- Haberler
- Gündem
- Başkan Şahin, 'Türkiye'deki sendikacılar bu mesleğe çok haysiyetsiz bir elbise giydirmişler'
Başkan Şahin, 'Türkiye'deki sendikacılar bu mesleğe çok haysiyetsiz bir elbise giydirmişler'
Hizmet-İş Kayseri şube Başkanlığı binası önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, 'Türkiye'de sendikacılığın kitabını yazan sendikacılar, bu mesleğe çok haysiyetsiz bir elbise giydirmişler. Şu anda yetki alıp sendikacılık yapanlar da bu elbisenin hakkını vererek sendikacılık yapıyorlar. Biz de bu durumla karşı karşıyayız. İşçi camiası olarak görüyoruz ki, bu kitabı yazanlar aynı zamanda şöyle bir kural koymuşlar: 'Yetki alan sendika, bütün işçilerden aidat alır.' Yani başka bir sendikanın üyesi olsa da ya da hiçbir sendikaya üye olmasa da, aidat yetkili sendikaya ödenir' dedi.
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, Hizmet-İş Kayseri şube Başkanlığı binası önünde Türkiye’deki sendikacılık sisteminin uygulamaları ve işçilerin sendika aidatlarıyla ilgili yaşadığı sorunlar hakkında basın açıklamasında bulundu.
Burada konuşan Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, “Türkiye'de sendikacılığın kitabını yazan sendikacılar, bu mesleğe çok haysiyetsiz bir elbise giydirmişler. Şu anda yetki alıp sendikacılık yapanlar da bu elbisenin hakkını vererek sendikacılık yapıyorlar. Biz de bu durumla karşı karşıyayız. İşçi camiası olarak görüyoruz ki, bu kitabı yazanlar aynı zamanda şöyle bir kural koymuşlar: "Yetki alan sendika, bütün işçilerden aidat alır." Yani başka bir sendikanın üyesi olsa da ya da hiçbir sendikaya üye olmasa da, aidat yetkili sendikaya ödenir. Yetkili sendikalar zaman zaman kurumlara gider, bardak, kalem, anahtarlık, bozuk saat, bozuk pil, şarj aleti gibi hediyeler dağıtırlar. Ancak şöyle bir ayrım yaparlar: Bu hediyeleri sadece kendi üyelerine verirler. Bizim sendikanın üyelerine vermezler. "Niye ayrım yapıyorsunuz?" diye sorduğunuzda, "Bizim üyemiz değil," derler. Ama bizim üyemiz olan, onların üyesi olmayan işçilerden aidat almasını bilirler. Orada ayrım yapmazlar. Yani bizim üyemizden dahi para toplarlar, fakat hediyeyi verirken “bizim üyemiz değil” derler. Öncelikle, tabii ki bu üç kuruşluk hediyelere tenezzül eden işçinin de beynine tüküreyim; o da ayrı bir mevzu. Fakat eğer ayrım yapacaksan, hediye vermeyeceksin. Adamsan aidat da almayacaksın. "Sen benim üyem değilsin, ben senden aidat almıyorum," diyeceksin. Adamlık budur. Ama tabii giyilen elbise bunu gerektiriyor. Bu tutum haysiyetli bir duruş mudur? Değildir” şeklinde konuştu.
Türkiye’deki sendikaların görevini yerine getirmediklerini ifade eden Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, “Ortalama her ay işçilerden bin 500 TL aidat alınıyor; bizim üyemizden de, kendi üyelerinden de. Ama üç kuruşluk hediye meselesine gelince “sen bizim üyemiz değilsin” deniliyor. Aslında bakarsanız bu, Türkiye’deki uygulamalar açısından çok basit bir örnektir.2018 yılında, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde sendikanın yalvarmasıyla, işçilere ödenen tediye artırıldı. Normalde 11 olan ödeme, daha fazla yapıldı. Belediyeye jest yapmak amacıyla. Fakat belediye, "Sayıştay bunu tespit ederse, bu parayı geri almak zorunda kalırız," dedi. Sendika ise, "Biz öderiz," diyerek sorumluluğu üstlendi. Bunun üzerine işçilere fazla tediye yatırıldı. Zaman geçti, Sayıştay bu fazla ödemeyi tespit etti. Belediye, geri ödeme talep etti. Fakat sadece bizim üyelerimizden para alındı, diğerlerinden alınmadı. "Bu bizimle alakalı bir durum değil," dediler. O zaman dedim ki: "Bu arkadaşlar o zaman sizin üyenizdi, bu ödeme sizin yönlendirmenizle yapıldı." Onlar da “Tamam, ilgileneceğiz,” dediler. Ancak yine o elbisenin hakkını vererek, verdikleri sözde durmadılar. Bugün, o 30 işçiye, bana verdikleri söze rağmen edepsizce, utanmazca, hayasızca, haysiyetsizce sendikaya geçerseniz öderiz diyorlar. Biz, bu ahlaksızlıkla mücadele ediyoruz. Ve bu ahlaksız mücadelede maalesef kamuoyu bizim yanımızda olsa da, işçiler korkularından dolayı yanımızda duramıyor. Çünkü başka tehlikeler var. İşte, sendikacılık yaptığımız ortam bu: Üzerine haysiyetsiz bir elbise giydirilmiş bir sendikacılık bu” ifadelerinde bulundu.
Bakmadan Geçme



