- Haberler
- Kültür Sanat
- Bir Hafta Bir Yazar: Hikmet EKİZ
Bir Hafta Bir Yazar: Hikmet EKİZ
Doğuştan engelli olmasına rağmen bedeniyle barışmış, hayatı bir eksiklik değil imkân alanı olarak okuyan bir insan… Kendine yetmekle kalmayıp aynı durumda olanlara da yetişen, sosyal sorumluluğu hayatının merkezine almış güçlü bir kişilik. Hayata Umutla Sarılış adlı eseriyle umudun nasıl inşa edildiğini, insanın kendi hikâyesini nasıl dönüştürebileceğini anlatan bir yazar. Eğitim aşkıyla iki ayrı bölüm bitirmiş, azmiyle ve duruşuyla ilham veren bir isim.
Hikmet Bey, öncelikle sizi tanımak isteriz.
Kayseri’de yaşıyorum. Doğuştan engelliyim; engel tanımım serebral palsi.
Fizikî şartlar nedeniyle örgün eğitim alamadım. Hayatımda birçok kez ara vermek zorunda kaldım ama hiçbir zaman vazgeçmedim. Yedi yıl aradan sonra ilkokul 5. sınıftan açıköğretim yoluyla yeniden eğitime başladım ve ilkokulu başarıyla tamamladım. Ardından ortaokul ve liseyi de açıköğretimle bitirdim.
Eğitim yolculuğum bununla da sınırlı kalmadı; iki üniversite mezunu oldum. İlk üniversitemi Erzurum Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Sağlık Meslek Yüksekokulu’nda tamamladım. Daha sonra aynı üniversitede DGS ile Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünü bitirdim. Tüm bu süreç, azimle ve inançla nelerin başarılabileceğini bana bir kez daha gösterdi.
Hikmet Bey, yazma serüveniniz nasıl başladı? Yazma isteği ve yeteneğinizin oluşmasında kimlerin katkı ve yönlendirmesi oldu?
Yazma serüvenim, rehabilitasyon merkezinde tanıştığım çok kıymetli fizyoterapistim Tahir Keskin Hocam sayesinde başladı. Onun verdiği cesaret ve özgüvenle kalemi elime aldım. Önce, engelli kardeşlerimin hayata daha umutla bakabilmesi için kısa düşünce yazıları yazdım. Bu yazılar çevremde büyük ilgi görünce ve özellikle annemin “kitap yazmalısın” ısrarı beni yüreklendirince, 2023 yılında ilk kitabım Hayata Umutla Sarılış yayımlandı.
Daha sonra engelli bireylerin yaşadığı sorunlar üzerine kapsamlı araştırmalar yaptım. Kendi hayatımdan da yola çıkarak engelli bireylerin istihdamı konusunda devletimize ve iş dünyasına düşen sorumlulukları ele aldım. Avrupa’daki uygulamaların Türkiye’de de hayata geçirilmesi gerektiğini; engelli bireylerin üretken bireyler olarak iş hayatında aktif rol almasının bir lütuf değil, bir hak olduğunu anlattım. Aynı zamanda sosyal hayatta engelliler için yapılması gereken düzenlemelere de değindim.
Tüm yazılarımda vermek istediğim temel mesaj şudur:
Azimle ve mücadeleyle, bedenlerimizdeki engellerin hiçbir önemi kalmaz.
Hikmet Bey, yazma tutkusu olan ya da yazar olma hayali kuran her yaştan insana neler tavsiye edersiniz?
Yazma hevesi olan gençlere en büyük tavsiyem, asla vazgeçmemeleri ve kendilerine olan inançlarını kaybetmemeleridir. Ben de ilk kalemi elime aldığımda “yazamam” diye düşünüyordum. Ama denedikçe gördüm ki imkânsız sandığımız şeyler, sabırla mümkün oluyor.
Peki, yazarlık serüveninizde unutamadığınız bir hatıranızı bizimle paylaşır mısınız?
Bugün kitaplarımı okuyan insanların duygu ve düşüncelerinin değiştiğini, hayatlarına bir umut ışığı olduğunu görmek beni derinden etkiliyor ve tarifsiz bir mutluluk veriyor. İşte bu duygu, beni yazmaya devam etmeye teşvik eden en büyük güç.
Söyleşiye vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.
Bakmadan Geçme