- Haberler
- Gündem
- Dil eğitmeni Koçak, 'Orta seviye İngilizce bilen Türk'ün en iyi öğrenebileceği ikinci dil İspanyolca'
Dil eğitmeni Koçak, 'Orta seviye İngilizce bilen Türk'ün en iyi öğrenebileceği ikinci dil İspanyolca'
Abdullah Gül Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Halilcan Koçak, çocuklarda dil eğitiminin önemine değinerek 'Çocuklarımız geleceğin avukatları, iş insanları, doktorları olacaktır. Ve aileler özellikle çocuklarını bir dünya bireyi yetiştiriyormuş gibi bakmaları gerekiyor. Benim önerim İngilizce tabii ki öğrenilecektir. İkinci bir dil daha seçmemiz gerekirse de. Biraz veyahutta orta seviye bir İngilizce bilen Türk'ün en iyi öğrenebileceği ikinci dil İspanyolcadır' dedi.
Abdullah Gül Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Halilcan Koçak, çocuklarda dil öğreniminin önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Çocuklarda dil eğitimine küçük yaşlardan başlamak gerektiğini belirten Koçak, “Dil eğitimi süresince tabii ki en kıymetli zaman çocukların zamanıdır. Özellikle 2 yaşından 9 yaşına kadar. Biz dili aslında öğrenmiyoruz. Değil mi? Ediniyoruz. Dolayısıyla özellikle birinci sınıf civarında, ikinci sınıf civarındaki çocuklara aileler çok iyi yönlendirme yapması lazım. Yani 3,4,5 sene gibi bir süremiz var. Çocukların dili öğrenmek değil, edinmek süreci bağlamında 9 yaşından sonra çok zorlaşıyor bu iş. Dolayısıyla ailelere tavsiyemiz, çocukların mutlaka hem okulda hem dil kurslarında olsun, yazın işte bazen kreşlerde bile kurslar oluyor. Bunları istikrarlı bir şekilde ara vermeden sürdürme gerek. Eğer bunu biraz olsun yapabilirsek 9 yaşından sonra bile mutlaka faydasını göreceklerdir” ifadelerine yer verdi.
Çocuklarda ana dil eğitimi ile yabancı dil eğitim sürecinin birlikte olmasının olumsuz bir etkisi olmadığını belirten Koçak, “Edinim sürecinden bahsettik. Bunun en önemli paydası zaten çocukların beyninin kapasitesinin bunların hepsini alabilmesidir. Yani siz 3 veya 4 dilde verseniz çocuk özellikle 6-7 yaşına kadar bunları hiç sorgusuz sualsiz ana dilini de karıştırmadan alabiliyor. Burada tabii ki yaşadığımız çevre çok önemli. İşte yabancı dediğimiz uluslararası okullar var. Oralarda gidiyoruz. Çocuklar arkadaşları ile yabancı dilde konuşuyor. Almanca, İngilizce ve Rusça. Ailesine geliyor ve Türkçe konuşabiliyor. Bunu otomatik olarak beyin kavrayıp yapabiliyor. Dolayısıyla bu yüzden biraz mucizevi görüyoruz, 9 yaşına kadar olan bu eğitim sürecini. O bakımdan ana dilleriyle karıştırması gibi bir durum çok nadir gerçekleşiyor” diye konuştu.
Çocuklarda dil eğitimine ara vermeden devam etmek gerektiğine değinen Koçak, “Dil çok klişedir ama nankördür. Eğer kısacık bir ara verirseniz çocukluk yaştan ileri yaşlara doğru gittikçe bu durum daha da ciddileşir. Çocukları mesela okulda en büyük yaşadıkları sorun şu; işte yaz okullarımız, yaz tatillerimiz çok uzun. Bizim 2-3 ay. Batı'da bu şekilde değil. En fazla 3 hafta 4 hafta bir tatil oluyor ve öğrencilerin bilgileri taze kalabiliyor. Dolayısıyla biz burada 2 buçuk hatta 3 ay bazı durumlarda 3 buçuk 4 aya kadar uzayabilen bir tatil sürecinde, bir eğitime tabii kalmazsak eğer bilgiler yok olacaktır. Dolayısıyla en basit önerimiz mesela ne yapılabilir? Okul yok tamam kurs yok. Evde mesela 5-6-7 yaşındaki çocuklara bir yabancı çizgi film kanalı açılabilir. Çocuklar zaten bugün sosyal medya üzerinden çok fazla bundan faydalanıyor ama kendisi YouTube'a maruz kalıyor çekiyor, izliyor bilmiyoruz. Buna güvenmemeliyiz. Biz kendimiz ebeveyn olarak, bilinçli olarak televizyon çıkacağız, arkada çalacak. İşte çocuk kulağı bunu kapıyor. Özellikle bir ilgi göstermese bile kulağından girdiği zaman bu arka planda çalışan bir radyo sinyali gibi düşünün. O yüzden sürekli bir maruziyet lazımdır. Bir şey yapmamıza da gerek yok” şeklinde konuştu.
İkinci bir yabancı dil olarak İspanyolca’yı öneren Koçak, “Bugün eğer iş dünyasında yer bulmak istiyorsak herhangi bir yerde bugün dil olmadan mümkün değildir. Çocuklarımız geleceğin avukatları, iş insanları, doktorları olacaktır. Ve aileler özellikle çocuklarını bir dünya bireyi yetiştiriyormuş gibi bakmaları gerekiyor. Benim önerim İngilizce tabii ki öğrenilecektir. İkinci bir dil daha seçmemiz gerekirse de. Biraz veyahutta orta seviye bir İngilizce bilen Türk'ün en iyi öğrenebileceği ikinci dil İspanyolcadır. Çünkü telaffuz derdi yoktur. Kelimelerin yüzde 40’ı da İngilizceye benzer. Çok akıcı bir şekilde İspanyolca 1-1 buçuk senede çocuklarda özellikle öğrenilebiliyor. Dolayısıyla aileler lütfen bu dil konusunda geleceğin kalitesini korumak, kendi çocuklarını bir dünya vatandaşı yapmak bakımından çocuklarına özen ve ehemmiyet göstermeleri lazım dil bakımından” ifadelerini kullandı.
Bakmadan Geçme





