• Haberler
  • Gündem
  • Başkan Şahin, '10 gün kesintisiz çalışma' hakkında konuştu Maskaralık bu. İşçiye saygısızlık'

Başkan Şahin, '10 gün kesintisiz çalışma' hakkında konuştu Maskaralık bu. İşçiye saygısızlık'

Turizm kolunda çalışan işçiler için yapılan '10 gün kesintisiz çalışma 1 gün izin' şeklindeki düzenleme ile ilgili konuşan Tüm İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜM-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Şahin, 'Bir maskaralık bu. İşçiye saygısızlık bu. Bu saygısızlığa birinin dur demesi gerekiyor. O da maalesef yetkisi olmayan bir konfederasyon olan bize düştü' dedi.

Turizm sektöründe çalışanlar için yapılan yasal düzenleme ile işçiler ‘10 gün kesintisiz çalışma 1 gün izin’ yapacaklar. Yapılan bu düzenlemeyi eleştiren Tüm İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜM-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Şahin, konuya ilişkin basın açıklamasında bulundu.

Mahmut Şahin, “Çalışma hayatını hepimiz biliyoruz. Ve bu çalışma hayatına göre mesailer düzenlenmiş. Yedi gün içinde beş gün çalışma ve yirmi dört saat kesintisiz dinlenme hakkı verilmiş. İşçiler ya beş gün ya da altı gün çalışır; saati düşürüldüğünde bir izin günü olur. Ama bu, yedi günlük süreç içinde gerçekleşir. Burada bir değişikliğe gidildi ve turizm iş kolunda çalışan işçi arkadaşlarımız artık 10 gün kesintisiz çalışacak, 1 gün tatil yapacaklar. Bu yasal düzenleme, turizm iş kolunda zaten uygulama böyle olduğu için yapılmış. Daha önce işçiler çalışmasına rağmen mesaileri verilmiyordu. Fakat dava açıyorlar, sıkıntı çıkarıyorlar, hak talebinde bulunuyorlar. İşte bunu ortadan kaldırmak adına demişler ki, "Çalışma süresini 10 güne çıkaralım ve 1 gün izin verelim. Turizm iş kolu bunu gerektiriyor." Peki, bu kadar kolay nasıl oldu? Turizm bakanımızın turizm işletmeleri olduğu için, muhtemelen kendi CEO'ları, müdürleri dedi ki: "Bakanım, fırsat bu fırsat, bir daha ele geçmez. Siz de bakanken bunu değiştirin de işçiler başımızı ağrıtmasın. Yasayı arkadan dolanalım." Ve turizm iş koluna has bir yasa çıktı. Bu yasaya göre artık işçiler 10 gün çalışacak, 1 gün izin yapacaklar. Peki, bu düzenleme sadece turizm iş kolunda mı kalacak? Ya da buna biz razı olacak mıyız? "Neyse, sadece turizmdeymiş" demekle bu iş bitmez. Hani "sarı öküzü verirsek arkasından diğer iş kolları da sıraya girecekler" ki girdiler. Tabiri caizse, diğer iş kollarındaki yöneticilerin ağızlarının suyu aktı. ‘Biz de isteriz’ demeye başladılar. Mesela inşaat sektörü ‘Asıl bize lazım bu’ dedi. Özel hastanelerin patronları da ‘Olur mu, sağlık sektöründe olması lazım bunun, niye turizmde var da bizde olmuyor’ demeye başladı.
Ondan sonra, orman iş kolunda da başlayacak, tarımda da başlayacak ve işçiler belki de 5-6 sene sonra Türkiye'de haftalık çalışma süresi bitirilecek, 10 günlük çalışma dilimine geçilecek. Ama burada tabii döngü olduğu için, pazartesiden pazartesiye kolay. Şimdi on günden on güne tabii iş karışacak, hesaplama da kolay olmayacak” diye konuştu.

“DİĞER İŞ KOLLARINA YANSIYACAK, EĞER SESİMİZİ ÇIKARMAZSAK”
Yapılan düzenlenmenin diğer iş kollarına da yansıyacağını ifade eden Şahin, “Tabii burada işçinin hayatına, ailesine, geçimine, çalışma düzenine bir saygı yok. Yani ‘biz böyle işliyoruz, böyle olacak’ bunun bir düzeni olması lazım. Ailesi var, çoluk çocuğu var, ama yok. Böyle bakamıyorlar. Patronun, işverenin işçi üzerinde çok arızalı bir bakış açısı var. Bu arızalı bakış açısı turizm iş kolundaki çalışma sürelerine yansıdı. Bundan sonra diğer iş kollarına yansıyacak, eğer sesimizi çıkarmazsak.
Bu, bir insan hakkı ihlalidir. İzin, işçiye patronun bir lütfu değildir. İzin, işçinin hakkıdır. Evrensel hakkıdır, insan hakkıdır. Dinlenmesi lazım. Kendisinin sağlıklı olması ve performansının düşmemesi adına o iznin verilmesi lazım zaten. Bunu yapmak gerekir ve bütün dünyada kural budur. Ama yok biz işçiyi, adı işçi olsa da köle gibi görüyoruz. Yani 2 bin sene önce, bin sene önce nasıl kölelik varsa, işte Batı'da 2 yüz sene öncesine kadar kölelik nasıl varsa, biz bunu devam ettirmek istiyoruz. Adı köle olmasa da köleliği devam ettirmek istiyoruz. Burada tabii yetkili sendikalarımız var. Bizde o yetki yok maalesef, biz konfederasyon olarak yetki alamamış bir konfederasyonuz. Ama yetki alan konfederasyonların bu konuya tepkisi çok cılız. Çünkü varlığını işverene borçlu olan konfederasyonlar bu tür konulara tepki gösteremezler” şeklinde konuştu.

“BİR MASKARALIK BU. İŞÇİYE SAYGISIZLIK”
Düzenlemenin işçiye saygısızlık olduğunu belirten Şahin, “Biz işlerini kolaylaştırmak adına şöyle bir öneride bulunacağız: ‘Haftalık gün sayısını 7 yaparak işi çıkmaza sürüklemeyin. Yani insanlar ne zaman tatil yapacağını bilemeyecekler ve düzensizlik olacak. Ne yapalım? Bu sayıyı 10’a çıkaralım, 10+1 yapalım. Günlerin adını da bulduk, hiç zahmete gerek yok, çok zorluk da çekilmez. 10 gün sayacağım: pazar, pazartesi, salı, salı ertesi, çarşamba, çarşamba ertesi, perşembe, perşembe ertesi, cuma, cumartesi. 11’nci günde tatil günü, adını da tatil günü diyelim, dinlenme günü diyelim ve işi kolaylaştıralım. Bu maskaralıktan vazgeçmek adına bu teklifi yapmak zorunda kaldım. Yani bunu kimse "Aaa, yeni bir teklif" falan diye de sunmasın. Bir maskaralık bu. İşçiye saygısızlık bu. Bu saygısızlığa birinin dur demesi gerekiyor. O da maalesef yetkisi olmayan bir konfederasyon olan bize düştü. Yetkili konfederasyonların bu konuda hükümetle görüşüp, ki biz bunu bir bakanlık ya da hükümet uygulaması olarak görmüyoruz, bu uygulama bir patron uygulamasıdır. İşçiyi ezmeye dönük, işçiyi her alanda sömürmeye çalışan, ona dinlenme hakkını bile çok gören bir düzensizliği ona reva gören bir patron bakış anlayışı, bir uygulamasıdır. Ve bu uygulama Türkiye'de tutmamalıdır. Eğer tutarsa arkası çok kötü olur arkadaşlar. Gerçekten işçi, sayı itibarıyla çok ciddi bir sayı. Yani Türkiye'de 14-15 milyon işçi var. Bu insanların düzeninin bozulması demek, ülkenin düzeninin bozulması demektir. Buna da kimsenin müsaade etmemesi lazım” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme

Kayseri Gündem - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0533 704 84 10
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!