"Özhaseki sitem edeceğine gerekeni yapsın"
Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin geçtiğimiz günlerde kendisi ile ilgili yaptığı 'Bütün kentlerdeki iklimi, havayı 24 saat esaslı olarak takip ediyoruz. O yüzden Ɖ-4 tane kentte fabrikalar zehir saçıyor' gibi saçma sapan sözler söylemeye kimsenin hakkı yok' şeklindeki açıklamasını cevaplandırdı. Gazetemize demeç veren Vergili 'Bakan Bey de bana sitem ediyor. Oysa bana sitem edeceğine bu fabrikaları hızlı bir şekilde kapatması lazım. Kayseri için neden konuşuyormuşum. 'Bildiği bir şey varsa bize söylesin' demiş. Ben size doğruları söylüyorum. Bildiğim her şeyi söyledim Bakanlığa… Tahminimce Kayseri'deki atık cüruf miktarı 1 milyon tonun üzerinde. Bu konulara yabancı değilim. Benim işim mobilyacılık falan değil metal fabrikaları kurmak…' dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Karabük Belediyesi arasında yaşanan zehirli atık polemiği büyüyor. Bakan Mehmet Özhaseki geçtiğimiz günlerde Başkan Rafet Vergili’ye Kayseri’den cevap vererek; popülist siyaset yapmakla suçlamıştı.
Bakan Özhaseki’nin ’Popülist siyaset yapıyor’ göndermesine karşılık veren Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili; “Eğer bu olayı ‘Popülist siyaset’ diye yaklaşıyorlarsa kimse kusura bakmasın Bakanlığın bir şey yapacağına inanmıyorum. Bir şey yapılacak olsaydı bugüne kadar bu fabrikaların faaliyetleri durdurulurdu.” dedi.
Başkan Vergili, gazetemize yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Bakan Özhaseki ‘Bildiği bir şey varsa bize söylesin’ demiş. Bildiğim her şeyi söyledim Bakanlığa. Üzerinden 1-1 buçuk ay gibi bir süre geçti. Ama bir şey yapılmadı. Oradaki uzman arkadaşlarla da konuştum. Yönetmeliğin içerisindeki tehlikeli atıklar statüsündeki maddeler de belli. Bunların analizleri çok zor bir şey değil ki. Hemen alınıp 2-3 günde neticelendirilecek olay yani. 1 buçuk aydan bu yana hiçbir şeye karar verilmiş değil. Şimdi bu durum sadece bacalardan inceleme yapılarak karar verilebilecek bir durum değil. Şu anda zaten bu fabrikaların bacalarından çıkan atığı konuşmuyoruz. Proses atıklardan bahsediyoruz. Bakan Özhaseki ile farklı şeyler konuşuyoruz gibime geldi. Bacaları incelemişler, inceleyebilirler. Bacadan çıkacak karbondioksittir, karbonmonoksittir. Bende şunu sormak istiyorum; Çinko buharlaşmasını bacalarda inceleyecek ya da kurşun buharlaşmasını önleyecek bir aletleri var mı? Bunlar benim çok iyi bildiği teknolojik konular. Bildiğim kadarıyla tesislerde kesinlikle kurşun buharlaşmasını ve çinko buharlaşmasını ölçecek bir alet yok. Bacalardan incelenen korbondioksit ve karbonmonoksittir. Tehlikeli olan ise karbonmonoksittir. Yakılarak bırakılır doğaya... Peki diğerleri, ya da atıklar ne oluyor? Denetime tabi olması lazım. Bu işlemden sonra ortaya çıkan cüruf şu andaki yapmış oldukları proseslerin yetersizliğinden tehlikeli atık madde statüsünde. Biz diyoruz ki bu fabrikalar Avrupa standartlarında çalışana kadar durdurulsun. İşletmelerdeki gerekli rehabilitasyonlar yapıldıktan sonra açılsın. Bu şekilde bütün şehirleri zehirli atık deposu yapmayalım. Şimdi bu söylemimizin ‘Popülist siyaset’ olarak görülmesine anlam veremiyorum. Karabük benim memleketim. Birileri 3-5 kuruş para kazanacak diye memleketimizi zehir deposu yapacak halimiz yok. Konuştuğum kişilerin tamamı benim meslektaşım, dostlarım. Şimdi durum böyle diye kalkıp da Karabük’ü zehir deposu mu yapacağım. Bu işin bir bugünü, bir de 20-30 yıl sonrası var. Tehlikeli atık statüsünün içeresinde yazılmış maddeler var. O maddelere bakılsın. Bazı değerler var. O değerler tutuyor mu, tutmuyor mu bakılsın.”
“Kayseri’deki atık cüruf miktarı 1 milyon tonun üzerinde”
“Mahkemede analiz yaptırdıktan sonra bu olayın üstüne gideceğim.” diyen Başkan Vergili; “Eğer bu olaya ‘Popülist siyaset’ diye yaklaşıyorlarsa kimse kusura bakmasın Bakanlığın bir şey yapacağına inanmıyorum. Bir şey yapılacak olsaydı bugüne kadar bu fabrikaların faaliyetleri durdurulurdu. Burada bir yanlışlık var, eğer bu şekilde yaklaşılıyorsa... Tahminimce Kayseri’deki atık cüruf miktarı 1 milyon tonun üzerinde. Bunun yüzde 5’i rüzgar vasıtasıyla doğaya karışır. Ayrıca bu bahçelerin içerisinde yüzde 4 kükürt oksit var. Kükürt oksit su ile karıştığı zaman kükürtdioksit olur, sülfürik asit ortaya çıkar. Bakanlık uzmanları bunları niye incelemiyor? Şu anda Kayseri’de 2009’dan bu yana olan bir hadise bu. Neden ciddi bir şekilde gidip bu fabrikaları incelememişler. Bakanlığı sürekli olarak belgelerle sürekli yanıltmışlar. Bakanlığın buna alınacak bir durumu yok. Bu tip işletmeler ‘Biz bunu çimento fabrikalarında kullanacağız’ diye yazı vermişler. İçerisinde yüzde 4-8 çinko olan, yüzde 1’e yakın kurşun olan bir maddeyi nasıl çimento ham maddesinde kullanabiliyorlarmış. Bunları söyleyince Bakan Özhaseki alınıyor. Neden alınıyorsunuz? Ben Bakanlığın yönetmeliği üzerinden konuşuyorum. Başka bir şeyden konuşmuyorum. Bu konuyla ilgili her türlü prosedürü iyi biliyorum. Bakanlıktan denetleniyormuş. Baca gazları oradan denetlenecek bir olay değil! Çinko ve kurşun buharlaşmaları ile ilgili nasıl bir önlem alıyorlar, bize açıklasınlar. Ferdi olarak mahkemeye müracaat ettim. Mahkeme kanalıyla numuneler alındı. Sonuçlar gelince ilgili firmalara gerekli davaları açacağım. Bakanlığın bu konuda ağır gittiğini görüyorum. Bir daha söylüyorum; o fabrikaların faaliyetlerinin çok hızlı bir şekilde durdurulması lazım. Bu konularda yabancı değilim. Benim işim mobilyacılık falan değil. Metal fabrikaları kurmak benim işim.” diye konuştu.
“Bana sitem edeceğine fabrikaları kapatsın”
“Bakan Bey de bana sitem ediyor. Kayseri için neden konuşuyormuşum. Senin memleketin Kayseri, benim memleketim değil ki? Ben sana doğruları söylüyorum. “ diyen Vergili şunları söyledi:
“Size elindeki yanlış belgeleri verdiyse, Kayseri’de faaliyetlerini de böyle devam ettiriyorsa ben de sana doğruları anlatıyorum. Bakanın sitem etmesinin bir anlamı yok ki. Bakan’ın bana sitem edeceğine bu fabrikaları hızlı bir şekilde kapatması lazım, bu fabrikalarla ilgili düzelttirilmesi gereken her şeyi düzelttirmesi lazım, düzeltmediği yerde de faaliyetlerine izin vermemesi lazım. Bakanlığın işi bu olmalı. Ama ben yumuşamış görüyorum bunları. Bu iş para cezasıyla olacak iş değil. Bakanlık geldi para cezasını yazdı, gitti. Böyle bir şey olmaz. Ben bireysel olarak mücadeleme devam ediyorum.”
Başkan Vergili aralarında Kayseri’den Çinkom A.Ş.’nin de bulunduğu Karabük, İskenderun ve İzmir Aliağa’daki geri kazanım tesislerinin çevreye zehirli atık yayarak, insan hayatını tehlikeye soktuğunu iddia etmişti.
Haber: Ramazan KARAKUŞ
Bakmadan Geçme





