• Haberler
  • Gündem
  • Konuşamama, yüzde asimetri, kuvvet kaybı inme habercisi olabilir

Konuşamama, yüzde asimetri, kuvvet kaybı inme habercisi olabilir

Nöroloji Uzmanı Merva Tuna, 29 Ekim Dünya İnme Günü ile ilgili yaptığı açıklamada, 'Toplumlarda inme, ölüm nedenleri içinde 3. sırada yer alırken, gelişmiş ülkelerde özellikle kalıcı sakatlığın ve engelliliğin en önemli nedenidir. İnmede değiştirilebilir ve değiştirilemez risk faktörleri vardır. Değiştirilebilir risk faktörleri arasında tansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, kolesterol, sigara kullanımı ve fiziksel inaktivite bulunmakla beraber, değiştirilemeyen risk faktörleri arasında yaş ve genetik özellikler bulunmaktadır. 65 yaşından sonra inme riski artmaktadır' dedi.

İnme beyni besleyen damarların ve beynin kendi damarlarında meydana gelen hasar sonucu ortaya çıkan, nörolojik semptomların tanımlandığı bir hastalık grubudur. Nöroloji Uzmanı Merva Tuna, inmenin ölüm nedenleri dinde 3. Sırada yer aldığını belirtti. Tuna, “Beyindeki damarlarda meydana gelen tıkanıklıkla beraber beyinde oluşan beslenme bozukluğu ya da damar hasarıyla ortaya çıkan kanama aynı şekilde inme olarak tanımlanmaktadır. Toplumlarda inme, ölüm nedenleri içinde 3. sırada yer alırken, gelişmiş ülkelerde özellikle kalıcı sakatlığın ve engelliliğin en önemli nedenidir. İnmede değiştirilebilir ve değiştirilemez risk faktörleri vardır. Değiştirilebilir risk faktörleri arasında tansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, kolesterol, sigara kullanımı ve fiziksel inaktivite bulunmakla beraber, değiştirilemeyen risk faktörleri arasında yaş ve genetik özellikler bulunmaktadır. 65 yaşından sonra inme riski artmaktadır” ifadelerini kullandı.

BİR HASTANIN İNME GEÇİRDİĞİNİ NASIL FARK EDERİZ?
Hastanın inme geçirdiğinin nasıl fark edileceğini anlatan Tuna, “Tamamen normal ya da sağlıklı olan bir kişi sizinle aniden konuşamıyorsa, yüzde asimetri dediğimiz ağız kenarında çekilme oluyorsa, sağ ya da sol tarafta kolda, bacakta kuvvet kaybı gelişiyorsa, bu bizim için aksi ispatlanana kadar inmedir. Bu durumda hastanın bir an önce, özellikle 112 tarafından inme merkezlerine getirilmesi çok büyük önem arz etmektedir. Çünkü her dakika belli sayıda nöronu kaybettiğimiz bir hastalıkta, zamanında müdahale hastanın geri dönüşünü ve sağ kalımını artırmaktadır. Zaman eşittir beyin olarak tanımlanır. Çünkü her geçen dakika beyinde kaybolan doku miktarı artmaktadır. İlk 90 dakika müdahale için en verimli zaman olmakla beraber, 4,5 saate kadar ulaşan hastalarımıza pıhtı eritici ilaç tedavisiyle fayda sağlamaktayız. 4,5 saati geçen ya da 24 saatten önce gelen hastalarda ki bu periyot 24 saate kadar uzamaktadır, 24 saate kadar hastaların anjiyo yöntemiyle beyinden pıhtının alınmasıyla sağ kalımlarını ve sağlıklı olmalarını sağlayacak tedaviler mümkündür” dedi.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme

Kayseri Gündem - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0533 704 84 10
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!