Eğer dün dedelerimiz gibi, düştüğümüz yerden kalkamaz ve zillete boyun eğerek yaşamaya devam edecek olursak, daha çok Irak, Libya, Afganistan, Suriye, Filistin misalleri yaşarız Allah muhafaza.
Tüm şehit ve gazilerimizi şükranlarımızla.
*
dhkp-c ve benzeri hangi hain örgütler, memleketimin, hangi değerlerini hedef aldı iseler, bilsinler ki, onların yeri kalbimiz, onlara kastedenlerin ise cehennemin dibidir.
*
TRT Türkü izliyorum. Koca koca kadın ve erkekler, 15 yaşında bir kız çocuğuna dair şarkı seslendiririyorlar, benzerlerini 13 14 yaşlarındaki çocuklar için yaptıkları gibi. Bu güfteler ıslah edilmeli. E ama kültürümüzde var söylemi mazeret olamaz. Çocuklara yönelik cinsel saik içeren her türkü ve şarkının gündemden düşürülmesi şarttır!
*
1988'de Ankara Ün Hukuk Fakültesini kazandığım haberini babam, ben el arabası ile eski sanayide mobilya taşırken vermişti. O zamanlar bizler, yaşıtlarımız, her yaz çalışan, aile bütçesine katkıda bulunan gençlerdik. Kıt bir kaç kaynak kitap vardı, üniversite sınavları için ve çok okur, çok zihin yorardık arkadaşlarla her mevzuda ki, sınavları bize kazandıran muhakeme antremanları olmuştur. O zamanlar üniversitelerin bir cazibesi de vardı. Mezun olanlar aptal şapşal işlerle uğraşmazlar, o kapı senin bu kapı benim himmet dilenmezlerdi. İş gibi işleri olurdu hakkıyla mezun olmuş iseler. Yani şimdiki gibi ayağa düşmemişti fakülte mezunu olmak. Ey gençler, izzetiniz ile okuyun, ahiriniz abad ola inşallah.
*
Din işleri yüksek kurulunun, balık harici deniz ürünlerinin yenilmesinin haram olduğuna dair fetvasının neden yanlış olduğunu izah edeyim:
Deniz ürünlerinden balık olmayanların yenilmemesinin Hanefi mezhebinde ilk zamanlardaki illeti, yenildiği zaman, mideyi bulandıran, tiksinti hissi sebebi olan şeylerin yenmemesi gerektiği çıkarımı idi. Yani midesi kaldıran için bir yasaklık asla söz konusu olamaz.
Yasaklığın illetini görmezden gelen kurul, hatalı fetva vermiştir.
*
Neredeyse her ailenin yaşama alışkanlıkları, eğlence, çalışma, yeme içme ve dinlenme algıları bile kendi özgünlüğünde farklılıklar arz ederken, Allah'ın Dininin, tüm insanlığı, şunu şöyle, bunu böyle yapacaksında buluşturmayı hedeflediğini söylemek, Allah'a iftiradır, Allah ilkeleri tebliğ etmiş, maksadını ortaya koymuştur. "İyi bir insan olun ve yaratıcınıza eş koşmayın, düzgün bir hayat yaşayın, size emanet edilen vasıfları tertemiz ulaştırın. " Tüm mesajın aslı esası bundan ibarettir.
*
Bizim toplumda bu cemaat tarikat tarafı tam anlamıyla beyni ve beyinsel işleri bir tarafa emanet etmeye çok meyyaldir. Biri onun yerine düşünsün, karar versin, sorumluluk alsıncılık yaygın bir yaklaşım tarzıdır buralarda. Buraların kurtarıcıları ve kurtarılmayı bekleyenleri vardır. Bu sebeple kimse, bu taraf bir gün komple alabora olursa şaşırmasın.
Kim mi bunlar?
Allah'tan gayrından her beklenti sahibi. Şeyhinin koyun cebinde sırattan geçerek cennete ulaşacağına inanan ve bu yüzden şeyhini, önderini tanrılaştıran güruh kısaca.
Particilik neden sakat peki?
Ak Partiye oy vererek onu iktidara taşıyan o ilk zamanlardaki ilke bazlı düşünen, rey kullanan seçmeni hala muhafaza ediyor mu Ak Parti, bunun özeleştirisi yapılıyor mu parti içinde, merak ediyorum.
Mağduriyet odaklı ya da karizmatik lider etkenli siyaset ile bugün ne kadar daha yol alınabilinir ki?
İnsanımız adalet, huzur, ferah, kalkınmışlık, iş, eğitim, insana yakışır hayat istiyor. Siyasilerin rant ile anılması, mevkilerin çıkar hesaplarına kullanılması siyaset kurumunu ciddi biçimde yaraladı ki kanaatimce bu yara, siyasi hayat için ölümcül. Tüm siyasilerin amacının ülke imkanlarını ikballeri için kullanmak olduğu ve bu amaçla koltuk istedikleri gibi bir algı yaygın durumda millette ve bu algıyı değiştirme adına hiç bir siyasi de esasen bir gayrette değil.
Mesela ilk adım olarak siyasi etik yasası kimsenin gündeminde değil. Mevki ve makamı sonrası maddeten güçlenen siyasilere bir yaptırım söz konusu dahi edilmiyor. Tüm hesaplar liderin gücü ve etkisi üzerine bir iktidar.
Ülkeyi ilkeler değil liderler yönetsin kolaycılığı genel kabul olmuş siyasilerde.
Bu kafa sakattır ve sürdürülebilitesi yoktur vesselam.