Can Atalay, Terörle Mücadele Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince hem ilk derece mahkemesi tarafından hem de Yargıtay tarafından mahkum olmuş ve kararı kesinleşmiş bir terör hükümlüsüdür.
Can Atalay hakkındaki mahkumiyet kararı, milletvekili seçilmeden önce alınmış ve kesinleşmiş bir karardır.
Anayasa Mahkemesi kendisini Yargıtay'ın temyiz makamı addederek, Anayasa'nın 14. maddesini ve Terörle Mücadele Kanunu'nun ilgili maddelerine atıf yapan maddelerini görmezlikten gelip, hatta yok hükmünde sayarak, anayasal bir suç işlemiştir.
TBMM tarafından değiştirilmemiş/kaldırılmamış bir Anayasa maddesini yok hükmünde sayan, Yüksek Mahkeme Üyelerimiz var.
Anayasa’nın 14. maddesi, süs için mi oraya konulmuş.
14. maddede kastedilen suçlar hangileri?
Hatırlayalım;
Madde 14 – (Değişik: 3/10/2001-4709/3 md.) Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.
Neden oldu bu olanlar derseniz?
İlmek ilmek örülmüş bir komplo demek mümkün, daha uzatmaya hacet yok, sonrasını yaşayıp göreceğiz.
Malum kişi bir Türkiye düşmanı, ama Türkiye anayasası onu koruyor, evet!
Oraya gelen hakim mecbur korumaya, böyle ikircikli ve ardniyetli kaleme almışlar sonuçta.
Olay bundan ibaret!
Milli bir anayasa olmadan, olmaz!
