Kayseri'de Patron Kim?

Kayseri her geçen gün gelişen ve büyüyen bir şehir olma özelliğini koruyor. Türkiye'de de bir çok bakımdan en önde gelen bir şehir

Erkinbeğ Uygurtürk'ün Yazısı

Siyasetten, ticarete, kültürden, eğitime Kayseri gerçekten başarılı bir şehir konumunda.

Siyaset alanında, bir bakan, birçok milletvekili, hepsinden önemlisi ise bir Cumhurbaşkanı olan bir şehir. Hal böyle olunca yıllardır Kayseri’de hep bir güç dengesi vardı. Bu güç dengesinde roller belli kimin ne yapacağı zaten kanunlarla belirtilmişti. Ancak, birde yazılı olmayan kurallar vardı ki bunları da yaşanlar bilir.

İşte bu noktada, Kayseri’ye Mevlüt Bilici’nin yerine atanan Vali Şerif Yılmaz ile Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin konumları tartışılmaya başlandı. Ama bu tartışma çok gereksiz olmakla birlikte polemikten öteye gitmeyecek türden bir yaklaşım.

Çünkü, Valilik makamının görev tanımı yapılmış,  Büyükşehir Belediye Başkanının görev tanımı yapılmış. Ama hep birileri çıkıpta “Kayseri’nin sahibi kim?” yada “Kayseri’nin patronu kim?” sorusunu yönetmeden duramaz hale geldi.

Kayseri’de Başkan Mehmet Özhaseki’nin bir ağırlığı olduğu hep bilinir.

Ancak Vali Şerif Yılmaz, Bayramdan önce gazetemize yaptığı bir açıklamada, Kayseri’de yapacağı çalışmalardan bahsederek, hiçbir kurum ve kişiyle kavgalı olmadığını, bundan sonra da böyle bir şeyin olmayacağını anlatarak, “Biz işimizi yapacağız. Kavgayla işimiz olmaz. Biz ilde en yetkili organız. Devletin temsilcisi illerde validir, itaat edilmesi gerekir. Hiçbir kurum ya da kişiyle şimdiye kadar bir sorun yaşamadım, bundan sonra da yaşamam” demişti.

Ayrıca gazete ve televizyonlardan takip ettiyseniz bilirsiniz, Şerif Yılmaz, Kayseri’ye atandıktan sonra İl Özel İdaresi tabelasındaki Genel Sekreterlik ibaresini indirtmiş, il müdürlerine basına demeç verme yasağı koymuştu. Vali Yılmaz’ın bu tavırları otoritesini güçlendirmeye yönelik adımlar olarak nitelendirilmişti.

Öte yandan, Kurban Bayramında Gazeteciler Cemiyeti tarafından çıkartılan “Bayram Gazetesi” nde Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin “ 2014” yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik açıklamaları yer aldı. O açıklamaların alt kısımların da yerel seçimlerle ilgili konuşurken, “Başbakan'ın, yerel seçimlerde Ak Parti'nin en iyi adaylarını doğru şehirlere göndermesi lazım. Şehirlerin kaderlerinde başkanlar çok önemli. Kim ne derse desin, o şehrin sahibi başkanıdır. Diğerleri atanmıştır, sürelidir. Süreleri bitince giderler. O zaman o şehirde kalacak, o şehirde yaşayacak adamın şehrine verecek çok şeyi var. Eğer o kişi lider ruhluysa, listesini iyi yaparsa o şehrin kaderini değiştirecek şeyler yapabilir” diye konuştu.

Birisi seçilmiş, diğeri atanmış iki yönetici. Sorunun asıl nedeni kanunlardan kaynaklanıyor.

Vali devleti temsil ediyor.

Belediye Başkanı hükümeti.

Hükümet kim devleti yöneten.

Gerçekten çok saçma ve karmaşık bir yapı.

Geçmişten gelen bu sıkıntı “ Büyükşehir Yasası” olarak adlandırılan ve Büyükşehir Belediyelerinin sınırlarının illerin mülki sınırı olması ve Büyükşehir Belediyelerinin yetkilerinin arttırılması ile daha da artacağa benziyor. Çünkü bu yasayla Özel idarelerin tüzel kişiliği kaldırılırken, merkezi yönetim yatırımlar, denetim gibi kontrolleri Valiler aracılığıyla sağlayacak. Böyle olunca Valiler ile Başkanlar arasında sorunlar daha da artacak ve bir yetki karması kaçınılmaz hale gelecek. Kayseri gibi hassas şehirlerde sıkıntı pek yaşanmaz ise de birçok şehirde büyük sorunlar ortaya çıkacak.

Vali Yılmaz ile Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin açıklamaları kendi açılarından doğru.

Devletin, hükümetin, özelde de Valiliğin ve Büyükşehir Belediyelerinin, var olma sebebi vatandaştır. Bu durumda da aslolan vatandaş ve vatandaşın karşılaştığı sorunlarla ilgilenen kurumların başarısıdır. Kayseri'nin patronu da, bütün yerel yönetimlerde olduğu gibi, vatandaşı merkeze koyan anlayışın sahibi olacaktır kuşkusuz.

 

Bakmadan Geçme

Kayseri Gündem - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0533 704 84 10
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!