Murat SERİM

Kayseri'deki Abdallar ve Kültürü

Murat SERİM

Değerli dostlar Kayserimizin Yıldırım Beyazıt Mahallesi’nde ikamet eden Ali Özbilgin abimizin evindeyiz. Ali abimizle Teberler diğer adıyla abdallar üzerine sohbet edeceğiz. 

‘’Hoş geldiniz.’’

Hoş bulduk Ali abi. Bizi kabul ettiğin için, kırmadığın için, evinde ağırladığın için hassaten teşekkür ederim. 

Ali abi kendinizi ne olarak tanımlıyorsunuz?

‘’Ben 1943’te Akdağmadeni’nin Yeşiloymak köyünde doğmuşum. Biz aşiretiz, abdalız. Tabi aşiretten doğan da aşiret olacak dolayısıyla. Abdallık çok ince bir sözdür, ince bir deyimdir. Abdal herkeşe hizmet eden, gönül türabı olan bir isim ve bunları da gerçekten köyde yaptık.’’

Anladım. Kendinizi abdal olarak yada diğer adıyla teber olarak tanımlıyorsunuz.

‘’Abdalım. Teber demek kendi yani dışardaki insanlardan kendini korumak için bir nevi Kürtçe misali yani ikinci bir söz. Teberin anlamı bu yani.’’

Kaynaklarda Teber şöyle geçiyor. Size okuyayım: Teber, Farsçada küçük balta anlamına geliyor. O dönemlerde herkes eskiden silah, kılıç, kama ile dolaşırken abdallar mesleği gereği küçük balta taşırlarmış. Gittikleri yerlerde ağaç kesip davul kasnağı ve çalgı aleti yapımında keski aleti olarak kullanırlarmış. Dolayısıyla da kendi aralarında da Teberce dedikleri Türkçe Farsça karışımı 300-400 sözcükten oluşan kendilerine özgü bir dil varmış.

‘’Kaynak doğru.’’

Ama günümüze gelene kadar bu dil kayboluyor mu?

‘’Bunu ikinci bir lisan olarak. Mesela gitmek istiyor değil mi? Genliyelim. Misal yani. Mesela misafir geldi. O arkadaş bunaldı, gitmek istiyor. Nafta ben genleyim mi? diyor mesela. Burda bana diyor ki nafta demek isimle hitap etmiyor da benden izin istiyor, gidebilir miyim diyor.’’

Nafta o zaman ne anlama geliyor? 

‘’İnsan yani. İnsan anlamında.’’

Başka bildiğiniz Teberce kelimeler var mı?

‘’Buna benzer yani. Aslında bir dil değil bu da. Kendini korumak için toplumdan biliyorsunuz o zamanlar daha önceki yıllarda abdallar insandan sayılmıyordu.’’

Oralara geleceğiz.

‘’Onun için uydurmasyon ikinci bir dil yani. Öyle şey değil yani.’’

Aklınızda başka kelime var mı? Su mesela.

‘’ ‘Av’da olur, ‘ab’da olur. Hersit ekmek. Key demek, ye demek. Hersit key yani ekmek yiyelim. Mesela bayana cıvı diyor, gıza keşk diyor, bu tür şeyler yani. Kızı varsa mesela diyor ki: Keşk gah, bize çay yap. Misal yani birisi ismini öğrenmesin diye bu cümleler kullanılıyor hocam. Bir de sorunuza tekrar geleceğim. Romanlarla bizim ayrım olduğumuz bir noktayı ifade edeyim.’’

Kendinizi Romanlardan ya da halkın Cingan diye ifade ettiklerinden farkınız, özellikleriniz nelerdir?

‘’Ona da şu cevabı veriyim kısa olarak. Romanların biz hiçbir şeyini almadık. Sadece oyun tarzını aldık. Onların meşhur oyunu var. Romanların biliyorsun. Hâlâ da Türkiye’nin genelinde çok seviliyor bu. Aynı oyunu bizde de alıntı yaparak devam etti. Tek benzer tarafımız bu. Başka bir benzer tarafımız yok Romanlarla.’’

Peki, Teberler soy olarak nereden geliyor?

‘’Horasan’dan geldiği ima edilir. İran Horasan’dan. Bizim neslimizin ordan geldiği iddaa ediliyor. Ben araştırsam da kaynaklar bunu gösteriyor. Net bir kaynak bulamadım ama bütün şeyler bunu gösteriyor. Zaten ora Türkmen olarak geliyor. Burda abdal olarak yaşantılarını ifade ediyorlar. Dini konularda da bizim çok sevdiğimiz Hünkar Hacı Bektaşi Veliyullah, Hacı Bektaş yani ve onun işareti üzerine inancımızı sürdürüyoruz. Tabi, Allah bir hepimizin, dünyanın yaratılan her şey Allah’a bağlı. Allah’ımız bir. Peygamberimiz de aynı, Hz. Muhammet Mustafa. Yalnız 12 imamlar, ehli beyti biz çok seviyoruz ve günümüzde de bu ülkede yaşadığımız için Hacı Bektaş Veli’yi çok seviyoruz. Burda bir anım var o anımı anlatayım. O anı şu: Ben her yıl Hacı Bektaş’a giderim. Orda bir röportaj yapan gasteciye denk geldim. Adam oturuyor orda; sakallı, bıyıklı, geniş omuzlu birisi. Tesadüf ben de izliyordum. Adamın sorusu şu oldu: Siz Ali’ye Allah der misiniz? diyor oturan şahsa. Ha, o adam Teber midir, Alevi midir, Sünni midir, bilemem. Tanımıyorum adamı.’’

Ama soruyu garipsediniz.

‘’Soruyu garipsedim tabi. O anda müdahale ettim. Siz ne demek istiyorsunuz? dedim. Allah’tan başka Allah var mı? Var mı dedim böyle bir şey ya. Arkadaş sen kendi adına ben şu milletten bu milletten olsan da kendi adına konuşmak istiyorsan söyle, yoğsa terk et orayı dedim. Bu doğru bir soru değil yani.’’              

Kesinlikle katılıyorum.

‘’İnsanları yok etmek, bitirmek, halkın gözünde küçük düşürmek ya! Allah varsa bütün dünya âlemin Allah’ı.’’

Doğru söylediniz. Ali abi sorularıma devam edeyim mi?

‘’Devam et.’’

Bu konuda size sonuna kadar katılıyorum. Benim buradaki amacım da Teberleri halka, okuyucularımıza, izleyicilerimize en doğru bir şekilde, doğru kaynaktan, tecrübeli kaynaktan aktarmak. Ali abi biraz önce söylediniz. Romanlarla farklarımız var. Bizler halka hizmet eden insanlarız dediniz. Peki, bu anlamda halkın en çok takdir ettiği yönleriniz neler?

‘’Valla bizim evimiz herkeşe, bütün insanlara açık. Misafirperveriz, öyle bir an olurdu ki gelen misafir ekmeksiz, yemeksiz kalkmaz. Öyle yetiştik biz. Hâlen de sürdürüyoruz. Tabi bazen ekonomik şartlar zorlayınca bunlar yerine gelmiyor biliyorsunuz.’’

Paylaşmayı seviyorsunuz. 

‘’Aynen öyle. Bizim zaten amacımız paylaşmak.’’

Başka Ali abi. 

‘’Mesela ne bileyim insanlara zarar vermeyen bir toplumuz.’’
                                                   

 1.bölümün sonu
 

Yorumlar 1
MB 14 Mart 2023 19:51

Özgün ve özel bir çalışma olmuş. Konu seçimi ve kişi seçimi harikulede. Tebrik ederim.

Yazarın Diğer Yazıları