Zülfü Yâre Dokunalım
Mehmet KESER
İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 2019 seçim çalışmalarında hatırlarsınız "Herşey güzel olacak" şeklinde bir sloganı vardı. İşte tam da bunlar konuşulurken Dünya, Çin'de sokaklarda başlayan, hortlatılmış titreme hastaliğının akabinde DSÖ tarafından açıklanan adına Covid virüsü denilen bir bela ile tanışmış oldu. Tabii Erciyes'e kar yağar da bundan Kayseri nasibini almaz mı hesabı, Türkiye'de de apar topar bu hastalıkla 11 Mart 2020'de tanıştırıldı ve 4 gün sonra ilk Covid "şehidimizi" vermiş olduk!
Bu tarihten sonra ne Dünyada ne Türkiye'de ne de İstanbul'da hiçbir şey güzel olmadı!
O günleri bir bir hatırlatacak değilim ama o günlerde sadece 6 TL olan ABD dolarının bugün 33 TL, yine O günlerde çeyrek altin fiyatinın 850 TL, Bugün ise 4.200 TL, politika faizi % 19 iken, bugünlerde % 50 lere yükselmiş olması, yine enflasyon oranı %15 iken bugün artık enflasyonun % kaç olduğunu bilemez olmamız sanırım durumu azda olsa özetlemiş oldu.
Verdiğim bu örneklerle şunu anlatmaya çalışıyorum, pandemi döneminde apar topar DSÖ'den alacağımız üç beş kuruş için neleri temelden bozduğumuzu neleri feda ettiğimizi çok kısa özetlemeye çalıştım. Yani dün Suriyeli mültecileri ülkemize kayıtsız şartsız kabul ederken AB'ğinin bize Avro'lar yağdıracağı söyleniyordu ve yine kendi ifadeleri ile 3 milyar avro'ya çırak çıkmıştık, bir başka ifade ile kandırılmıştık!
Bitmedi, küresel sermayenin doymak bilmez oburları bu kez iklim değişikliği ve küresel ısınma başlıklı yeni bir ucube daha ortaya çıkardılar ve kandırılmaya, aldatılmaya bir türlü uyanmayan bizim mahallenin çocukları 2022 yılında hemen Dünyada Paris iklim değişikliğinin altına adeta sonunu düşünen kahraman olamaz diyerek imza attılar. Turkiye'de de İklim Değişikliği Bakanlığı'nı kurdular, Çevre Bakanlığı'na da 'iklim' ismini hemen montelediler. Eğer birazcık okumuş yazmış olsalardı bu hikayenin asırlar önce taaa Sümer yazıtlarında bile susuzluk ve kıtlıkların olacağı tezi savunulduğunu hatırlarlardı. Yüce Rabbimiz Bakara 268. Ayette, "Şeytan sizi fakirlikle korkutur; sizi her türlü hayasızlığı ve ahlâksızlığı yapmaya teşvik eder. Allah ise size bağışlamayı ve bol nimet vermeyi va'deder. Allah, lutfu pek geniş olan, her şeyi hakkıyla bilendir." buyuruyor.
Hadi Sümer yazıtlarina bakmazsınız, Allah'ın kitabınada mı bakmazsınız?
O halde elin çorbası ile iş tutup ikide bir de karşımıza 'aldatıldık' diye bir daha çıkmayın!
Selam ve dua ile...
