyotik takviyeler kullanılabilir.
Bakmadan Geçme