- Haberler
- Gündem
- Prof. Mehmet Görmez: 'Belediye memurlarının kıydığı nikah komedisinden kurtulmamız gerekir'
Prof. Mehmet Görmez: 'Belediye memurlarının kıydığı nikah komedisinden kurtulmamız gerekir'
Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Anadolu Federasyonu tarafından Kızılcahamam'da düzenlenen 19. Anadolu Buluşmaları programında 'Ailenin Geleceği' konulu yaptığı konuşmada, evlilik akdi aynı zamanda bir misak olduğunu belirterek, aile meselesine çeki düzen verilecekse 'belediye memurlarının kıydığı nikah komedisinden kurtulmamız gerekir' şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Mehmet Görmez'in Konuşmasının tam metni:
KURRETÜL AYN: ULVİ SEVGİ İFADESİ
Furkan Suresinden rahmanın kullarının özellikleri ile ilgili ayetler okudu. Rahmanın has kullarının bir sözü var; o sizleri bir duadır, aileye dair.
وَالَّذ۪ينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ اَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ اَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّق۪ينَ اِمَامًا
Kurrete ayn; sözü ayete özel bir anlamlandırmadır. Sevgi ifadelerinden, şiirlerden kullandığımız ifadeden daha yüksektir.
Gözümün nuru, göz nuru istikbaldir, ışıktır. Bu ışığı kaybeden önünü göremez.
Gözün nuru, gönlün sururu olarak ifade ediliyor. Zürriyet kıyamet sabahına kadar gelen tüm neslinizdir. Burada kıyamet sabahına kadar gelecek çocuklarınızı gözümün nuru diye hitap ediyorsunuz.
Duanın bu şekilde bitmiş olması ailenin varlık sebebi yine aile ile ilgilidir. Ailenin varlık sebebiyle ilgilidir. Gerçekten bir takva bir korunmuş toplum, az önce sayın bakanımızla logolarını konuştuk.
‘AİLE BİZİ KORUR, BİZ AİLEYİ KORIYAMAYIZ’
Logoları böyle aileyi bir dua pençesinde ele alıyor. Ama içimden geçirdiğimi söyleyemedim burada söyleyeyim. Aslında aile bizi korur, biz aileyi koruyamayız; aile bizi korumazsa biz aileyi koruyamayız. Acaba aile mi insanı ve insanlığı koruyacak yoksa insanlık mı aileyi koruyacak belki bu konu üzerinde ayrıca durmak lazım.
‘AİLE MESKENİ CENNETE ÇEVİRME İŞİDİR’
Bütün insanlık ailesi bir aileyle başladı. hem de Cennet dediğimiz bir mekanda; Rabbimiz Hz “Adem'e dedik ki: Ey Adem sen ve eşin, birlikte cenneti Mesken edininiz.” Cenneti aslında ayetin dünyaya yönelik bir boyutu da vardı; aile zaten meskeni cennete çevirme işidir. Aile dediğimiz yuva meskeni cennete çevirmektir. Yeryüzünde hep hareket vardır, Eğer bir sükun sekine, bir mesken olacaksa o sadece ailedir.
‘AİLE ALLAH YAPIMI BİR MÜESSESEDİR’
Sizin nefsinizden, sizin cinsinizden, sizden size eşler yarattım ve hak eden ve sizlerden eşlerinizden de çocuklar, torunlar var ettim. Güzel şeyleri rızık olarak size ihsan ettim, bunların aksini düşünmek nedir, bunun aksini düşünmek batıldır, haktan uzaklaşmaktır aile külfet değildir. Aile Allah yapımı bir müessesedir..
Sözlükte tanımı yapılan iki bedeni bir araya getiren, çocuk oluşturan yapı değildir. İki cesedi bir araya getiren yapıya mesken, aile denilmez.
‘AİLENİN RUHUNU YENİDEN İNŞAA ETMEK’
Ailenin ruhunu neden kaybettik? Ailenin ruhu nedir, ailenin ruhunu yeniden nasıl inşa ederiz sorularını aile yılında oluşturmalıyız. Ailenin ruhunu yeniden inşa etmeyi konuşmalıyız. İlk aileden itibaren tüm insanlık ailenin varlığında ittifak etti. Ailenin varlığı Cenabı hakkın ruhuna nakşetti, bir rahmet ve meveddet olarak.
‘AİLE VE MEDENİYET BİRLİKTE VAR OLUR’
Tüm peygamberler ehlibeytle aileyi ortaya koydu.
“Aile anne ile ümmet arasındaki varlığımızdır.” “Aile ile medeniyet birbirinin varlık sebebidir.” Aile ve medeniyet birlikte var olur ve yıkılırlar. Akadder “Aile Olmak” kitabında peygamberlerin aileleriyle birlikte örnekliği üzerinde duruyorum. Hz. Nuh’u bir baba olarak okumak, evladını kurtuluş geisinebindiremeyen bir babanın feryadı. Hz. İbrahim evladını kurban eden bir baba, hz yakup evlatlarının ihtilaflarından ızdırap duymuş bir baba olarak tasvir ediyor. Hz. Yusuf kardeşlerinin ihanetine uğramış biri olarak tasvir ediliyor.
Ali İmran, Ali İbrahim, muhteva olarak ali Muhammed… Al, ehl kavramları çerçevesinde ‘usratun’ kelimesi arapçada esaret, güç ve kuvvetten gelir. Aile ruhunu kaybederse eşlerin birbirine esir kaldığı bir ortama dönüşür. Ruhunu ihya ederse umranı geliştirdikleri bir mekan olur. Türkçedeki aile daha büyük ailedir, daha kapsamlıdır. İçinde büyüklerin, akrabaların olduğu, sıla-i rahim ve rahmet ilişkileriyle bağlandığımız topluluktur. Bugünkü gibi eşler ve çocuk arasında değildir. Âl ve ahil kavramları ise daha geniş kapsamlıdır.
‘AİLE KUR’AN'A GÖRE VARLIK YASASIDIR'
İslamiyet tüm kültürleri kapsadığı için, evrensel ebedi din olmanın taşıdığı özellikle ilgili diğer dinlerden farklı, evrensel bakış açısıyla olur. Fıkıh kitabında bu evrenselliğe aykırı ifadeler görebilirsiniz. Geleneğin baskısı altında kalan din yorumlarını kast etmiyorum. Kendisinden önceki tüm dinlerin ve inançların dışında geniş bir ufukla aileye bakar. Aile Kuran'a göre bir varlık yasasıdır. Sadece toplumsal bir konu değildir, varoluşsal bir yasadır.
Biyolojik varlık yasası (her şeyi çift yarattık) (her şeyi çift yaratan Allah eksiklikten münezzehtir.)
Ahlaki varlık yasası (biz umranı orada gerçekleştirebiliriz)
fıtrî varlığın yasasıdır.Cins olarak ve tür olarak varlık yasasıdır.
Beka yasası / varlık yasasıdır. Aile meveddet ve rahmet yasasıdır. Rum suresinde “onlarla sukuna eresiniz diye sizleri çift olarak yaratan O’dur.” der.
Haya ve iffet yasasıdır. Hisn olarak geçer (kale) olarak geçer. Bu kale tüm insanlık için kullanılır.
Bu yasalarla kendisini koruma altına alanlara muhsinin, muhsanat denilir.
‘NİKAH, ALLAH’A VERİLEN SÖZ NİSPETİNDEDİR'
Bu yasayı misake bağlıyor, akit, ahit ve misaktır. Nikah ahittir, sözleşmedir, sizi ahlaken birbirine karşı sorumlu kılar; akittir hukuki olarak sizi sorumlu tutar, misak ise birbirimize verdiğimiz sözün Allah’a verdiğimiz söz nisabesinde olmasıdır.
Misakın sahibi boşanma ayetinde kadınlar olarak geçmektedir. Misakı Allah erkeğe değil kadına nispet eder. Evlilik akdi aynı zamanda bir misaktır. Aile meselesine çeki düzen verilecekse belediye memurlarının kıydığı nikah komedisinden kurtulmamız gerekir. Müftülerin nikah kıyılmasına izin çıktı. Müftüler belediye memuruna dönüştü, Nikaha ruhanilik gelmedi.
Tüm insanlara rahmet olarak gönderilen sünnet üzerine meveddet, sadakat üzere bağlı kalmak üzere anneyi başa koyarak yapmalıyız.
Dünyada nikahın manevi, metafizik boyutlarını yok sayan başka bir nikah tarzı kalmadı bizdeki kadar. Fıkhen olur ama fıkıh sadece fıkıhtan ibaret değildir.
MODRENİTENİN ÜÇ AMENTÜSÜ
Modernite ile birlikte üç amentü dünyaya egemen oldu:
Allah eksenli bir dünya değil insan eksenli bir dünya.
Vahiy eksenli değil akıl eksenli bir dünya.
Ahiret eksenli bir yaşam değil dünya eksenli bir yaşam. Modernitenin, sekülerleşmenin üç amentüsüdür.
Bu üç amentü üç ahlak doğurdu:
Birey ahlakı, karakter ahlakı, Nübüvvet ahlakı.
Vazife ahlakı, sorumluluk ahlakı
Saadet ahlakı.
Bu üç ahlakın aileye yansıması çok farklı gerçekleşti. Karakter ahlakı, aileye kişiliksizlik olarak yansıdı, babanın rolünü zayıflattı. Vazife ahlakı, sorumluluk ahlakı kadınların pay alma durumuna düştüğü için kadının rolünü zayıflattı. Saadet ahlakı çocukların rolünü azalttı.
Bu tespit Taha Abdurrahman’a “Batılı Ailenin İddiası” başlığında değerlendirilmektedir. (Modernitenin Ruhu)
Posthuman döneminde insan eksenli dünya hümanizm sonra post insan çağı başlatıldı. Biz insanı sadece insan olarak tarif edemeyiz, insan hayvan ve teknolojiyle eşittir dediler.
Düşüncelerimizi alt üst eden insan tasavvurunu düzenlememiz gerekiyor.
Anadolu Federasyonu'nda yaptığım konuşmalar bir kitap bile olabilir.
Beşeriyet, ademiyet
İnsan Bozumu
Ailenin Geleceği
Posthuman Kopernik ile beraber dünya alemin merkezi olmaktan çıktı. Darwin ile insan dünyanın merkezi olmaktan çıktı. Schopenhauer ile ben idraki idrak merkezi dışına çıktı. Biz şeyhlerimizle kavga ederken felsefeler dünyayı yönlendiriyor.
Sadece Allah eksenli bir dünya değil insan merkezli bir dünyada terk edildi. İnsanın bilinç dışı yönetildiği bir dünya ortaya çıktı. Bu ideoloji kadın-erkeğin-ailenin olmadığı, sadece insan-insan olmadığı robot ve teknolojilere yer ayrıldığı bir dünya kuruluyor. İnsan, hayvan ve makinanın eşit olduğu, ikiliklerin olmadığı bir dünya hazırlanıyor.
İnsanlık tarihinde dürtüleri üzerinden bir insan tanımı yapılıyor. Emanet görevi üzerinden bir insan tanımı yapılmıyor ve bu bir kimliğe ve ideolojiye dönüştürülüyor. Bu sanatı, medyayı, siyaseti teslim aldı. Dini teslim aldı ama islam’ı teslim almadı.
Ama Gazze'sine bile sahip olamayan bir insana dönüştü.
Kadını ve erkeği ile tek bir aileye dönüşerek ailenin onurunu, özgürlüklerini koruma için mücadele eden gazze ailesine binlerce selam olsun.
Bakmadan Geçme





