Prof. Dr. Sümer 'Kırım bildik bileli bir Türk yurdu'
Erciyes Üniversitesi'nde 'Bir Yüzyıl Üç Sürgün' adında düzenlenen konferansta konuşan Prof. Dr. Kutlu Kağan Sümer Kırım, 'Kırım bildik bileli bir Türk yurdu. Tarihin bilinen yazılı bütün çağlarına baktığınızda bir Türk yurdu olduğunu görürsünüz Kırım'ın' dedi.
Erciyes Üniversitesi Avrasya Araştırmaları Kulübü tarafından düzenlenen ‘Bir Yüzyıl Üç Sürgün’ adındaki program, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bölümler Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Programa, Prof. Dr. Gökçe Yükselen Peler moderatör olarak, Prof. Dr. Kutlu Kağan Sümer Kırım, Dr. Öğretim Üyesi Rasim Bayraktar ve Prof. Dr. Hilmi Özden ise konuşmacı olarak katıldı.
Prof. Dr. Kutlu Kağan Sümer Kırım’ın Türk vatanı olduğunu belirterek; “Kırım bildik bileli bir Türk yurdu. Tarihin bilinen yazılı bütün çağlarına baktığınızda bir Türk yurdu olduğunu görürsünüz Kırım'ın. Milattan önce 3. yüzyılda yazılı kaynaklarda İskitler, 4. yüzyılda Avrupa Hun İmparatorluğu milattan sonra, arkasından Batı Göktürk Kağanlığ,ı arkasından Hazar kağanlığı, arkasından Altın Ordu Devleti şeklinde devam ettirebiliriz. Yani tarih kendini bildi bileli orası Türk vatanı. Şimdi Rusların iddiası şu; burası tarihi Grek kolonileridir. Burada Grekler yaşamışlar, Türkler gelmişler bunların üzerine iskan olmuşlar. Özellikle de Altınordu devrinde Cengiz ile beraber gelmiş. Hiç öyle değil. Arkeolojik kanıtlarla bunu artık iyice ispatlar vaziyetteyiz. Nereyi kazsanız altından Türk toprağı çıkıyor” şeklinde konuştu.
Dr. Öğretim Üyesi Rasim Bayraktar ise Ahıska Türkleri hakkında; “Gördüm ki sadece kitlesel göçler yaşanmamıştır, sürgünler yaşanmamıştır. Aynı zamanda bireysel sürgünler de yaşanmıştır ve maalesef çalışmalarda bireysel sürgünler gözden kaçıyor açıkçası. Aslında biz sürgüne tabii olan, maruz kalan insanları dinlediğimiz zaman bu insanları. Kendi annesinin babasının veya düşünür olan, okumuş yazmış olan insanların, birey olarak gecenin birinde evinden alındığını ve sürgüne gönderildiğini ama sürgün diyoruz ama nereye gittiği de belli değil açıkçası. Onlardan hiçbir zaman haber alınamamış. Bunu ben irdeledim kendi çalışmamda. Eserimde buna kısaca yer verdim” diye konuştu.
Prof. Dr. Hilmi Özden de Kuzey Kafkas Halkları ile ilgili yaptığı konuşmada; “Biliyorsunuz Abdülhamid’in annesi Müjgan Hanım, çerkes. Dolayısıyla bu çerkes polistikasına sıcak bakan bir Osmanlı padişahı. Güney Marmara, Kocaeli, Sakarya, Şam, Lübnan, Ürdün bölgelerine geliyor. Fakat 1860 yılında kurulmuş. Ancak tüm nüfusun yaşadığı bir coğrafya yok. Filistin bölgesinde tüm köy gitmiş” ifadelerine yer verdi.
Bakmadan Geçme
