Bu yıl Kadir gecesinde Fuar Ahmet-Ayşe İnci Camiinde Hüsrev hocanın çok güzel söylediği “Bayramsa Bayramınız mübarek ola” ve ilahisini dinlerken insan bambaşka alemlere gittiğini hissettim. Anlam yüklü sözleriyle ve o Hüsrev Hoca’nın Davudi sesiyle caminin içini ve bahçesini hınca hınç dolduran cemaate muhteşem bir ziyafet oldu. O ilahilerden birinin sözleri de gerçekten çok anlamlı ve düşündürücüydü. İslam aleminin bugün ki parçalanmış, bölünmüş halini özetler gibiydi.
“Ümmeti Muhammed feryad ederken
Kudüs boynu bükük mahzun bakarken
Bayramsa Bayramınız mübarek olsun
Derdimi anlatmaya yetmiyor lisan
Esaret altında köle Müslüman
Bak bülbüller sustu bahçe perişan
Bayramsa bayramınız mübarek olsun
Bize gerçek bayram nasip et Ya Rab
Bayramsa bayramınız mübarek olsun
Gurbete gelmişiz vatandan ırak
İslam unutulmuş yuva berhava
Bize gerçek bayram nasip et Ya Rab
Bayramsa bayramınız mübarek olsun.”
Şu andaki İslam aleminin durumu ancak bu kadar veciz bir şekilde ifade edilebilir.
Katil İsrail güçlerinin Mescid-i Aksa’yı çizmeleriyle kirletmesi, birçok Müslümanı şehit etmesi, zulmünü adeta Müslümanların gözünün içine baka baka yapması içimizi acıtan ve Ramazan sevincine gölge düşüren gelişmelerdi. Ayrıca yine ümmet coğrafyasının birçok yerinde Müslümanların yaşadığı sıkıntılardan diğer Müslümanların ya haberdar olamaması, ya da umursamaz bir tutum içinde olması da Müslümanlar için Ramazan’a da, Bayram’a da gölge düşüren diğer gelişmelerdi.
Ve ülke olarak yaşadığımız ve tarihte bir benzeri çok az görülen 6 Şubat deprem afeti sonrası kaybettiğimiz on binlerce canın acısının tazeliği ve evlerini, tüm servetlerini, her şeylerini kaybeden milyonlarca vatandaşımızın çaresizliği de hem Ramazan sevincine hem de Bayram sevincinin buruk geçmesine sebep olan diğer nedenlerdi.
Bütün bunlara rağmen Cenab-ı Hak rahmetini ve bereketini üstümüzden eksik etmiyor. Yağan rahmet yağmurları da bunun bir göstergesi. Bu rahmet devam ettiği sürece umut da var demektir. Allah var gam yok sözünün anlamı burada ortaya çıkıyor. Mehmet Akif’in o veciz ifadeleriyle;
“Allah´a dayan, sa´ye sarıl, hikmete ram ol?
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.”
Bunun en kestirme yolu da Kur’an’a ve Efendimizin sünneti seniyyesine ittiba etmekten geçiyor. Kur'an'ı Kerim, inananlar ve muttakiler için bir hidayet yani şeriat kitabıdır. Gönüllere şifadır. Nefsimize, ruhumuza izzet ve ziynet kazandırır. İnsanın hafızasını güçlendirir. İnsanı her türlü kötülüklerden korur. Olgunluk ve bilinç kazandırır. Hayatımızın maddi ve manevi her iki boyutunu da güvence altına alır. Kalbi her türlü hastalıklardan, kinden, nefretten, kibirden korur. Kur'an okunan eve bereket yağar. Kıyamet günü bizlere şefaat eder. İnananlar için hiçbir benzeri olmayan rehberdir.
Bu duygular içinde ulaştığımız Ramazan Bayramı İnşallah Müslümanların bütün bu özelliklerle donanmasına vesile olan bir kapı olur. Müslümanlar Ramazan sevincini yeterince yaşayamayan kardeşlerinin sıkıntılarından haberdar olur ve onların dertleriyle dertlenir hale gelirler. Tüm sıkıntılarına rağmen bizleri bayram sevincine ulaştıran Rabbimize Hamdü senalar olsun. Sabır, hamd ve şükürle sadece Cenab-ı Hak’tan yardım istersek, sınırsız Rahmeti ile sonsuz hazinelerinden Müslümanlara her zaman olduğu gibi ikram edecektir. Bu vesile ile İslam aleminin, ülkemizin ve milletimizin Ramazan Bayramı mübarek olsun. Allah hayırlara vesile kılsın İnşallah. Vesselam.
