Tarımsal Elektrik Tarifelerinde Artış Çiftçiyi Zorluyor
Son yıllarda tarımsal faaliyetlerde kullanılan elektrik tarifelerinde yaşanan önemli artışlar, çiftçilerin maliyetlerini ciddi şekilde etkilemeye devam ediyor. 2020 yılından bu yana, tarımsal sulamada kullanılan elektrik bedellerinin neredeyse 5 katına çıktığı belirtiliyor. Bu süreçte, elektrik tarifelerine toplamda 22 kez zam yapıldığı ifade ediliyor.
2020 yılında alçak gerilimden tek terimli tarifeyle sulama yapan çiftçiler, 1 kilovatsaat (kWh) elektrik için 66 kuruş öderken, 2025 yılı tarifesi ile bu bedel 3 lira 49 kuruşa yükselecek. Orta gerilim kullanan üreticiler için ise gece tarifesi 35 kuruştan 2 lira 3 kuruşa çıkmış durumda. Bu artışlar, çiftçilerin girdi maliyetlerini artırarak, üretim süreçlerini zorlaştırıyor.
Dağıtım Bedellerindeki Artışlar
Tarımsal elektrik tarifelerindeki artışların yanı sıra, dağıtım bedellerinde de önemli bir yükseliş yaşanıyor. 2020 yılında alçak gerilim kullanıcılarının ödediği dağıtım bedeli 18 kuruş iken, 2025 yılında bu rakam 1 lira 54 kuruşa çıkacak. Bu durum, bazı kademelerde dağıtım bedelinin 8 katına kadar yükseldiğini gösteriyor. Artan maliyetler, çiftçilerin üretim giderlerine doğrudan yansırken, bu da tüketici fiyatlarını etkiliyor.
Gece Sulama Tarifeleri Artık Uygun Değil
Tarımsal sulama için önerilen gece sulama tarifelerinin de artık avantajlı olmadığı belirtiliyor. 2020 yılında 38 kuruş olan gece tarifesi, 2025 yılı itibarıyla 2 lira 20 kuruşa yükselmiş durumda. Bu durum, çiftçilerin gece sulama yapma isteğini azaltarak, maliyetleri daha da artırıyor.
Çözüm Önerileri
Artan elektrik fiyatlarının tarım maliyetlerine olumsuz etkisi göz önünde bulundurularak, çözüm önerileri gündeme geliyor. Tarımda kullanılan elektriğin KDV'sinin kaldırılması, dağıtım bedellerinin düşürülmesi ve sulama sezonlarında özel destek tarifeleri uygulanması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, 2023 yılında tarımsal sulama amaçlı kullanılan elektriğe sağlanan %50 sübvansiyonun, kuraklık ve zirai don gibi afet durumlarında genişletilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Bölgesel sulama suyu temin ve dağıtımının kooperatifler ve birlikler aracılığıyla yapıldığına dikkat çekilirken, çiftçilerin su giderlerinin önemli bir maliyet kalemi olduğu da belirtiliyor. Bu bağlamda, su bedellerinin alınmaması ve tarım mazotunda ÖTV ile KDV'nin kaldırılması gerektiği vurgulanıyor.
Tüm bu gelişmeler, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından kritik bir öneme sahip. Çiftçilerin karşılaştığı zorlukların aşılabilmesi için, devletin ve yerel yönetimlerin daha etkin destek mekanizmaları geliştirmesi gerekiyor.
Bakmadan Geçme
