DEVLET BU ZOKA'YI YUTMAMALI!

'Millete ihanetin diğer 15 Temmuz'u:  ByLock zokası'

Rıfat Yörük
Özel haber


                       

Antalya Barosu avukatı Ali Aktaş, fiili bylock kullanıcısı olmadıkları halde birkaç IP bilgisi nedeniyle tutuklu ya da adli kontrol altındaki onbinlerce FETÖ/PDY mağdurunun durumlarına ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup gönderdi. 

Aktaş, paniğe kapılan FETÖ yöneticilerinin 2014’de ByLock’u zoka olarak kullanarak tabana yaydığını ayrıca ilgisiz kişileri, de sahip oldukları dini içerikli web uygulamaları vasıtasıyla ByLock IP’sine yönlendirerek havuza dahil ettiklerini, böylece hukuki kaos oluşturmayı amaçladıklarını belirterek devletin bu zokayı yutmamasını istedi.


FETÖ’nün deşifre olunca ByLock uygulamasını “zoka” olarak kullandığını belirten Aktaş “22 Temmuz 2014 tarihi Büyük Paralel Devlet Operasyonun yapıldığı gündür. Örgütün operasyonel birimleri, önemli polis şefleri de dahil olmak üzere gözaltına alınmıştır. Bu kişilerin dijital verileri ve cihazları da elde edilmiştir. Bu tarihte paniğe kapılan ve devlet içindeki en önem verdiği kadrolarının açığa çıkacağını düşünen örgüt 2 şey yapmıştır. Tabanına ByLock’u yaymıştır ve sahip oldukları uygulamalar vasıtasıyla ilgisiz kişileri ByLock IP’sine yönlendirerek havuza dahil etmiştir.
Bu yolla ‘çoğun içinde azı gizleme’ stratejisi izledikleri, ileride delil niteliğinde olursa kitlesel bir yargılama içinde ‘at izinin it izine karışması’na imkan verecek bir büyük hukuk kaosu yaratılmak istenmiştir. Yani örgüt hem kendi alt kademesini hem de ilgisiz kişileri piyon olarak kullanmıştır.” dedi.

Örgütün zokası
Kendisini “Avukat, siyasetçi, okur-yazar, Dünya ve Türkiye meselelerine duyarlı” olarak tanımlayan Aktaş, kişisel web sitesi olan “www.aliaktas.net”te de yayınladığı mektubunda “Zaman Gazetesi’ni piknikte sofra bezi yapmayacak, çocuklarına NT’den alışveriş yapmayı yasaklayan insanlar bu ‘zoka’ nedeniyle hapistedir. İnsanlar ‘birkaç sinyal bilgisi’ ile hapis yatmakta, ihraç edilmektedir. ‘Hapiste yatmak değil bunlarla beraber aynı koğuşta yatmak bana koyuyor.’ diyen insanlar hapistedir. Bu, örgütün zokasıdır. Planlıdır, şeytani bir stratejik plan dahilinde yargı kaosuna yol açmışlardır. Çözümü ise devletimiz katındadır.” ifadelerini kullandı.

Av. Ali Aktaş’ın, FETÖ davalarında devrim yapacak ve mağdurların beraat etmelerini sağlayacak delillerle dolu bu mektubunun tamamını önemine binaen aynen yayınlıyoruz.

Cumhurbaşkanımıza Mektup; 
ByLock Zokası Millete İhanetin Diğer 15 Temmuz'udur

Sayın Cumhurbaşkanım,
Bir liman işçisi olan Eric Hoffer'ın gözlemlerine dayanarak yazdığı ve bugün kendisine yüzbinlerce atıf yapılan kitabından mülhemle "kesin inançlılar"dan oluşan ve  ByLock içeriklerine göre en az 500 kez Peygamberimiz'in müjdelerinin rüyada görüldüğü, Türkiye'nin hemen her yerinden mezarlardan yeşil nurlar fışkırdığı rüyalarının ve gayptan seslenen birilerinin bu hareketi işaret ettiğinin anlatıldığı, “Peygamber Türkiye'yi Fethullah Gülen'e verdi" uydurma rüyasının yıllar yıllar önce bu cemaatin ve cemaat içindeki örgütün başı tarafından vaaz kürsülerinden seslenildiği bir iklimde var edilen bir yapının nerelere evrildiğini hepimiz görüyoruz.

Bu yapıyla mücadele edilmesi gerektiği konusunda ittifak halindeyiz.  ByLock delilinin neye tekabül ettiği konusu tartışılmaktadır ve de tartışılmaya devam edecektir.  Fiili ByLock kullanıcılarının durumlarına ilişkin yapılan yargılamalarda bu tartışmalar yapılmakta ve bir kısmında hüküm verilmeye de devam olunmaktadır.

Sayın Cumhurbaşkanım,

Makamınıza arz etmek istediğimiz konu “fiili bylock kullanıcısı olmadığı halde birkaç IP bilgisi nedeniyle tutuklu ya da adli kontrol altında” olanların durumuna ilişkindir.
Sayıları 8-10 binden daha aşağı olmayan bir kitleden söz ediyoruz.

Bu insanların ortak özellikleri;
1.Tek delili bylock olan,
2. ByLock içeriği ve benzersiz User ID’si olmayan,
3. BTK Verilerine göre çoğunluğu 10 (sadece 10) ve daha aşağı IP tespitli olan,
4. ByLock Tespit tarihleri 2014 yılı Ağustos, Eylül ve Ekim ayı olan,
5. Cep telefonlarını polise teslim etmiş olan,
6. Geçmişte adı Cemaat olan bu yapıyla herhangi bir irtibatları olmayan ve hatta çok farkı siyasal ve dünya görüşlerine sahip olan
7. Ve çok garip bir biçimde bir kısmının ByLock tespitleri kullandıkları ve aşağıda izah edeceğim bazı uygulamaların indirilme tarihi ile aynı olan kişilerdir.                                  
Sayın Cumhurbaşkanım,
Yeminli Adli Bilişim Uzmanından aldığımız 2 ayrı rapora göre; Namaz Vakitleri TR ve Kıble Pusulası ile Morbeyin isimli uygulama grubu içerisinde yer alan bazı uygulamalar içerisine yerleştirilen ve ByLock IP’sine yönlendirilen gizli reklamlar vasıtasıyla yukarıda niteliklerini saydığımız kişilerin BTK verilerine ByLock IP’sine bağlandığı şeklinde kayıt oluşturulduğunu tespit ettik.
Kişiler bu uygulamaları kullanırken ya da uygulamaların otomatik uyarı saatlerinde kendiliğinden olmak üzere ByLock IP’sine yönlendirilmek suretiyle ByLock kulanıcısı gözükmektedirler.
Oysa bu kişiler cep telefonlarına ByLock indirmedikleri için IP yönlendirilmiş bile olsa gideceği herhangi bir uygulama olmadığı için an ekranda herhangi bir değişiklik görmemişlerdir. Lakin mahkemelere verilen BTK CGNat kayıtlarında 5,6,7 10, 19 gibi az sayıda ve farklı günlerde IP kaydı oluşmuştur. Ve bu nedenle yargılama süreci yaşamaktadırlar.

Sayın Cumhurbaşkanım,
22 Temmuz 2014 tarihi Büyük Paralel Devlet Operasyonun yapıldığı gündür. Örgütün operasyonel birimleri, önemli polis şefleri de dahil olmak üzere gözaltına alınmıştır. Bu kişilerin dijital verileri ve cihazları da elde edilmiştir.
Bu tarihte paniğe kapılan ve devlet içindeki en önem verdiği kadrolarının açığa çıkacağını düşünen örgüt 2 şey yapmıştır.
1. Cemaat tabanına ByLock’u yaymıştır,
2. Sahip oldukları uygulamalar vasıtasıyla ilgisiz kişileri ByLock IP’sine yönlendirerek havuza dahil etmiştir.
Bu yolla “çoğun içinde azı gizleme” stratejisi izledikleri, ileride delil niteliğinde olursa kitlesel bir yargılama içinde “at izinin it izine karışması”na imkan verecek bir büyük hukuk kaosu yaratılmak istenmiştir. Yani örgüt hem kendi alt kademesini hem de ilgisiz kişileri piyon olarak kullanmıştır.
Bunların içerisinde fiili Bylock kullanıcısı olan Cemaat mensuplarının durumu yargının göre faaliyet alanındadır. Sorun fiili ByLock kullanıcısı olmadıkları halde ByLock havuzuna dahil edilen kişilerle ilgilidir.

Sayın Cumhurbaşkanım,
Namaz Vakitleri TR ve Kıble Pusulası uygulamasının yazılımcısının Telekulak Operasyonu sonrasında TÜBİTAK’tan kaçan Yasin ALPEN isimli kişiye ait olduğu, Morbeyin Uygulamalarının 2014 yılında faaliyet gösterdiği, Namaz Vakitleri TR ve Kıble Pusulası uygulamalarının Ağustos 2014’te güncelleme aldığı ve bu tarihten sonra gizli reklam uyguladığı şeklinde tespitler yeminli bilirkişi tarafından yapılmıştır. Ayrıca bu raporu teyit eden bir başka gelişme de başka bir bilinen dosyada rapor olarak sunulmuş ve hatta bir demo ile bunun nasıl mümkün olduğu mahkeme huzurunda bilirkişi tarafından gösterilmiştir.

Sayın Cumhurbaşkanım,
Zaman Gazetesi’nin piknikte sofra bezi yapmayacak, çocuklarına NT’den alışveriş yapmayı yasaklayan insanlar bu “zoka” nedeniyle hapistedir. İnsanlar “birkaç sinyal bilgisi” ile hapis yatmakta, ihraç edilmektedir. “Hapiste yatmak değil bunlarla beraber aynı koğuşta yatmak bana koyuyor” diyen insanlar hapistedir.
Bu, örgütün zokasıdır. Planlıdır, şeytani bir stratejik plan dahilinde yargı kaosuna yol açmışlardır. Çözümü ise devletimiz katındadır.
ByLock delili örgüt tarafından sulandırılmak için baştan planlı olarak zokalanmıştır. Bunun temizlenmesi halinde içerikleri de dosyalara gelen gerçek kullanıcıların hukuki durumu üzerine yargımızın eğilmesi de mümkün olacaktır. Zoka’nın temizlenmesi halinde yargımız binlerce soruşturma ve kovuşturma dosyası yükünden de kurtulacaktır. Soruşturma süreci asıl mecraına oturacaktır. Tartışmalı tespit iddiaları sona erecektir.
Son kez arz etmek isterim ki bu mektubumuzda sorunlarına eğildiğimiz kitlenin diğerlerinden en önemli farkı yukarıda 7 madde halinde sayılmıştır. Bu çok temel farklar bile fiili kullanıcı ile kullanıcı havuzuna zoka ile dahil edilenler arasındaki ayrımı yapmayı basitleştirmektedir.

Sayın Cumhurbaşkanım;
Bu vatansever ve çoğunluğu da partiniz seçmeni insanlar, Cumhurbaşkanlığı katından çözüm beklemektedirler. Devletimizin sahip olduğu teknik birikim ve kurumlarımızın yetenek ve kapasiteleri bu sorunu rahatlıkla ve kısa zamanda çözebilecek durumdadır.
Bu yakıcı ve yargı sistemimizi sabote edici sorunun çözümü için ilgili teknik kurumlarımızı talimatlandırmanızı beklemekte olan insanlar adına bu mektubu size yazıyorum. Hürmetlerimi arz ile hayırlı çalışmalarınızda muvaffakiyetler temenni ederim.”

 02.11.2017    Av. Ali Aktaş

Yorumlar 1
Ümidim yok! 09 Kasım 2017 11:51

Halk sadece seçilmek için vardır. Halkı yönetenler halkın sağ duyusunun sesine kulak verselerdi sorunlarımızın çoğu olmazdı. Hatta şu an için bile halkın sağ duyusunun sesine kulak verme lütfunda bulunsalar ülkemizdeki sorunların çoğu çok kısa zaman çözülür. İnsanı asıl üzen nokta 15 yıldır kesintisiz olarak iktidar ettiğimiz parti ve buna bağlı ulusal ve yerel unsurların savrulduğu fildişi gözlem kuleleri. Halk ufuklarda bir yerlerde gözüküyor ama karaltı mıdır, gurultu mudur, gürültü müdür? Nedir? Bu mektubun ilgili kişi tarafından okunacağına ve dikkate alınacağına dair en küçük bir ümidim yok. Zaten ana sorunumuz da bu. Halk nedir ki? Devletin bekası için topu birden feda edilebilir. Kuleler önemli. Karaltılar bir görünür, bir kaybolur.

Bakmadan Geçme

Kayseri Gündem - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0533 704 84 10
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!