Resul COŞKUN

Geçmişten Günümüze Ahlak Erozyonu

Resul COŞKUN

Bismillahirrahmanirrahim.

"Andolsun ki, Resûlullah, sizin için, Allah´a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah´ı çok zikredenler için güzel bir örnektir." (Ahzab Suresi 21.Ayet)

Bize en güzel ahlak örneği Hz. Muhammed'i (sav) gönderen Rabbimize hamd-ü senalar olsun. Rasulü Hz. Muhammed'e salât ve selâm olsun. Selâm olsun bütün peygamberlere ve Hakk'a tabi olan kullara!

Tabiat, huy, karakter anlamına gelen ahlak kelimesi hulk kelimesinin çoğuludur. Ahlak; hukuk, siyaset, ekonomi, kültür, eğitim, spor vb. insan hayatının her alanını kapsayan davranış biçimidir de diye biliriz. Yaşanılan toplumda zamanla, teknolojik gelişmelerin de etkisiyle bir takım değişimler meydana gelmektedir. Ahlaki davranış biçimleri de bu etkileşimden uzak kalmamaktadır. 

Değer yargıları zamanla birtakım değişimlere uğramıştır. Bundan yaklaşık 40- 50 yıl öncesindeki ahlaki anlayış ile bu günkü ahlaki anlayış arasında da bir takım değişimler meydana gelmiştir. Bu değişimleri şu şekilde karşılaştırarak anlatabiliriz:

Geçmişte yardımlaşma kültürü olarak uygulanan 'İmece usulü' ya da 'Ahilik' kültürü günümüzde maalesef neredeyse ortadan kalkmıştır. Birisi bir ev yapacak olsa, kimi taşını getirir, kimi harcını karar, kimi duvarını örer, kimi de çatısını yaparak katkıda bulunurdu. İhtiyaç sahibi aileye imkânlar ölçüsünde herkes yardımcı olmaya çalışırdı. Günümüzde ise paran varsa yap, yoksa neden böyle bir işe kalkışıyorsun denilerek tepki gösterilmektedir.

Geçmişte toplumumuzda görülen günümüzde ise değerini yitiren bir diğer ahlaki davranış da itaat kültürüdür. Gerek anne baba, gerekse çevremizdeki büyükler bizde bir eksiklik gördükleri zaman ya da bize bir değer kazandırmak istedikleri zaman uyarı ve önerilerde bulunurlar, bu uyarıların muhatapları da onları anlayışla karşılar, saygı gösterirlerdi. Günümüzde ise bu kültür neredeyse yok olmuş maalesef yerini “ Sana ne? Sen de kim oluyorsun? Sen bana karışamazsın” şeklinde ortaya çıkan davranış biçimine bırakmıştır.

Yine özlemle yâd ettiğimiz bir diğer ahlaki kültürümüzde komşuluk ilişkileri konusundadır. Eskiden insanlar komşuların halleriyle hemhal olurlar, her türlü sıkıntılarını paylaşarak hafifletmeye çalışırlar, mutluluklarını da paylaşarak çoğaltırlardı. Bir vakit camiye gelmeyen biri olduğu zaman soruşturulur, hasta ise ziyaret edilir, bir problemi varsa çözülmeye çalışılırdı. Maalesef günümüzde kapı komşusunu bile tanımayan insanlarla sık sık karşılaşıyoruz ve daha acısı yalnız yaşadığı için evinde ölüp günler sonra, ortaya çıkan hoş olmayan kokular yüzünden haber konusu olan olaylar da var. 

Güven konusu da toplumda değerini yitiren bir diğer ahlaki tutum ve davranıştır. İman eden anlamına gelen "Mü’min" kelimesi, güvenilen insan anlamına da gelir. Bundan yaklaşık olarak 40 -50 yıl öncesinde insanlar birbirine güvenir, kolayca karşılıklı borç alıp verirlerdi. Söz sened sayılırdı. Maalesef günümüzde bu durum “Babana dahi güvenmeyeceksin”  deyimiyle ifade edilen bir duruma dönüşmüştür. İnsanlar sadaka vermek istedikleri zaman incitmeden sadaka vermeye çalışırlar, askıda ekmek, diş kirası, sadaka taşı vb. yardım etme yolları kullanırlardı. Günümüzde maalesef dilencilik meslek haline dönüşmüş, insanlar sahip olduğu şeyleri koruyabilmek için de çeşit çeşit anahtarlar/kilitler üretmiştir. 

Bir diğer ahlaki tutum da sadakattir. Eşler arasında, işveren ve işçi arasında, arkadaşlar arasında eskiden sadakat ön planda idi, ihanet çok nadir görülür ve ihanet edenler toplumda dışlanırdı. Günümüzde ise maalesef tasvip etmediğimiz ihanetin her türlüsü toplumda sık sık görülür olmuş ve sanki marifetmiş gibi utanması gereken arsızlar TV programlarında utanmadan boy gösterisi yapmaya başlamıştır. 

Yine eskiden gizlilik, mahremiyet kurallarına dikkat edilirdi. Gayrı ahlaki tutum ve davranışlar da eleştirilir ve toplumsal bir yaptırım uygulanırdı. 'Ayıp, günah, ahlaksız davranış' diye ifade ettiğimiz bu yaptırım ifadeleri günümüzde etkisini oldukça yitirmiştir. utanması gerekenler utanıp sıkılmıyor, onları uyaranlar hem sıkılıyor hem de uyarmaya korkuyor. Bu edep, adab tanımayanlar "Günahı bana, sana ne, ne ayıbı" vb. ifadeler kullanarak uyaranlara saldırmaktadırlar. 

Toplumda değerini yitiren bir diğer ahlaki tutumda sevgi, saygı ve hoşgörülü olmaktır. Farklı kültürde biri olduğu zaman, onu incitecek, yalnızlık hissettirecek tutum ve davranışlardan uzak durulurdu. Onların inançlarına, örfi uygulamalarına saygı gösterilir, hoşgörüyle karşılanırdı. Günümüzde ise sevginin yerini nefret, saygının yerini saygısızlık, hoşgörünün yerini de tahammülsüzlük almıştır.

Toplumların sağlıklarıyla değerlerin yozlaşması arasında yakın bir münasebet vardır. Değerlerin yozlaşması toplumların hastalanması anlamına gelir. Dolaysıyla bu hastalıklar tedavi edilmediği takdirde, o toplumun oluşturduğu devletin de yıkılması kaçınılmaz olacaktır. Yaşanan tarihi tecrübeler maalesef bu hükmü hep doğrulamaktadır.

DEĞERLERİMİZLE YAŞAYALIM, DEĞERLERİMİZİ YAŞATALIM. ELHAMDÜLİLLAH HAK DİN İSLÂM'IN MENSUPLARIYIZ. KİTABIMIZ KUR'AN, ÖNDERİMİZ HAZRETİ MUHAMMED ALEYHİ'S-SELÂM.

Burada yeri gelmişken edep ve haya konulu şiirimi de sizinle paylaşmak istiyorum.

EDEP VE HAYA 

Hiç mi utanmıyorsun?
Göbeğin açıyorsun.
Şeytan yarenleriyle,
Ateşe koşuyorsun.

Bu nasıl bir anlayış?
Mü'minim ben diyorsun,
Giyim kuşamına sen,
Hiç dikkat etmiyorsun.

Ar damarın çatlatma,
Sapıklara pas atma,
Hesap günü gelince,
Sen yüzünü karartma.

Edep-haya yakışır,
Mü'min olan kullara,
Edebi olan mü'min,
Çıplak çıkmaz sokağa.

"Haya imandan gelir"
Buyurdu Yüce Rasul.
Edepli, hayalı ol,
Sevsin seni de Rasul.

Edep, haya mü'minin,
En güzel ziynetidir.
Edep ve haya ile,
Kendini ziynetlendir.

Muhibbi Rasul ol da,
Ahlakıyla ahlaklan.
Takva elbisesi giy!
Hakk yoluna odaklan!

         Dr. Resul Coşkun

    Allah'ım! Bize hayat veren, büyük kurtuluşa çağıran Rasulünü ve getirdiği hakikati işittik ve itaat ettik, bizi ve evlatlarımızı hayatının her anında Rasulünü örnek alan salih, takva sahibi kullarından eyle. Ya Rabbi! Bizi kitabını okuyan, hayatına tatbik eden, namazlarını kılan, vermiş olduğun rızıktan gizli ve açık infak eden özüyle, sözüyle, davranışlarıyla, giyim kuşamıyla dinini en güzel şekilde temsil eden salih, muttakî kullarından eyle. Allah'ım! İslâm fıtratıyla gelen bedenimizi, iman nuruyla teslim etmeyi nasip et. Allah'ım! Bizim yegane dostumuz Sensin, bizi dostluğundan ve dostlarından ayırma, Âmin.

Yazarın Diğer Yazıları