Ruminasyon Kişinin beyninde sürekli dönüp duran düşünceler
Beyninizde sürekli dönüp duran düşünceler psikolojik bir rahatsızlık oluşturabilir. Psikiyatrist Doç. Dr. Yunus Hacımusalar, ' Ruminasyon gelecekle ilgili olduğunda yoğun bir kaygı oluşturur. Hem geçmiş hem de gelecekle ilgili ruminasyonlar, adeta bu havuzu boşaltan bir delik gibidir ve kişinin bütün enerjisini alır. Kişiler, bu ruminatif davranıştan sonra mutsuz, karamsar ve kaygılı olurlar. Ruminasyon ile mücadele etmek için önce, kişinin ruminasyon yaptığını fark etmesi gerekir' dedi.
Ruminasyon, bir düşüncenin zihinde döndürülüp durması olarak tanımlanır. Buna, tıbbi deyimle bilişsel 'geviş getirme' denir. Ruminasyon, kişinin bütün enerjisini bitirir; kişide çökkünlük, dikkat dağınıklığı, zihin yorgunluğu ve fiziksel yorgunluk oluşturur. Uzmanlar ise kişinin bunu fark etmesi durumunda psikiyatriste başvurması konusunda uyarıyor.
Psikiyatrist Doç. Dr. Yunus Hacımusalar Ruminasyon yani kafada kurmanın geçmiş yada gelecekle ilgili olabileceğini belirterek, “ Ruminasyon, bir düşüncenin zihinde dönüp durmasıdır. Biz buna kafada kurma ya da daha tıbbi terimiyle bilişsel geviş getirme deriz. Burada, kişinin zihninde bir düşünce tekrarlayan şekilde dönüp durur. Ruminasyonlar bazen geçmişle ilgili olabilir. Bu durumda, kişide daha çok mutsuzluk ve depresyon belirtilerine yol açar. Burada kişi, sürekli bir keşkeler içerisindedir. Keşke onu yapmasaydım, keşke bunu yapmasaydım gibi. Bir süre sonra bu düşünce, kişide yoğun bir mutsuzluğa neden olabilir. Ruminasyonlar bazen de gelecekle ilgili olabilir. Gelecekle ilgili olduğunda da yoğun bir kaygı oluşturur. Hem geçmiş hem de gelecekle ilgili ruminasyonlar, her ikisi de adeta bu havuzu boşaltan bir delik gibidir ve kişinin bütün enerjisini alır. Kişiler, bu ruminatif davranıştan sonra mutsuz, karamsar ve kaygılı olurlar. Ruminasyon, bir hastalıkta değil, birçok durumda ortaya çıkabilen bir durumdur. Ruminasyon ile mücadele etmek için önce, kişinin ruminasyon yaptığını fark etmesi gerekir. Eğer bir düşünce zihinde sürekli dönüp duruyor ama kişiye bir katkı sağlamıyor, bir çıktı oluşturmuyor, kişinin harekete geçmesini engelliyorsa, bu ruminasyondur. Kişi mutlaka bunu fark etmeli. Bunun dışında, bu düşüncenin işlevsizliğini incelemeli. Yani, bu düşünce beni nereye götürüyor? Eğer o kişiye bir katkı sağlamıyorsa, bu ruminatif bir düşüncedir. Bir örnek verecek olursak: Tetkik yapılan bir kişinin, tetkikinin 15 gün sonra sonuçlanacağını varsayalım. Kişi, 15 gün boyunca sürekli tetkik sonucunun kötü mü iyi mi çıkacağını düşünüyor. Tabii ki burada biz, bir sonucun kötü çıkma ihtimali nedeniyle kişinin hiç kaygı duymamasını istemiyoruz; bu zaten doğal bir şey değil. Ama sürekli bu sonucun kötü mü iyi mi çıkacağını düşünmüş olmak, aslında sonuç üzerinde hiçbir olumlu etki oluşturmuyor ve kişi bütün zihnini bununla yorduğu için, o zamanki günlük mesleki işlevselliğine, hayati işlevselliğine dönemiyor ve hayatında büyük aksamalar oluyor. Ruminasyon, daha çok depresyonda, kaygı bozukluklarında, takıntı bozukluğunda ve birçok durumda ortaya çıkabilir. Kişinin, bunu fark etmesi durumunda mutlaka bir psikiyatr uzmanından yardım alarak, bunu durdurma ve yönetme konusunda desteğe ihtiyacı vardır. Aksi durumda, enerjisini büyük oranda işlevsiz bir alana harcamış olur” şeklinde konuştu.