İsmail ARSLAN

Ülkemden ilginç manzaralar

İsmail ARSLAN

Bu bayram hiçbir akraba ve dostuma bayramlaşmaya gidemedik. Han'ım aracını araç alacağız diye satmak zorunda kalmıştı. 
İdare, mahkeme kararı ile verilen, hakkım olan ÖTV bağışıklığından yararlandırmadı, araç alamadım. Mahkeme kararlarında esas vurguya bakmadı, teknik detayları bahane etti. Zahirde teknik olarak haksız da değiller, ama mevzuat sebebi ile işin özünü görmezden gelmek zorunda kaldılar.

İlk davamda iptal edilen işlem konusu rapor 1 yıllık, ama siz sürekli rapor ile, araç alımına müracaat ettiniz, oran ve engel durumu aynı da olsa, farklı işleme mahsus olduğu için kararı uygulayamayız dediler.

Bu, red işlemine karşı açtığım davada da yürütmenin durdurulması kararını, ama araç alımı işleminden vazgeçmişiniz (doğrudur, bu kararı uygulamayacağız dediği için idare, bayi, araç için ödediğim tutarın tarafıma ödemesini yapmak için işlem iptali sözleşmesini imzalamam gerektiğini ifade ile  vazgeçmek zorunda bırakıldım) dolayısıyla ortada bir işlem olmadığı için uygulayamayız dediler ve sonuçta araç alamadık.

Konu engel oranımın %90 altında olmasına rağmen araç kullanabilir durumda olmamam sebebi ile araç alımında ÖTV istisnasından yararlanmama dair mahkeme kararının uygulanmaması. Anayasa ve uluslararası sözleşmeler ile birlikte ilgili kanunun gayesi bu hakkı kabul ediyor iken, alt düzenlemeler ile bu haktan yararlanmam engellendi.

Ne yapacağım?

Bayram sonrası ÖTV'ni ihtirazi kayıtla ödeyerek, param yetişmediği için hak ettiğim araç standartından daha düşük bir araç alacağım ve haksız verginin iadesi için dava açacağım.
Bu zulme sebep olanları İlahi Adalete havale edeceğim, ama yaşadıklarımı yaşamadan ölsünler, çoluk çocukları perişan olmasın.

Niye böyle oldu?

Sistem abudik!

Sorun çözmek değil, çoğaltmak kurgulu!
Ben araç kullanabilir durumda olmayan bir engelli hak müdafiiyim. Benim bu haktan yararlanmamdan daha tabii ne olabilir ve kimse de bunu red etmiyor olsa da sistem buna müsaade etmiyor bahanesi herkesin sığındığı liman! 
*
Bizim yargı sistematiğimizde bazen usul, esası ezip nakavt ediyor. Esasta tüm yargılama faaliyetlerinin asli gayesi gerçeğe ulaşmak ve hakkı ortaya koymaktan ibaret olmasına rağmen, bu her zaman mümkün olmayabiliyor. Usul, esası doğru ölçeklerle muhakeme edebilme aracı olma misyonuna çekilmeli ve yargıda usul noksanlıkları ve yanlışlıkları sebebiyle hak kaybına uğranılmasına son verilmelidir

Mecelle kuralında usul esasa mukaddemdir denir, lakin bunda, “amacın” önemsiz olduğu sonucu çıkarılmamalıydı, burada amaca giden yolun meşru, geçerli, onun da hukuka uygun olması beklentisi vurgulanmaktadır.

Sonuçta esas esastır.

Son cümle Mustafa Ernalbant imzalı olup, üst taraf Mailis Nalars muhakemesidir.
*
Baykar veya benzer adlar kullanılarak, ses ve görüntü montajı yapılarak, para piyasasında yatırım adı altında dolandırıcılık yapılıyor. 
Bilginize!
*
Tüm üye devletlerin de destek verdiği ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin ateşkes kararını uygulamaya gücü yetmeyen bir dünyanın varlığının ne anlamı var!?
*
Bu topraklardaki mütedeyyin insanların Atatürk ile barışmaları, en azından onun din sahasındaki bazı düzenlemelerinin gerekçeleri üzerinde kafa yormaları isabetli olurdu.
*
Bu topraklarda siyasilerin bir konuda hata yaptım, yanlış davrandım dediğine şahitlik etmeden göçüp gidecek bir neslin mensuplarındanım. Hele ki en üsttekiler mi mesela, asla, yanıltılsalar dahi, hata edemezler.
*
Sicilya'nın babalar yönünde adı çıkmış, dünyanın en meşhur babaları Harput'tadır. Arap Baba, Nasuh Baba, Zahbi Baba, Uryan Baba, Ankuzu Baba gibi nice babalar orada yatıyor.
*
Son Peygamber de, ilk Peygamber ve arada gelen diğer tüm Peygamberler gibi, sadece Murad ı Ilahi'yi tebliğ ile vazifeli idi. Allah'tan gayrına yönelmemeyi ve iyi insan olmayı talim etmek yani.
Maalesef insanlar, en çok da Peygamberleri, Allah'ın Muradına ihanet için kullanmışlardır. Kimisi Peygamberleri Allah'ın oğlu olarak vasıflamış ve kimisi de, onları güç ve kudret sadece Allah'a mahsus olmasına rağmen, himmet kaynağı olarak nitelemiştir.

Özellikle Peygambere tabi olduklarını ifade eden kanaat önderleri de, tabilerinin kendilerine itaatleri için, onlara yaftaladıkları asılsız vasıfları kendilerine de hamletmiş ve civarlarını  himmet ehli olduklarına inandırmaya çalışmışlardır.

Sözün özü Allah'tan gayrı güç sahibi ve himmet edebilecek bir kudret yoktur ve aksine her inanış, tevbesiz afuvu mümkün olmayan büyük günahtır.

Müslümanların en öncelikli ihtiyaçları acilen tevhide dönüş yapmak ve iyi insan olmayı öncelemektir. Tevhid ehli olup, iyi insan olmaktan gayrı bir ahval ile ahirette rezillikten kurtulmak mümkün değildir.

 

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI
İSTEYEN (DAVACI) : İSMAİL ARSLAN
 -UETS]
KARŞI TARAF (DAVALI) : KAYSERİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI 
 -UETS]
VEKİLİ : AV.
  
İSTEMİN ÖZETİ : Davacının özel tüketim vergisi istisnası uygulamasındanfaydalanmak talebiyle davalı idareye yapmış olduğu başvurunun reddine dair 16.05.2024 tarih ve E... Ösayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada; Kayseri Vergi Mahkemesinin 18.11.2022 tarih ve E:2022/939 K:2022/1042 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. Vergi Dava Dairesinin 06.02.2024 tarih ve E:2023/610, K:2024/225 sayılı kararı ile uygun bulunarak kesin olarak karar verilmesi üzerine, yargı kararı ile kendisine tanınan özel tüketim vergisi bağışıklığının uygulanması talebinin dava konusu işlem ile reddolunduğu, Özel Tüketim Vergisi Kanunun 7/2-c maddesinde yer verilen düzenleme gereğince mevcut engellilik oranına göre ÖTV istisnasından yararlanmak için taşıtın özel tertibatlı olması ve bizzat kullanılması gerektiği, ancak, %81 oranında engellilik durumu gösterir raporuna istinaden özel tertibatlı araç sahibi olsa dahi engelliliğe sebep olan hastalıkları nedeniyle aracı bizzat kendisinin kullanamayacağı, yine söz konusu hastalıkları nedeniyle ehliyet de alamayacağı, tüm bu nedenlerle alacağı aracın aile fertlerinden birinin kullanabileceği, 4760 sayılı ÖTV Kanunu 7/2-c maddesi hükmünün Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle somut norm denetimi yapılması gerektiği ileri sürülerek iptaline ve öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi istenilmektedir. 

SAVUNMA ÖZETİ : Kayseri Vergi Mahkemesinin E:2022/939 K:2022/1042 sayılı kararının kesinleşmesinden sonra.... Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından Kaleönü Vergi Dairesine 10.05.2024 tarihinde yapılan başvuru ile davacının 4760 SayılıÖzelTüketim Vergisi Kanununun engelli istisnası hükümlerinden faydalandırılmasının talep edildiği, kesinleşen yargı kararının KayseriŞehirHastanesitarafından davacı adına düzenlenen 11/10/2019 tarih ve20191011154231838bdda numaralı Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Kurulu Raporuna ilişkin olduğu, ancak,..... Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından davacının özel tüketim vergisi istisnasından yararlanabilmesi amacıyla ibraz edilen raporun ise davacı adına Kayseri Şehir Hastanesince düzenlenensontarihli 24.07.2020 tarih... sayılı Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Raporu olduğu , bu durumda kesinleşen Kayseri Vergi Mahkemesinin E:2022/939 K:2022/1042 sayılı kararının davacı adına düzenlenen....... (en son tarihli) Rapor ile ilişkilendirilmesinin mümkün olmadığı, yargı kararında değerlendirilen Rapor ile... Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından davacının özel tüketim vergisi istisnasından yararlanabilmesi amacıyla ibraz edilen Raporun farklı olduğu, dolayısyla en son tarihli Raporda davacının engel oranının %81 olduğu belirtildiğinden davacının özel tüketim vergisi istisnasından faydalandırılmasınınmümkün olmadığı, mevcut özel tüketim vergisi mevzuatı uyarınca engellilik derecesi (tüm vücut fonksiyon kaybı oranı) %90'ın altında olan malul ve engellilerden yalnızca, engellilik durumu, bizzat kullanmak üzere ilk iktisabı yapılacak taşıtın hareket ettirici aksamında (debriyaj pedalı, fren pedalı, gaz pedalı ve/veya vites kolunda) tadilat yaptırılmasını gerektirecek (zorunlu kılacak) nitelikte olanlar, diğer şartları da haiz olmalarına bağlı olarak söz konusu istisna uygulamasından yararlanabildikleri, davacı adına düzenlenen 24.07.2020 tarih.... (en son tarihli) Engellilik Sağlık Kurulu Raporunda; (G40.8: Epilepsi. Günlük Aktivitelerini Engelleyen SeyrekNöbet%20.+G81.9:SerebralVaskülerHastalığı. SağEliniGünlükYaşamAktivitelerinde Kullanamıyor %60 - Yürüyüş Düz Zeminle Sınırlı %40), belirtilen mevcut engel durumu itibariyla ilgili Yönetmelik veTebliğe uygun şekilde "Sadece hareket ettirici aksamda özel tertibatlı taşıt kullanması gerekir" ibaresine yer verilmediğinin görülmekte olduğu, belirtilen değerlendirmeyi içeren yeni bir Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Kurulu Raporu ibraz edilse dahi, ilk iktisap edilecek taşıtı bizzat kullanamayacak durumda olup sürücü belgesine de haiz olmaması nedeniyle, yakınları tarafından kullanılmak üzere Özel Tüketim Vergisi Kanununun (7/2-c) maddesinde düzenlenen istisna uygulamasından yararlanılmasının mümkün olmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Kayseri Vergi Mahkemesi'nce, dava dosyası davacının yürütmenin durdurulması istemi yönünden incelenerek işin gereği görüşüldü; 
 

Dava, Kayseri Vergi Mahkemesinin 18.11.2022 tarih ve E:2022/939 K:2022/... sayılı kararının kesinleşmesinden sonra davacının sağlık durumu nedeniyle 4760 sayılı Kanunun 7/2-c maddesinde düzenlenen özel tüketim vergisi istisnası uygulamasından faydalanmak amacıyla... Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. aracılığıyla yapılan 10.05.2024 tarihli başvurunun reddine dair 16.05.2024 tarih ve E..... sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir. 
 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27/2 maddesinde; "Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir. Yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur. Sadece ilgili kanun hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı verilemez." kural altına alınmıştır. 
 

4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 1. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanların ilk iktisabının bir defaya mahsus olmak üzere özel tüketim vergisine tabi olduğu, "Diğer İstisnalar" başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde; "bu Kanuna ekli (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tâbi mallardan; a) 87.03 (hesaplanması gereken özel tüketim vergisi ve diğer her türlü vergiler dahil bedeli 200.000 TL’yi aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, engellilik derecesi %90 veya daha fazla olan malül ve engelliler tarafından,......c) 87.03 ((hesaplanması gereken özel tüketim vergisi ve diğer her türlü vergiler dahil bedeli 200.000 TL’yi aşanlar hariç)), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.Tİ.P. numaralarında yer alanların, bizzat kullanma amacıyla engelliliğine uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malül ve engelliler tarafından beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı"nın vergiden müstesna olduğuhükme bağlanmıştır. 

Söz konusu istisnaya ilişkin uygulama usul ve esasları ise Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:6) ile değişik Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinin (II/C/1) bölümünde; "Kanunun (7/2-c) maddesi uygulaması ile ilgili olarak, istisnadan yararlanmak için taşıtın, özel tertibatlı olması ve malul veya engelli tarafından bizzat kullanılabilecek durumda olması gerektiği, bu uygulamada, taşıtı hareket ettirici aksam olarak debriyaj, fren ve gaz pedalları ile vites kolunun kabul edileceği, ilk iktisaptan önce hareket ettirici aksamda sabitlenmiş bir şekilde özel tertibat yapılması gerektiği, yapılan özel tertibatın da kişinin engelliliğiyle uyumlu olmasının zorunlu olduğu, 20/02/2019 tarihinden itibaren düzenlenen engellilik sağlık kurulu raporlarına istinaden işlem yapılabilmesi için raporun "Sadece hareket ettirici aksamda özel tertibatlı taşıt kullanması gerekir" değerlendirmesini içermesinin şart olduğu, bu tarihten itibaren düzenlenmekle birlikte söz konusu değerlendirmeyi içermeyen raporlara istinaden işlem yapılamayacağı, söz konusu istisna uygulamasından yararlanılabilmesi için ayrıca 'H' sınıfı veya engellilik durumu itibarıyla istisna kapsamındaki taşıtta bulunması gereken özel tertibata/tertibatlara ilişkin ibareleri (kod numarasını/numaralarını) içeren sürücü belgesini haiz olunması şart olduğu" belirtilmiştir.
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nda birtakım istisnalar düzenlenmiş olup; engelliler ve malullerin bizzat kullanım amacına uygun ve özel tertibatlandırılmış araçların özel tüketim vergisinden istisna tutulacağı hüküm altına alınmıştır.Yapılan yasal düzenlemede engellilik oranı esas alınmıştır. Engellilik oranı %90 ve üzeri olan kişilerin ilk iktisap edeceği araçlarda bizzat kullanma ve özel tertibat şartı aranmazken, engellilik oranı %90 ve altında olan kişilerin engeli taşıtın hareket ettirici aksamında (debriyaj pedalı, fren pedalı, gaz pedalı ve/veya vites kolunda) tadilat yaptırılmasını zorunlu kılacak nitelikte olması gerekmektedir.
 

Dava dosyasının incelenmesinden, %81 oranında engelli olan davacının sağlık durumu nedeniyle 4760 sayılı Kanunun 7/2-c maddesinde düzenlenen özel tüketim vergisi istisnası uygulamasından faydalanmak ve bunun için muvafakat verilmesi talebiyle Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı'na yapmış olduğu başvurunun reddine dair tesis edilen 22.11.2019 tarih ve.... sayılı işlemin iptali istemi ile açılan davanın yargılaması neticesinde, Mahkememizin 18.11.2022 tarih ve E:2022/939 K:2022/1042 sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptal edildiği, istinaf kanun yolu incelemesi neticesinde de 06.02.2024 tarihi itibarıyla kesinleştiği, Mahkememiz kararının kesinleşmesinden sonra engellilik durumuna ilişkin Kayseri Şehir Hastanesi tarafından düzenlenen 24.07.2020 tarih ve... sayılı Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Raporu ile birlikte 4760 sayılı Kanunun 7/2-c maddesinde düzenlenen özel tüketim vergisi istisnası uygulamasından faydalanmak amacıyla...... Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. aracılığıyla yapılan 10.05.2024 tarihli başvurunun davalı idarece 16.05.2024 tarih ve E.... sayılı işlem ile reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır. 
 Olayda, Mahkememizin 18.11.2022 tarih ve E:2022/939 K:2022/1042 sayılı kararında değerlendirilen Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Kurulu Raporu ile davacının özel tüketim vergisi istisnasından yararlanabilmesi amacıyla 10.05.2024 tarihinde yapılan başvuru sırasında ibraz edilen Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Kurulu Raporunun farklı olması durumu, dava konusu uyuşmazlığın doğmasına sebep olduğundan her iki Raporun da incelenmesigerekmiştir.
 

KayseriŞehirHastanesitarafından davacı adına düzenlenen 11/10 numaralı Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Raporunun Nöroloji bölümünde; "Serebral vasküler hastalığı, sağ hemiparezi, sağ elini günlük aktivitelerde kullanamıyor %60, yürüyüş düz zeminle sınırlı %40, epilepsi, seyrek nöbet %20, engellilikoranı %81" Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon bölümünde; "opere sol klavukal kırığı, X-Ray sol klavukalda metal plak ve vida var, 1 yıl sonra kontrol" teşhislerine yer verildiği, Raporun geçerlilik süresinin 1 yıl olduğu, en son tarihli 24.07.2020 tarih ve 20207241428223820db94 sayılı Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Raporunun Nöroloji bölümünde; " (G40.8: Epilepsi. Günlük Aktivitelerini Engelleyen SeyrekNöbet%20.+G81.9:SerebralVaskülerHastalığı. SağEliniGünlükYaşamAktivitelerinde Kullanamıyor %60 - Yürüyüş Düz Zeminle Sınırlı %40, engellilikoranı %81) teşhislerine yer verildiği, Raporun geçerlilik süresinin süresiz olduğu, her iki Raporda da "Sadece hareket ettirici özel tertibatlı taşıtkullanabilir" ibaresinin bulunmadığı görülmektedir.
 

Uyuşmazlığa konu olayda, engel oranı %81 olandavacının, engel oranına göre özel tüketim vergisi istisnasından yararlanabilmesi için araçta özel tertibatlı şekilde araç kullanması gerektiği, ancak Kayseri Şehir Hastanesi tarafından davacı adına düzenlenen her iki Raporun Nöroloji bölümünde yer verilen tıbbi teşhis ve tespitlerin aynı olduğu ve %81 engellilik oranının da bu tıbbi teşhis ve tespitlere dayalı olduğu, en son tarihli Raporun yenileme amacıyla düzenlendiği,davacının özel tertibatlı da olsa araç kullanamadığı ve sürücü belgesi alamadığı hususları dikkate alındığında; kesinleşen Mahkememiz kararında da yer verildiği üzere; davacının engellilik durumuna ilişkin ihtilaf bulunmadığı, bununla birlikte 4760 sayılı Kanunun "Diğer İstisnalar" başlıklı 7. maddesinin 2. bendinin (c) alt bendinde engellilik oranına ilişkin bir alt sınırın yer almadığı, engel oranı ne olursa olsun tüm engellilerin istisna hükümlerinden faydalanmasının mümkün olduğu, sadece engellilik oranı %90'nın altında olanların araçlarında engelliliğine uygun özel tertibatın bulunmasının şart koşulduğu, ayrıca Anayasa'nın 61. maddesinde devletin, engellilerin korunmasını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alacağına hükmedildiği, yapılan yasal düzenlemelerle engellilerin satın alacakları araçlar, özel tüketim vergisinden istisna tutularak vergisel avantajlar getirmek suretiyle, engellilerin ekonomik olarak desteklenmesi, sosyal ve ekonomik hayata katılımlarının sağlanması amaç edinildiğinin açık olması karşısında, davacının engellilik oranı her ne kadar %81 ise de sağlık durumu nedeniyle bizzat araç kullanamayacak olan davacı hakkında 4760sayılı Kanunun 7.maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin (a) alt bendinin uygulanması hakkaniyete ve Yasanın amacına uygun düşeceğinden, davacının özel tüketim vergisi istisnası uygulamasından faydalanmak amacıyla... Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. aracılığıyla yapılan başvurunun reddine dair dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
 Öte yandan, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinin 1. fıkrasında; idari yargı tarafından verilen esasa veya yürütmenin durdurulmasına yönelik kararların gecikmeksizin idarece yerine getirilmesinin zorunluluk olduğu ve idari yargı kararlarının uygulanması için idareye verilen sürenin 30 günü geçemeyeceği düzenlemiştir. Davacının, engel oranına göre özel tüketim vergisi istisnasından yararlanabilmesi için araçta özel tertibatlı şekilde araç kullanması gerektiği, ancak Kayseri Şehir Hastanesi tarafından davacı adına düzenlenen her iki Raporun Nöroloji bölümünde yer verilen tıbbi teşhis ve tespitlerin aynı olduğu ve %81 engellilik oranının da bu tıbbi teşhis ve tespitlere dayalı olduğu ve süreğen (kronik) hale geldiği, davacının özel tertibatlı da olsa araç kullanamadığı ve sürücü belgesi alamadığı hususları dikkate alındığında, dava konusu işlemin uygulanmasına devam edilmesi halinde bir kamu hizmeti olan avukatlık hizmetini yürütmekte olan davacının kendisinin ve müvekkil çevresinin mağdur olacağı, yargının kurucu öğesi olan bağımsız savunma hizmetinin yerine getirilememesi durumunda yargılama faaliyetlerinin de zarar göreceği nedenleriyle telafisi güç veya imkansız zararlar doğabileceği de açıktır.
 

Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğabileceğinden, 2577 Sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütmenin durdurulmasına, kararın tebliğinden itibaren yedi (7) gün içinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere,05/06/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan 
Üye
Üye

 

Yazarın Diğer Yazıları