İsmail ARSLAN

Engellilere bürokrasi zulmü

İsmail ARSLAN

Engelliler farkındalık haftası sözde bunları yazdığım zaman dilimi.

Ben bir avukatım. 2014 senesinde sağ felç geçirdim. Heyet raporuna göre engel oranım % 81, ama araç kullanmada ise gerçek durumda %100, araç alımında ÖTV ve MTV bağışıklığından yararlanmak istiyorum talepli bir başvuru yaptım vergi idaresine, talebimi mevzuat gereği reddettiler. Dava açtım, mahalline tevdi kararı verildi. Akabinde oradan gelen cevabı ondbusmana taşıdım. Orası dava açılmalıdır kararı verdi. Tekrar açtım davayı ve istinaf yargılaması sonrası, kesin kararla davam kabul edildi. ÖTV ödemeden araç alabilir dedi mahkeme. Parasını ödeyerek araç aldım. Bayi, ÖTV2 beyannamesini vergi dairesine sundu kararla birlikte. Ben tamam zannederken, sizin açtığınız davada iptal edilen işlemde sunduğunuz rapor 2019 senesine ait bir yıl süreli, ama siz 2020 senesine ait sürekli raporunuzu beyannameye ek olarak koymuşsunuz. (rahatsızlıklar aynı, bir değişme yok. 2019 raporunun bir yıl süreli olmasının sebebi epilepsi nöbeti sonucu, omuz kemiğim kırılmıştı, kontrol istediler 1 yıl sonra)

Sonuç olarak davada iptal edilen işlem sizin bize sunduğunuz raporla ilgili olmadığı için, biz bu mahkeme kararını uygulayamayacağız.

Bu işleme de dava açacağım haliyle, ama olan bize oluyor. Sonuçta Han'ımın arabasını da araba alacağız diye sattık, araçsız kaldık. Benim işim dışarıda ve sıkıntı yaşıyoruz.

Başka bir yöntem de, ihtirazi kayıtla ödeyebilirim mevzuata uygun, hukuka aykırı vergiyi ve benden alınmaması gereken verginin tarafıma iadesini dava edebilirim. .

Bu arada vergi dairesi eğer rapor kökenli sorun olmasaydı, mahkeme kararını uygulayacakları teyidini de verdi.

Benim durumumda olanlara önerim şudur:
Şehirlerinde bulunan vergi dairesi başkanlığına, başkanlık yoksa defterdarlığına hitaben ek'li rapor ile tevsik olunduğu üzere araç kullanabilir durumda değilim. Araç alımında ÖTV bağışıklığından yararlanmam mümkün müdür? şeklinde bir dilekçe ile başvuru yapsınlar. Olumsuz bir cevap gelirse, veya 1 ay cevap vermezlerse vergi mahkemesine dava hakkı doğar. 

Bendeniz İngiliz'in İstanbul'dan çekilmek için şart koştuğu bürokrasiden kurtulmadıkça tam bağımsız bir ülke olmamız mümkün değildir diyorum, bana bazı arkadaşlarım kızıyorlar. Bu örnek yeterli değil mi? 

Lakin bunu bize yaşatanlar mı İngiliz, sistem mi bilemedim. Fakat eminim İngiliz kendi ülkesinde bu zulmü yurttaşlarına yapmıyordur. Çünkü onların şu anki nizamlarında insan odaklı sistem. 

Başka örneğe gerek var mı?

Bu arada mevzuat diyor ki: Engel oranı % 90 altında ise aracı engelli kullanmalı. Bre iş bilmez mevzuat yapıcıları! Ben trafikte bir nöbet geçirsem, insanların ölümlerine sebep olsam, siz hangi argüman ile ahirette hesap vereceksiniz? Hoş ben sizin mevzuatınız öyle dese de araç kullanmam, kullanamam, ama bu da sisteminizin acziyetine bir örnek olsun

Olmuyor işte sevgili İdare, işiniz niye rast gitmiyor, başka bir örnek ile söyleyeyim:

%77 zihinsel engelli evladı olan anne, avukattan fikir almak için beni arıyor, oğlumun üzerine, onun ihtiyaçları için ÖTV ödemeden araç alabilir miyim diye soruyor.
Olmaz, % 90 altında engellilere yönelik araç alımında ÖTV bağışıklığı için raporda aracı özel tertibat ile kendisinin kullanması kaydı olması şartı var diyorum.
Anne diyor ki: Evladım araç kullanamaz ki.

Neden işiniz rast gitmiyor, anladınız mı?

Fikrimce engellilerin ulaşımları için alınan araçlardan özel tüketim vergisi ve motorlu taşıtlar vergisi alınması hakkaniyete uyar değildir. Mevzuata göre alınmıyor denilirse, mevzuat yanlış düzenlenmiş, engel durumu yüzde doksan ve üzeri olanlar bu haktan direkt yararlanıyor, ama altında ise aracı engelli kullanmalı ve raporda özel donanımlı veya otomatik araç kullanabilir kaydı olması şartı aranıyor. Oysa heyet raporunda oranı 90ın altında olduğu için ve araç da kullanması imkansız olan nice engelli bu haktan yararlanamıyor.
Kriteri şu olmalı: Engelli araç kullanabilir durumda değilse, oran ne olursa olsun ÖTV ve MTV bağışıklığından yararlanmalı.
Bir vatandaş olarak ben TBMM'ne bu konuda kanun teklifi dilekçemi sundum. Dileyenler imza ekleyebilirler. 

Düzelteceksiniz bir gün elbette, ama yaşattıklarınızı biz unutsak, amelleri kaydedenler unutmayacak!

Ama bu suistimal edilebilir derseniz, tedbirini almak da vazifenizdir.

Elhasıl tüm zalimlere, götürenlere, kindarlara, ayrımcılık yapanlara, muktedir olup adil olmayanlara sözün özü şudur:

Alma mazlumun ahını,
çıkar aheste aheste...

Hakka, hukuka uygun davranır, hakları hak sahiplerine tevdi eder, zulmetmez ve daima doğruyu söyler, dürüst yaşarsanız, kimseden de helallik istemezsiniz!
*
Bugün göz yumduklarımız yarın bize göz açtırmayacak olanlardır. Türk atasözü

Dün Anadolu topraklarında arkeolojik kazılarda testilerde buldukları tohumları kendi ülkelerine kaçıranlara izin verenler, onlardan parayla aldıkları genetiği ile oynanmış tohumları daha verimli diyerek Anadolu topraklarına ekerek, sonraki nesilleri  envai çeşit hastalıkla muhatap ettiler ve bu hastalıkların ilaçlarını da para ile yine onlardan almak zorunda kaldılar. Şimdi yeni yeni ata tohumunun önemi fark edilmeye başlandı, ama çok geç kalındı maalesef.

Yorumlar 1
fikri 18 Mayıs 2024 11:57

güzel yazı.

Yazarın Diğer Yazıları