İsmail ARSLAN

Muhakeme ve Z kuşağı

İsmail ARSLAN

Sen Ömer ol, Ömer'i bekleme. Adalet fıtrattandır. Sen adil ol, sana zulmederlerse sıfatın mazlumdur ve Allah, mazlumlara büyük ikramlar hazırlamıştır.
*
Z kuşağı, muhakeme işlerinde nasıl, bilemiyorum, ama muhakeme mevzusunu çözememiş bir hukukçu olamaz, bunu net biliyorum. Şu yeni nesil teknoloji ile üretilen oyun, film, dizi, eğitim ve sosyalitenin muhakeme katliamı için, özel dizayn olduğunu da görünce, yarınların bizim gördüklerimizle alakası olmayacağını görmemek için idrak körü olmak gerektiğini de görebiliyorum. Net.
*
Sevdiğini iddia ettiğinde, görmeyi ummadığın bir şeyi gördüğünde, ondan uzaklaşıyorsan eğer, o diye bir şey yok demektir. Seni gidi kendini sever, kendine öper seni.
*
Dünyanın  en zelil insanı, ihtiyaç sahibinin işini görüp, bununla, onu kendine teşekkür ve takdire zorlayandır. Gerçi daha zelili de yok değil, verdiği kişiyi taciz eden, daha alçaktır. 
Tüm sakatlıklar insandaki tanrılık öykünmeleri kökenlidir.
*
Var oluş gayesinden sapmış tüm oda, birlik ve benzeri yapıların lağvedilmesini umuyorum. Mensuplarına hizmet etme amaçlı kurumlar daha sonra istişarelerle, sağlam  kaidelerle kurgulanabilir.
*
Vergi kaçırma ve vergiden kaçınma farklı imiş.
Siyasal İslamcılardan bir kısmının vergi vermeyi haram kabullerine giydirdikleri ahlaksızca bir argüman aslı esası. Yani ÖTV KDV, KV, GV ibraz etmeyen ve ödemeyen vergi kaçırıyormuş da yardım kuruluşlarına, vakıf, derneklere yaptıkları yardımı vergi matrahından düşen vergiden kaçınıyormuş anlamında bir safsata.
Bu işin oluru öyle olmaz, evet, yardım kuruluşuna yapılan yardım, yapanın keyfine bırakılmadan, vergi verenlerin  hukuku zayi edilmeden, eşitlikçi, denetlenebilir bir mekanizma ile yapılırsa devlet eli ile, bir oluru olabilir de, bir takım kazanımlar elde etmek için, ağam, paşam, bizim oğlan zihniyeti ile yapılan yardım, vergi matrahından düşülünce haklar zayi edilir.
*
Hormonlar toprağın altı ile üstü arasında getir götür hamallarıdır. Ağız tadı emekçileri... Toprakta ayak üstünde yaşaması ona keyf vereni ayakta tutmaya ve yaşama heyecanını kaybedenleri arıza bombardımanı ile bir an önce devirmeye çalışırlar, işleri bu... ’Ağız tadı’nı kaybederse biri, ’bunun işi bitmiş, doğru geldiği yere’ emrini alıp, ona bir an önce ’gömülmeye elverişlidir’ raporu verdirmek; ağız tadı varsa o birinin, ömrünü lezzetli geçirmesi adına var güçleri ile çalışırlar. Bundandır depresyonda baş mide ağrıları, halsizlik bitkinlik, hevessizlik ve ölme duygusu... Hep bu hormonların mezar kazarken çıkan kürek sesleri...

Yazarın Diğer Yazıları