İsmail ARSLAN

Diyenlere derim ki:

İsmail ARSLAN

"Yahu sen avukatsın, ne işin olur yerli tohum ile diyen arkadaşım, bendenizin işi hakkı müdafaa, eğriyi doğruyu ayırt etmede doneleri yerli yerine oturtmak ve adaletin tecellisine vesile olmak. Hem geç bunu, bu topraklarda yaşayan herkesin en öncelikli işi, atadan yadigar toprağa, mayaya, kültüre, tohuma sahip çıkmak olmalı değil midir?
Milli eğitimde de, tarımda da, sanayiide de bir hak müdafii olarak herkesten fazla bendenizin söyleyecek sözü olur. Hem ceddimin, hem evlatlarımızın hukuku bunu gerektirir zira." yazmıştım bir vakit ve şimdi hamd olsun yerli tohum üzerine ciddi çalışmaları görüyorum ve onurlanıyorum.
"
Bendenizin oy kullanmada tabi olduğum kaide şudur:
Kim kime oy veriyor ise oy verdiğinin her ameline ortaktır. Kıldığı iki rekat namaza da içtiği bir kadeh içkiye de, çaldığına ve yaptığı hayra da. Bu sebepten kör göz rey kullanamam.
*
Daha çaplı hizmet edeceğiz diyerek devlete sızan ne kadar yapı varsa, hepsini kör kuyulara gömmek ve Devlet kapısından içeri girerken, kapıda mensubiyetini bırakamayanların hepsini kapı dışarı etmek şarttır.

Bendenizin kaygısı, kurumlardaki sakatlıkları önleyecek bir mekanizma tesis edilememesi. Aksi halde FETÖ'nün biri gider, diğeri gelir. Lazım olan bağımsız denetim mekanizması ki  fiilen işletilemez ise, devletimizin bekası muhal olacaktır. 
Kişi odaklı güvenden sıyrılıp, denetim, kontrol odaklı, liyakat esaslı idareye geçmek gerekiyor. Benim meşrebimden, partiden, öyleyse bu olmalı anlayışı, bu devleti yıkabilecek gücü olan tek düşmandır.

Rahmetli Üstazım İsmail Çetin demişti: İslamda parti var, particilik yok, ırk var, ırkçılık yoktur. Mezheb var, mezhepçilik yok, meşrep var meşrepçilik yoktur.
*
"Bir adamı iki türlü bilirsin. Bir, yedigi nanelerle; iki, yemedigi nanelerle." Kardeşim Nizamettin Arslan'dan.

Yazarın Diğer Yazıları