The Economist dergisi dünyada özellikle karanlık odakların, Siyonist para babalarının güdümünde dünya siyasetini yönlendirmeye çalışan bir basın kuruluşudur. Aslında bir basın kuruluşu da dememek lazım. Bu dergi adeta bir düşünce kuruluşu gibi çalışarak dünyaya kendi düşünceleri doğrultusunda yön vermeye çalışır. Bunu da ekonomi ve finans kılıfı ile yapmaya çalışır.
Bunun en somut göstergesi de, her yılın ilk ayında yayınladığı kapaklarıdır. Bu kapaklar içinde birçok gizemi barındırır ve o yıl olacak olaylarla ilgili de öngörüleri içerir. Olabilecek olaylarla ilgili ipuçları verir. Dünya üzerinde ülkelerin neleri yaşayacağı ile ilgili insanları yönlendirme çalışmasıdır.
Peki gelelim 2016 yılındaki kapağı ile ilgili düşüncelere. Bu kapak çeşitli basın yayın kuruluşlarında değerlendirildi. Bu kapakta dikkat çeken bir husus vardı ve bunu herkes dillendirdi. Kapakta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yoktu. Bu konuda çeşitli iddialar ele alındı. Herkesin bu kapakta yer almadığı özellikle ön planda olanların yer aldığı gibi kimseyi tatmin etmeyen şeyler söylendi. Tabii bu açıklamalar kimseyi tatmin etmedi. Birleşmiş Milletler’de “Dünya beşten büyüktür” diye haykıran ve haksızlıkları yüzlerine vuran bir lider bu derginin kapağında yer almıyorsa bu işin içinde bir iş olduğunu sonradan öğrendik.
Peki bu kapağı biraz incelediğimiz de gördüğümüz şey neydi. Ben şöyle bir baktığımda gözüme çarpan ince detaylar oldu. Çok değişik ezoterik anlamları olan semboller kullanılmıştı. Ancak bir ayrıntı var ki benim dikkatimi çekti bununla ilgili de birkaç yerde bu tür değerlendirmeyi de gördüm. Ama genellikle üzerinde durulan şey Erdoğan’ın resminin olmamasıydı. Böyle bir derginin kapağında olmamak daha hayırlıdır o da ayrı bir konudur. Ancak Papa’nın tam solunda görülen bir kardinal resmi var. Ona dikkatlice baktığınızda yüz hatlarına dikkat ettiğinizde Erdoğan’ın niçin olmadığını da adeta anlıyorsunuz. Çünkü her ne kadar bu kardinalin Moskova patriği olduğu yolunda birtakım spekülasyonlar yapılsa ve öyle bir söylem geliştirilse de bu belli belirsiz ifade edilmeye çalışılan şahsın darbe kalkışmasının arkasındaki isim Feto olduğunu düşünebilirsiniz.
Kısaca bu dergi 2016 yılının başında yayınladığı bu kapak ile aslında Türkiye’de olacak birçok olaya da işaret ediyordu. Bu dünyayı yönettiğini zanneden ama İslam dünyasını kan gölüne çeviren karanlık para babalarının hesaba katmadığı bir ayrıntı vardı o da bu milletin Erdoğan’ın arkasındaki duruşuydu. Bu duruşu hesap edemediler. Bunlar daha önceleri olduğu gibi sessiz sedasız darbeyi yapacaklarını ve yine ipleri ellerine alacaklarını düşündüler. Bu yüzden de bundan aylar önce bu kirli ve kanlı planın sinyallerini bu tür ipuçları ile verdiler. Batı dünyasının bu konuda sabıkası gerçekten kabarık. Dünyanın dört bir yerine demokrasi ve özgürlük götürdüklerini iddia ederler. Ama bu özgürlük ne hikmetse insanlara hep kan ve gözyaşı olarak geri döner.
Son olarak şunu söylemek gerek. Ey batının kanlı katilleri, karanlık kehanetleriniz bu sefer tutmadı. Sizin planlarınızın da üzerinde bir planın olduğu ortaya çıktı. Adeta kendinizi Tanrı gibi görerek yapmayı planladığınız bu şeytani oyunlarınız bozuldu ve başınıza geçti İNŞAALLAH. Bundan sonra bu millet Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Alevisi, Sünnisi, sağcısı, solcusu ile tek yürük olmayı öğrendi. Artık bu milletin ferasetinden korkun kanlı katiller. Vesselam…