İsmail ARSLAN

Maliye idaresi işi çözmüş!

İsmail ARSLAN

Araç kullanabilir durumda olmayan engelliler için, şehriniz vergi dairesine hitaben "ek'li raporla tevsik edildiği üzere araç kullanabilir durumda değilim, araç alımında ÖTV istisnasından yararlanmak istiyorum, mümkün müdür" şeklinde bir başvuru yapın önerisinde bulunmuştum. Bugün bu başvuruyu yapan bir engelli, gelen cevabı paylaştı: "bu konu özelge kapsamında değildir" cevabı vermişler.
Biliyorlar "olmaz" deseler, mevzu mahkemeye taşınacak. Bu cevaba dava açılmaz, bildikleri için, işi olmaza götürüyorlar.

Devlet idaresine yakıştıramadım diyerek, yakışanı yazarak sözü çoğaltmayacağım.
Maliye idaresi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile işbirliği yaparak, durumu gerçekten bu istisnaya uygun olanları belirleyerek, mer'i mevzuat buna müsaade etmiyor, hakkınızı yargı önünde arayabilirsiniz diyebilirlerdi.

Daha doğru olanı ise mevcut yasal düzenlemeleri bu hakkı teslime uyarlayabilirlerdi. Ancak suistimal eden çok olacak kaygıları ile yanaşmıyorlar bu işe. .

Bu arada bu pazar da evdeydik, annem ameliyat oldu, ziyaretine gidemedik, Han'ım alış verişe taksi tutup gitmek zorunda kaldı. . Beni geçtim, çocuklar bunaldılar ve bunun sebebi, mahkeme kararı ile kabul edilen araç alımında ÖTV istisnası hakkımı bana vermeyenler! Karar şöyle böyle dediler ve uzun zamandır araçsız kalmama sebep oldular.
Yazıklar olsun diyorum sadece. Hukuken ne yapacaksın derseniz, bir bayi bulabilirsem, aracın ÖTV'ni ihtirazi kayıtla ödeyerek, vergiyi iade almak için dava açacağım. 
*
Zorunlu arabuluculuktan ihtiyari arabuluculuğa geçilmesi ve arabulucuya başvurulmasının dava şartı olması kuralından geri adım atılması, özellikle idari davalar için bu müessesenin adının asla anılmaması, arabuluculuğun hakim savcı avukat gibi ayrı bir sıfat olması ve bu işle iştigal etmeyi tercih eden hukukçunun başka bir iş ile ilgilenmesinin şartlara bağlanması, kurumun geleceği ve hukuk sistematiğimizde başarılı bir uygulama olarak yer alabilmesi için adalet adına fikrimce zaruridir.
*
Zulüm, gayrın hakkına el uzatmaktır. Bunu kim, hangi ünvanla, yetkiyle yaparsa yapsın, yaptığı an sıfatı açıktır, zalim. Bu kadar net.

Adalet ceza (yaptırım) ile kaim bir mefhum değildir. Denge ile var olur. Suç yollarına parke döşeyen bir devletin ceza uygulaması şarlatanlıktır. Hakları haltperestlerin tasniflemesi ve hakperestlerin bu duruma sessiz kalmaları da başlı başına büyük bir halttır. Önce insan olmanın onuru ve sonra insana yaraşır bir hayat yaşama imkanı kollanacak ki adalet tesis edilebilsin.
*
Bir kahveyi 300 liraya satan Egeli bazı esnaf, yerli turistler Yunan adalarına gidiyorlar diye şikayet ediyorlarmış!

Yazarın Diğer Yazıları