Çalışanlar için yeni bir emeklilik fırsatı: TES

Türkiye'de emeklilik sistemi, uzun süredir tartışılan en temel sosyal konulardan biri. Artan yaşam maliyetleri, düşen alım gücü ve emeklilikte gelir kaybı, çalışanları geleceğe dair daha fazla endişelendirmeye başladı.

İşte bu noktada devreye, 2026 yılının ikinci çeyreğinde yürürlüğe girmesi planlanan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) giriyor. TES, mevcut sosyal güvenlik sistemine ek olarak geliştirilen, hem çalışan hem işveren hem de devlet katkısıyla yürütülecek ikinci basamak bir emeklilik modeli.

TES Nedir ve Nasıl Çalışacak?

Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi: TES Nedir? çalışanların maaşlarından belirli bir oranda kesinti yapılarak uzun vadeli bir fon oluşturulmasını öngörüyor. Bu fon, çalışanın bireysel hesabında birikecek ve emeklilik döneminde toplu ya da maaş şeklinde geri ödenecek. Sistem, SGK emekliliğini ortadan kaldırmıyor; aksine onu tamamlayarak ikinci bir gelir kaynağı yaratmayı hedefliyor.

TES üçlü bir yapı üzerine kurulu:

  • Çalışan katkısı: Her ay brüt maaşın %3’ü çalışan tarafından ödeniyor.
  • İşveren katkısı: İşveren de aynı oranda (%3) katkı sağlıyor.
  • Devlet katkısı: Devlet, toplam birikimin yaklaşık %30’u kadar ek destek veriyor.

Örneğin brüt maaşı 30.000 TL olan bir çalışan, aylık 900 TL TES kesintisi yapacak. İşveren de aynı tutarı eklediğinde, toplam 1.800 TL’lik birikim oluşacak. Devlet katkısı da eklendiğinde her ay 2.340 TL’lik bir fon büyümesi sağlanacak. Bu tutar, uzun vadede ciddi bir emeklilik tasarrufuna dönüşebilir.

Kimler TES’e Dahil Olacak?

TES, otomatik katılım esasına dayandığı için belirli kriterleri sağlayan tüm özel sektör ve kamu çalışanlarını kapsayacak. Mevcut Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) katılımcıları da TES’e dahil olabilecek. Ancak serbest meslek sahipleri ve emekliler sistem dışında kalacak.

Katılım zorunlu olacak ve ilk etapta cayma hakkı tanınmayacak. Bu durum, özellikle düşük gelirli çalışanlar arasında tartışma konusu. Bununla birlikte, belirli özel durumlarda (evlilik, konut alımı, sağlık harcaması gibi) kısmi çekim hakkı tanınacağı belirtiliyor.

TES Ne Zaman Başlayacak?

Orta Vadeli Program’a göre Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin 2026 yılının ikinci çeyreğinde yürürlüğe girmesi planlanıyor. Yani Nisan–Haziran 2026 döneminde maaş bordrolarında “TES kesintisi” adıyla yeni bir kalem göreceğiz. Bu tarih itibarıyla hem çalışan kesintileri hem işveren katkıları devreye girecek.

TES ve Kıdem Tazminatı Arasındaki İlişki

TES’in en çok tartışılan yönü, kıdem tazminatıyla olan bağlantısı. Yeni sistemle birlikte kıdem tazminatının bir kısmının TES fonuna aktarılması gündemde. Mevcut durumda işveren her yıl için çalışanın bir maaşı kadar (yaklaşık %8,33) kıdem hakkı ayırıyor. TES’te bu oranın %5,33’ünün kıdem tazminatı olarak kalması, %3’lük kısmın ise TES fonuna aktarılması planlanıyor.

Bu düzenlemeyle geçmiş kıdem hakları korunacak, yani TES öncesi kazanılmış haklarda herhangi bir kayıp yaşanmayacak. Ancak bundan sonraki dönemde kıdemin bir bölümü doğrudan çalışanın bireysel TES hesabına geçecek. Böylece çalışan, istifa etse bile bu birikimden mahrum kalmayacak.

TES’in Sağlayacağı Avantajlar

Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, ilk bakışta maaş kesintisi nedeniyle bir yük gibi görünse de uzun vadede çalışanlara önemli kazanımlar sağlayabilir:

  1. Ek Emeklilik Maaşı: SGK’dan alınan emekli maaşına ek olarak ikinci bir gelir elde edilir.
  2. İşveren Katkısı: Çalışan ilk kez işveren desteğiyle birikim yapma avantajı kazanır.
  3. Devlet Teşviki: %30’luk devlet katkısı, bireysel birikimin değerini artırır.
  4. Taşınabilir Hak: Çalışan iş değiştirse bile fonu yanmaz, yeni işyerinde birikim devam eder.
  5. Disiplinli Tasarruf: Zorunlu katkı sistemi, uzun vadeli finansal planlama alışkanlığı kazandırır.

Çalışanlar Neden Endişeli?

TES henüz yasal zemine tam olarak oturmadığı için çalışanlar arasında bazı çekinceler bulunuyor. En çok dile getirilen endişeler şöyle:

  • Maaş kesintisi: Zaten geçim sıkıntısı yaşayan çalışanlar için %3’lük kesinti bile hissedilebilir bir azalma yaratacak.
  • Zorunluluk: Cayma hakkının olmaması, bireysel tercihlere müdahale olarak görülüyor.
  • Fon getirileri: Birikimlerin piyasa koşullarına göre değer kaybetme riski, çalışanlarda güvensizlik yaratıyor.
  • Kıdem tazminatı tartışması: Kıdemin bir bölümünün fona aktarılması, “hak kaybı” endişesine neden oluyor.

Bu çekincelere karşın hükümet, sistemin uzun vadede emeklilikte refah seviyesini yükselteceğini ve kimsenin mevcut haklarının zarar görmeyeceğini vurguluyor.

İşveren Açısından TES

İşverenler için TES, hem bir maliyet hem de bir fırsat anlamına geliyor. %3’lük ek katkı yükü, özellikle küçük işletmeler için bütçe baskısı yaratabilir. Ancak bu katkının gider yazılabilmesi veya vergi teşvikleriyle desteklenmesi bekleniyor.

Öte yandan TES, çalışan bağlılığını artırma potansiyeli taşıyor. Çalışan, işvereninin geleceğine yatırım yaptığını gördüğünde şirkete olan güveni ve sadakati artacaktır. Bu da uzun vadede iş gücü istikrarını güçlendirebilir.

TES ve BES Arasındaki Farklar

TES, ilk bakışta Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) benzese de önemli farklara sahip:

Özellik

 
 
 
 

BES

 
 
 
 

TES

 
 
 
 

Katılım

 
 
 
 

Gönüllü

 
 
 
 

Zorunlu

 
 
 
 

Cayma Hakkı

 
 
 
 

Var

 
 
 
 

Yok (sınırlı kısmi çıkış)

 
 
 
 

İşveren Katkısı

 
 
 
 

Yok

 
 
 
 

Var (%3)

 
 
 
 

Devlet Katkısı

 
 
 
 

%30

 
 
 
 

%30

 
 
 
 

Kapsam

 
 
 
 

45 yaş altı çalışanlar ağırlıklı

 
 
 
 

Tüm çalışanlar

 
 
 
 

Emeklilik Yaşı

 
 
 
 

56

 
 
 
 

Kadın: 58 / Erkek: 60

 
 
 
 

Bu farklar, TES’i gönüllülükten zorunluluğa geçiren, daha sistematik bir model haline getiriyor.

Uzmanlar Ne Diyor?

Ekonomistler, TES’in uzun vadede ülke tasarruf oranlarını artıracağını ve sermaye piyasalarına yeni kaynak sağlayacağını belirtiyor. Ancak bazı akademisyenler, sistemin sosyal yönünün zayıf kalmasından endişeli. TES’in yalnızca finansal bir araç değil, sosyal güvenlik sistemini destekleyen bir yapı olması gerektiği vurgulanıyor.

 


 

 

Diğer yandan sendikalar, TES’in kıdem tazminatıyla ilişkilendirilmesine karşı temkinli yaklaşıyor. Kıdemin çalışanlar için “emek güvencesi” olduğunu, bu hakkın korunmasının öncelik taşıdığını savunuyorlar.

Sonuç: Küçük Kesinti, Büyük Güvence

Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Türkiye’de emeklilik yapısında köklü bir dönüşüm anlamına geliyor. Kısa vadede çalışan maaşlarında küçük bir azalma yaratsa da, uzun vadede hem işveren katkısı hem devlet desteğiyle önemli bir ek gelir sağlayabilir.

 

Eğer sistem şeffaf, güvenilir ve sürdürülebilir biçimde uygulanırsa, TES yalnızca bir fon değil; çalışanların geleceğe daha umutla bakmasını sağlayacak yeni bir güvence mekanizması olabilir.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme

Kayseri Gündem - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0533 704 84 10
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!