Ateş Çemberi - İsmail ARSLAN

Ateş Çemberi


Para ve mevki sahiplerine ihtimam, alaka ve ama para ve mevkisi olmayana paçavra muamelesi yapma dinin kınadığı iken, en çok dindarlarda, bu hasletlerin ayyuka çıkmasının en sağlam açıklamasını, vaazlarında tevazu ve merhametten bahsedenlerin, bu bahisler ile ona muhabbet besleyen insanları emeli için ateşe yuvarlamasında bulacaksınız.
*
İnsanın, tenkitçisine duyduğu hoşnutsuzluğu çiğliğinin, övgücüsüne rağbeti ise aptallığının eseridir.

Olgunluk, tenkitçi ve övgücüye değil, tenkit ve övgünün içeriğine itibar etmektir.

Övgü isabetli ise, hamd ile övülen hale devam; tenkit isabetli ise hatayı terk ve hali ıslah aslolandır.

Bir atın ancak yiyeceği arpayı aç gözlü farenin önüne koymak arpayı çürütür, fareyi öldürür.

Lezzet, şerbeti kıvamınca ayarlamaktadır.
Fazla şişen patladığında içi ortalığa saçılır, siperi olmayanın vay haline...
*
Nefsler kalite kalite...

Bazı nefsler emek çektiklerinin üzerine işemeyi hak bilir; bazıları da ter akıttıklarını mülk edinirler...

Mülkiyet var oldukça insan doğal olmayan nedenlerden ölmeye devam edecektir.

Hatasında yanında olmadığında, ya da içindeki öküzü pohpohlamadığında veya yanlış söz ve işinde sırtını sıvamadığın için, seni öküz niyetine kullanmaya niyetlenip, kağnısının boyunduruğunu boynuna geçiren ve sırtında kamçı şaklatanın adı anılınca dünyadaki tüm insanların ortak refleksi surat buruşukluğudur.

Bu Sevmek mi?

İnsanın insanı sevmesi tabiidir; sevdiğinin ufak tefek hatalarını görmezden gelmesi de anlaşılabilir. Tabii olmayan, fahiş, çok açık hataları sırf sevmeden dolayı doğru kabul edip, hatalının, hatada olduğunu inkar etmektir. İnkardan da öte başkalara da 'doğru budur' diye dayatma saçmalığı vardır ki ki bu, insan erdeminin kalbinde dinamit patlatmaya eşdeğer dehşet bir suçtur!
*
Hiç dertleri değil, hak hukuk adalet. Senin iyi anların, mutluluğun, hatta varlığın... Mevzu tamamen erk mevzusu. Evet ereksiyonun erki. Neyin güzel neyin çirkin olduğunu onlar bildi ve bildirdiler. Yerdekilerin gökten konuşan tanrıdan ne eksiği olabilir ki...
Biri 'filanı sevmek (ittiba) imandandır' diyor, diğeri de 'falanı sevmeyeni sevmek onurdandır'. Biri diğerinin reddini sevmeye ve beğenisine tabi olmaya zorlarken ikisi de aynı argümanların belini kırıyor. İnsanın hür iradesi, özgür tavrı hoşlarına gitmiyor. En çok 'aklınızı çalıştırın' diyenler akledenlerin beynine ilmek geçirmekle meşguller...
Sevmek
Bolşevik devrimini 
İstanbulun fethini 
İsa’yı, Musa’yı
Mustafa’yı, 
İçkiyi, dansı
İbadeti
Lenin’i
Hitler’i
Ali’yi
Mustafa Kemal’i
Zorundasın!
Halbuki zor oyunu bozardı...
Yat denince burun üstü yatacak, kalk denince, Amuda kalkacaksın.
Evrimin son halkasında en başa dönüş...
Her din ve ideolojinin göbeğini zımparalayanları dost toplantılarında insanlara en layık idarenin göksel, kafasal olduğunu resmediyorsa sarhoş ya da alık beyinlere ve birisi diğerinin kutsalına söverken, kutsalında bizzat kendini şaha kaldırıyorsa; hepsinin tüm varı gücü, aslında sadece ağızları açık onlara hayranlıkla kafa sallayıp kulluk moduna giren figüranlarıdır.
Emin olduğum şey topyekun ilke ve değerler göbeğini zımparalayanların, ihtişamlı orgazmları sonrası silinmede kullandıkları paçavralardır.

Diktacı jakoben faşist sınır tecavüzcüleri her zaman bir şeyleri zimmetlerine geçirecek ve daima hükmedecekleri alan bulacaklardır; malzeme ve işçilik bu kadar ucuz olduğu sürece...
 

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
27Kas

Bazı Tespitlerim

19Kas

Kafa kalp uyumsuzluğu

16Kas
14Kas

Gördüklerim

11Kas

Tespitler