İnanç yaşam ilişkisi insanlığın huzuru ve kurtuluşu için çok önemlidir. Hazreti Ömer'in "İnandığı gibi yaşamayanlar, yaşadıkları gibi inanmaya başlar" sözünde belirttiği gibi inancın gereğini yapmayanlar zamanla yaşadıklarını doğru zannedip onlara inanmaya başlar. Müslümana yakışan Allah ve Rasulünün koyduğu hükmü yerine getirmektir. Çünkü Yüce Allah:
Bismillahirrahmanirrahim.
36.Ayet: "Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur." (Ahzab Suresi) buyurmaktadır. Dolayısıyla Mü'min olanların Allah'ın koymuş olduğu kurallara "Amasız, Lakinsiz" uymaları gerekir. İffet, namus, haramlardan sakınma hem erkeklere hem de kadınlara farzdır. Tesettür (örtünme) isteğe bağlı keyfi bir uygulama değil, Allah'ın emrettiği farz ibadetlerden biridir. Zira Nur Suresinde haramlardan sakınma, iffet ve namusunu koruma konusunda hem erkeklere hem de kadınlara hitap vardır. Yüce Allah: 30. Ayet: "Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır.
31. Ayet: Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Dışarıda kalanlardan başka ziynetlerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının üzerinden bağlasınlar. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, başka kadınlar, hizmetlerinde bulunan köleleri ve câriyeleri, cinsel arzusu bulunmayan erkek hizmetçiler, kadınların cinselliklerinin farkında olmayan çocuklar dışında kimseye süslerini göstermesinler. Yürürken, gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah’a tövbe edin, umulur ki kurtuluşa erersiniz!"
Müslüman olmayanlara sözüm:
- Müslüman ol. Çünkü Allah katında din İSLÂM'DIR.
Müslüman olanlara sözüm:
- Allah'ın emirlerini yerine getir.
En başta Namaz.
Müslümansan dinine uygun yaşa, ye, iç ve giyin!
Tesettür Allah'ın emri=FARZ.
Allah Rasulü (sav) tesettürü açıklarken şöyle buyurdu: “Ey Esma! Şüphesiz kadın erginlik çagına ulaşınca, onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir.” Hz. Peygamber bunu söylerken yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti.” (Ebu Davûd, Libâs, 31).
Allah aşkına bu neyin kafası?!
Namaz yok, abdest yok, Allah'ın dinine uygun giyim kuşam yok. Ahlak desen sıfırın altında. Başkalarını eleştirmek bizi, sizi sorumluluktan kurtarmaz. Uyarınca ama felan şöyle, filan böyle gibi savunmalar, bahaneler...
Bazılarının "sana ney" dediğini duyar gibiyim: Kardeşlerim bir yangın çıksa, sizi kurtarabileceğim halde "Bana ne diye kaçsam... Nasıl karşılarsınız?
Bana ne demiyorum, diyemiyorum. Çünkü emir Allah'ın emri. Birbirimize karşı sorumluyuz. Bu hem insanî hem de imanî bir görev ve sorumluluk.
Aklı başında hangi anne-baba kendi eliyle evladını ateşlerde yakmak ister, Aklı başında hangi evlat anne-babasını ateşlerde yakmak ister?!
Lütfen özünüze dönün, yaratılış gayenize göre inanın ve davranın. Zira yaratılış gayemiz "Ben cinleri ve insanları, başka değil, sırf bana kulluk etsinler diye yarattım." (Zariyat; 51/56) ayetinde belirtildiği gibi Allah'a kulluktur.
"Biz her peygamberi -Allah'ın izniyle- ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik. ..." (Nisa; 4/64) Ayetinde buyrulduğu gibi hayatımızın her anında, her alanında Allah Rasulü Hazreti Muhammed'i (sav) örnek almalı, Onun öğrettiği gibi yaşamaya çalışmalıyız.
Dua ve ibadetlerimizin kabul edilmesini istiyorsak Allah Rasulünün şu sözünü unutmamalıyız:
"... yediği haram, içtiği haram, giydiği haramdı. Haram ile beslenirdi. Peki, böyle birisinin duası nasıl kabul edilsin?"
(M2346 Müslim, Zekât, 65; T2989 Tirmizî, Tefsîru"l-Kur"ân, 2)
Allah bizi ve neslimizi rızasına uygun yaşayan, sevdiği ve razı olduğu salih, muttakî kullarından eylesin. Unutmayalım ki ölüm bir nefes kadar uzağımızda ve çetin hesap var sonunda.
