İsmail ARSLAN

Orantısızlık sorunu 

İsmail ARSLAN

Tüm yurtta bir orantısızlık sorunu başladı ve sorun gün gün büyüyor.
Tepkiler ayarlanamıyor, tepkisizlikler de.
Ani kahkaha ve hıçkırık nöbetleri nasılsa öyle; birden geliyor ve şıp diye de kesiliveriyor.
Öfke, sevgi, kin, şefkat, bağlılık, ayrılık tamamen "yürü be kim tutar seni" kıvamında...
Bu yurdun insanları daha az gülümsüyor bu kesin. Daha çok süzüyor, daha çok şüpheci ve daha hızlı yaşlanıyor...
*
ABD ve Avrupa'daki üniversitelerde Filistin için öğrenciler eylem yaparlarken, bizde bir şey yok diyenlerin atladıkları husus şu: Oralarda yönetimler katliama destek veriyorlar, öğrenciler buna tepki vererek, bu halta ortak olmamaya zorluyorlar idareleri, bizde yönetim haktan yana bu hususta, öğrenciler neden eylem yapsınlar!!
*
Bir rantiyeci televizyona reklam vermiş, diyor ki, bu kartı kullanın, size şu kadar puan hediye edelim ve hediyenizi deprem bölgesine gönderin, aynı miktarda puan kazanın.
Ne kadar masumane ama?
Altını deşince, daha çok faize bulaştırma taktikleri.
Bunlar özellikle bu zamanda çok yaygınlaştı.
Bankalara borçlanma çılgınlığı ayyuka çıktı! 
Faiz çöküşü getirir.
*
Sanal ortamda birileri okuduğunuzda, sözün sahibine hakaret edeceğiniz bir şeyler paylaşıyorlar ve yorumları izlemeye geçiyorlar. Hakaret edenlerin sırtından hukuku kullanarak, para kazanma ile meşgul oluyorlar. Bu tuzaklara düşmeyin. 
*
Bir kısım inanır mesaisini, inancı ile kurtulmaya değil, insanları kurtarmaya hasreder; bu hal, psikoloji ilminde inancını yaşayamamasının yansıtma mekanizması olarak tanımlanır.
*
Kadına vurabilen biri, insan olabilir mi?
Zira Ozan Neşet Ertaş'ın dediği gibi kadın insandır ve biz, hepimiz insan evladıyız.
*
Tüm mekanizmasını karizmatik lider üzerine kuran her idari yapı bir yerinden pırt yapmaya mahkumdur. Sistem odur ki, kişi ile kaim değildir. Nitekim lider dediğimiz son son insandır ve insanın başına yaşarken envai çeşit iş gelebilir, dahası insan ölebilir. İlke bazlı yönetim sistematiğinde her yönetici işini yapar ve birinin başına bir iş geldiğinde düzen yıkılmaz, o kişinin işini belirlenmiş ilkelerle bir başkası yapar.
*
Kobani davası kararları ile verilen cezalar yetersizdiri. Vatana ihanet ile hüküm kurulmalıydı.
*
Şu tutma işi kadar sakat bir iş yok.
Takım, parti, mezhep tutmak saçmalık. Doğrusunda yanındalık tamam da yanlıșında kabul ne demek.
Hep bu tutma saçmalığı işte...
Dahası bir de taraftarı olduğuna meyletmeyeni düşman bilmek var ki, onu her şeyden mahrum etmeyi kendine vecibe kılma ile ortaya konan mücadele de bunun tezahürü olmuş oluyor.
*
Tasavvufu şeyhin koyun cebinde cennete girme mevzusuna dönüştüren, himmeti şirk olarak yaşatan meşayıh bozuntuları sebebiyle ihsan kavramı en sahih metotlarla aktarılamıyor müslümanlara, yazıklar olsun kainatı idare ettiğine civarını inandırmaya çalışan tüm hainlere ve onlara inananlara.
*
Tüm tevbe işi esasen kişinin kendini affedebilmesi ile kemale erecektir.
Yaptığı halttan ciddi pişmanlık duyana, en ihtiyaç duyduğu şey, kendine affedebilmesidir  ki, bu da telafi, veya ikame ile husule gelir.

 

Yazarın Diğer Yazıları