Depremi, virüsü Allah'ın hak edenlere gazabı olarak niteleyenler, yanlış değerlendirme içerisindedirler.
Allah, dünyayı bir imtihan alanı kıldı. Özellikle son peygamberi sonrası, yani Muradını tam olarak izharı sonrası, bu dünyada önceki ümmetleri cezalandırdığı gibi toplu cezalar da kıyamete kadar olmayacak ve herkes ömrü boyunca sınavını verecektir. Mükafat ve mücazat ölüm sonrasının işidir. Yok öyle Çinlilerin virüsten ölümünü Allah'ın azabı olarak nitelemek veya depremi. Dünyadaki tabii işleyişi, evet, emeli için kullananlara fırsatlar her zaman var, yani yapay virüslerle birileri milyonlarca insan öldürebilirler, veya deprem tetikleyen teknikler kullanabilirler hiç bu niyetler olmadan da tabii afetler olabilir, ancak bunların Allah'ın insanları cezalandırması ile bir alakası yoktur.
*
Bir söz okudum, şöyle yazıyordu: 'Hak ile batıl bir arada bulunmaz' Bu tespit yanlış ve gerçekçi degil. İnsan mesela, tamamen bundan ibarettir esasında. Bünyesinde hakkı da batılı da barındırır ve kimi zaman haktan, kimi zaman batıldan yana refleks geliştirir ve bazen de ikisine birden aynı anda taraf olduğu da vakidir.
*
Büyük Yahudi Krallığının kurulmasına destek olma karşılığı olarak Evangelistler, Sam İmparatorluğu kurulmasına izin vereceklerini deklere etmiş olsalar gerek ki, Arap devletleri yüzyılın anlaşması konusunda pek bir hevesliler.
*
Adaleti, saraylardan vicdanlara göç etmemiş toplumlarda, kim hakim ise kendinden olmayanı yasa ile susturup, hükmünü icrası kaçınılmazdır.
*
Avukatlık ve muhasebe hizmetleri ücretlerinde KDV %20'den en fazla, % 8'e ve hatta % 1'e çekilmelidir. Gerekçesi çok net bir talep bu: Hukuki ve mali hizmete, vatandaşın ulaşımını kolaylamak.
*
Sap saman tane hiç bu kadar karışmamıştı. Üç beş kişiye kafası atanın, yargının üçlü saç ayağından biri olan ve yargıda olmazsa olmaz olan avukatı itibarsızlaştırma gayreti hakkaniyet ile izah edilemez. Avukat hakkı gözetir, haktan taraftır. Avukat ile sorunu olanın hak ile sorunu var demektir. Ama derdi avukat değil, bu ünvanı kullanıp hainlik yapanlar derseniz, varsa bir suç, savcı göreve çağrılır, yargı işini yapar derim. Ama olay ne avukat, ne de onun mesleki örgütü değil, olay zihnindeki kurguyu tek doğru kabulü derseniz de yanılıyorsunuz diyemem.
Sonumuz hayrola, şerler def ola. Amin
*
Mersin'de limon, Hatay'da mandalina dalda kaldı deniliyor. Aslı varsa devlet el atmalı değil midir?
Ama daha önce günlük değişen fiyat etiketlerine el atmak lazım.
Ürünü hakkından az paraya alıp fahiş rakamlara satanların mal varlıklarına el konulmalı ve ağırlaştırılmış müebbet ile cezalandırılmaları uygun değil midir?
Bunlara destek verenleri de!
