Yeni Yüzler Yeni Kitaplar: Yasin Karakaya

Yine bir öğretmen yazarımızla beraberiz. Girişimci bir ruha sahip bir öğretmenimiz. İyiler cesur olmalı diye yola çıkmış. Yazarak iyi olmanın, iyilerle olmanın ve iyileri bulmanın gerekli olduğunu düşünüyor. Kötülüğü ve kötüleri bizlere DEVTERON karakteriyle tanıtıyor. Daha da önemlisi küçük kardeşlerimize DEVTERON'la nasıl mücadele edilmesi gerektiğini maceralı bir kurguyla sunuyor.

Merhaba Yasin Hocam. Her hafta yeni bir yazarımızla söyleşi yapmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu üçüncü söyleşim. Öncelikle sizleri tanıyabilir miyiz?

Merhaba, Hatice Zehra. Sizlerin böyle kültüre değer veren gençler olması bizleri mutlu ediyor.

Normalde kendimi tanıtmayı hep esprili bir şekilde yaparım ama bu sefer biraz daha resmi cevap vereyim.

Kahramanmaraş Göksunlu’yum. Liseyi Kahramanmaraş’ta okudum diyebilirim. Kısa bir Gaziantep geçmişim oldu. 2005 yılında Kayseri Erciyes Üniversitesi İlköğretim Matematik öğretmenliği bölümünü kazandım. Bu tarihten itibaren Kayseri hayatım başladı. Sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak yıllarca çalıştım. Bir taraftan da öğretmenlik görevini yürüttüm. Halen Kayseri Melikgazi ilçesi İldem bölgesinde Abdülhamit Han İmam Hatip Ortaokulunda öğretmenlik yapmaktayım.

Sayın Hocam yazma serüveniniz nasıl başladı? Yazma isteğiniz nasıl oluştu?

Kahramanmaraşlı iseniz edebiyatın içine doğarsınız. Yöremizin şairlerini ve şiirlerini hep sevdim. Şair yanım da her zaman oldu. Şiir yazmaya da çok çalıştım. Konuşurken edebi bir şeyler bulmaya hep özendim. Bunlar yıllar yılı birikti. En son Türkiye Yazarlar Birliği’nin  bir programı vesilesi ile Yazarlar Birliği Genel Başkanı D. Mehmet Doğan Kayseri’ye gelmişti. (Malumunuz vefat etti. Rabbimiz rahmet eylesin.) Akşam programında Talas Gençlik Merkezi( Amerikan Koleji)nde beraber vakit geçirdik. O süreçte haddim olmayarak kendimi onunla özdeştirdim. Karakteri karakterime çok benziyordu. İlk kıvılcım orda ortaya çıktı sanırım. Sonra Osman Gerçek abimiz gazetede yazı yazmak için teşvik etti. O süreçten sonra yazı hayatım da başlamış oldu.

İlk kitabınız elinizde. Tebrik ederim. Nasıl bir duygu Hocam? Bu güne değin bir öğretmen olarak öğrencilerinize hep başka yazarların kitaplarını tavsiye etmişsinizdir. Şu an kendi eseriniz elinizde. Öğrencileriniz, öğretmen arkadaşlarınız nasıl tepki verdiler?

Güzel bir işe başlamak her zaman heyecanlandırır beni. Bu da heyecan verici bir projeydi. Öğretmen arkadaşlarla geceli gündüzlü günlerce çalıştık. Yüzden fazla toplantı yaptık. Her hafta düzenli yazdık, okuduk. Bütün bu süreçlerin sonucunda kitabın ilk demo basımı yapıldı. Bekleyemedim gittim Ankara’dan demoları aldım geldim. Yeni bir çocuğunuz olmuş gibi bir his. Üstelik sizi de ölümsüzleştirecek bir eser. Bu yönüyle ister istemeden heyecanlanıyor insan. Öğrencilerim, öğretmen arkadaşlarım çok güzel tepki verdiler. Onların yorumları beni çok mutlu etti.

Kıymetli hocam, kitabınızın ismi DEVTERON. Bu bir kahraman mı yoksa karakter mi? Hayal ürünü mü? Bu kurguyla neyi amaçladınız?

DEVTERON aslında bir karakter. Kötülüğün babası diyebiliriz. Her dönemde kötülük de iyilik de var olmuş. Hangisi daha çok beslenmişse kazanan genelde o olmuş. Kötülerin birleşmesi her zaman daha kolay. Kitap iyilerin de cesur ve mücadeleci olması gerektiğini anlatıyor. Bunu yaparken de kadim değerlerimizi öğrencilere vermeyi hedefliyor. 

Hocam, bizler gibi yazma isteği ve yeteneği olan gençlere neler tavsiye edersiniz?

İlk önce cesur olmaları gerekiyor. Risk almazsanız sonuç da elde edemezsiniz. Herkes risk alamaz ama iyiler cesur olmalıdır. 
Bol kitap okumanızı ve düzenli yazmanızı tavsiye ederim. Bir cümle dahi olsa yazmayı denemek zamanla bir birikim oluşturacaktır. İnsana ancak emeğinin karşılığı vardır. Bir de şunu tavsiye ederim. Bazıları insanın umudunu kırmada çok mahirdir onları dinlemeyin. İnancınızdan vazgeçmeyin, size rehber ve yoldaş olacak saygın insanlara danışarak ilerleyin.

Yasin Hocam, son olarak kitap yazma sürecinde ya da kitap basıldıktan sonra unutamadığınız bir anınız oldu mu?

Bir çok vardır ama benim bu süreçte unutamadığım sürekli de söyleyip durduğum şey şu durum ve söz oldu. Birgün yazma üzerine eğitim çalışması yapıyoruz. Bunu yaparken bir bayan öğretmen adayımız bir atasözü söyledi. Dedi ki; kimi beşiği sallar bebek uyusun diye kimi de beşiği sallar bebek uyansın diye. Sanırım ninesi söylemiş bunu. Bu söz aklımdan hiç çıkmaz.

Yasin hocam, bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim. Umarım faydalı olur.

Söyleşi: Hatice Zehra TERCAN

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme

Kayseri Gündem - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0533 704 84 10
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!