Kayseri olayı Suriye'nin kuzeyi ile birlikte okunmalı ki taşlar yerli yerine otursun!
Kayseri'yi idari kadro anlamında silkelemek gerekiyor!
Sığınmacılara Eskişehir Bağları'ndaki vandallığa diyelim ki gafil avlandınız, mani olamadınız, Sahabiye tarafında ertesi günü yapılana mazeretiniz ne!
Ülkeme sığınmış, canını, malını devletime emanet etmiş insanlara bu yapılanların elbette bir sonucu olmalı!
*
Suriye, Afgan, Afrika sığınmacılarına dair laf söylemenin başa bela olması gibi bir absürtlük döneminden bahsediliyor. Yuh kısaca.
*
03.07.2024 saat 12.42 TRT Radyo'da 15 yaşında Nazife hanım diye türkü yayınlanıyor ve sorsanız, ne var bunda, ata türkümüz derler. 15 yaşındaki bir çocuğa yönelik şehevi hislerin bugünün Türkiye'sinde devletin radyosunda ne işi olur?
Not: Şikayetimi yaptım.
*
5 Temmuz Erzincan Başbağlar şehitlerini rahmetle anıyorum.
pkk, pyd, dhkp-c, fetö ve tüm terör örgütlerini lanetliyorum...
*
Elektrik arızası vardı muhitimizde ve çocuklar tedirgin oldular. Peki tepemize ne zaman bomba düşecek diye aç, susuz bekleşen Gazzeli çocukların ahvali nasıl şu anda?
Bunları yaşatanlar, hesapsız, cezasız yaşadıkça adalet, hak, hukuk boş lakırtıdan ibaret değil de nedir?
*
ABD başta olmak üzere çoğu Batılı ülkeler neden İsrail'i koşulsuz destekleyerek, katliama göz yumuyorlar diye soranlara cevaptır:
Tapınak sövalyeleri zamanından bu yana hristiyanlar, vaad edilmiş topraklarda büyük yahudi krallığını kurmaya "ki, inançlarına göre kurulunca İsa gökten inecek, krallığın başına geçecek" gayret etmişlerdir.
Bu akideyi hristiyan inancına yerleştiren Pavlus, sıkı bir Yahudidir bu arada.
Kafasında soru olanlar kaldı mı?
*
Yaşamı gereği derdi hak ve adaletten başka bir şey olmayan bendeniz * gibi birine şu cümleyi yazdırdılar ya, daha da ne halleri varsa görsünler:
"Yok, olmaz, dert, tüm millet olarak, sadece hakkaniyet olmadan, hiç bir şey düzelmez."
*Bendeniz, yeri denk geldiğinde, (ben) demek yerine (bendeniz) kelimesini, özellikle kullanmaktayım. Bendenizin yaygın bir anlamı da (köleniz) demektir ve evet, muhatabım olan kişiyi insan kılan ve ona emanet olarak verilen ruh'un (vicdanın) kölesiyim. Vicdan, saf anlamıyla Hakk'ın nefesi, hakkaniyet ve adaletin tecelligahıdır. Yani muhatabımın nefsinin değil, Hakkın kölesiyin ve hakiki özgürlüğün de, Hakk'a köle olmak ile mümkün olduğuna inanıyor ve bununla yaşayıp bununla ruh emanetimi vermeyi umuyorum.
*
Cinsel suçlarda hadım cezası söylemi yanlıştır. Konu cinsel organ ile işlenen suça yönelik organı cezalandırma ile değil, o organı o suça bulaştıranı cezalandırma bağlamında değerlendirilmelidir.
Nitekim nice suç çeşidinde suçlu sapkın duygularını tatmin için alet edavat dahi kullanmakta ve mağdurun vücuduna yabancı cisim sokmaktadır.
En münasip ceza, suçun karşılığı ceza ne olmalı muhakemesi ile değil, bu tarz suçlara nasıl mani olunabilir muhakemesi ile ortaya konulabilecektir.
Zira cinsel suçlara dünyada karşılığı cezayı tasavvur etmek insan idrakının fevkindedir. Bendenizin önerisi sahih bir yargılama ile suçu sübut bulunan cinsel suça bulaşmış olanların en hafifinden tecrid ile suç vahşetinin ağırlığına mütenasip kademeli ceza uygulaması makul olandır ki bu zaviyeden değerlendirilecek olursa hadım ve idam da söz konusu edilebilir.
*
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne dahil olma idealinden acil vazgeçme ve kendi ideallerine, ilkelerine yoğunlaşma zamanı çoktan gelmiş değil midir?
Türkiye üzerinde ne kadar alçakça plan varsa hepsini destekleyen ve hatta kurgulayan rezillerin, bu ülkenin gün görmesine tahammülü olmadığını görmek için çok da ileri görüşlü olmak gerekmiyor.
Bunların medeniyet telakkileri sadece güç kurguludur. Kürdistanmış, falan filan saçma davalarından söz açmaya hiç gerek bile yoktur.
Ticaretse mevzu, siz, iyi ürünü iyi fiyata sunarsanız, dünyanın dibindeki ülke, o ürüne gelir, bir şekilde talip olur zaten.
Bu minvalde Cumhurbaşkanı'nın Suşa'daki Türk liderleri zirvesine katılmak yerine Almanya'ya milli maç izlemeye gitmesi yanlış olmuştur. Ortak bir gelecek planı yaptığımız soydaşlarımızla birlik tesisi en önemli gündemimizdir. Bugün maçı kazanır veya kaybederiz, ama birlik için kaçan fırsatların telafisi güç olur.
*
Bugünden tezi yok devletteki vazife ve yetkisi kaynaklı olarak, kamuyu, hatası kökenli zarara uğratan her memurun, verdiği zarara dair en önce mal varlığı ile sorumlu tutulması yönünde yasal düzenleme yapılmalı ve siyasi nüfuza ile kendine veya çevresine fayda sağlayan her siyasi de ağır müeyyidelere tabi tutulmadır ki beka meselesi bundan ibarettir. Ahiretini kaybedecek birinin Asya kadar devleti olsa ne fayda ona bu dünyada.
Varsanız varsınız demektir, yoksanız zaten hiç var olmamışınızdır.
*
Doğalgaz, petrol, altın, demir vs keşiflere rağmen, bu kadar vergiye de gerek duyacak şekilde ekonomiyi bozmanın üstün bir mühendislik gerektirdiği doğrudur.