'Obezite çocuklarda ciddi sağlık riskleri oluşturuyor'
UNİCEF'in raporuna göre dünya genelinde ilk kez obez çocuk sayısı, zayıf çocuk sayısını geçti. Bu konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Uzman Diyetisyen Aslınur Yaşar Kolsuz, 'Obezite, çocukların günlük yaşamında dikkat dağınıklığı, halsizlik ve yorgunluk gibi sorunlara yol açarken uzun vadede Tip 2 diyabet, kalp-damar hastalıkları, karaciğer yağlanması gibi ciddi sağlık riskleri oluşturuyor' dedi.
UNİCEF’ in (Bileşmiş Milletler Çocuk Fonu) raporuna göre, dünya genelinde ilk kez obez çocuk sayısı, zayıf çocuk sayısını geçti. Uzman Diyetisyen Aslınur Yaşar Kolsuz, çocukluk çağında obezitenin artmasının başlıca sebebinin paketli gıdalar olduğunu, ilerleyen süreçlerde akran zorbalığına neden olabildiğini ifade etti. Diyetisyen Kolsuz, “Dünya genelinde ilk kez obez çocuk sayısı, zayıf çocuk sayısını geçti. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde hızla artan bu tablo, çocuk sağlığı açısından önemli riskler barındırıyor. Çocukluk çağı obezitesinin artmasının başlıca sebepleri arasında paketli gıda ve fast food tüketiminin yükselmesi, ailelerin sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik ve ekran bağımlılığı ile sağlıklı gıdaya ulaşımın zorlaşması yer alıyor. Obezite, çocukların günlük yaşamında dikkat dağınıklığı, halsizlik ve yorgunluk gibi sorunlara yol açarken uzun vadede Tip 2 diyabet, kalp-damar hastalıkları, karaciğer yağlanması gibi ciddi sağlık riskleri oluşturuyor. Ayrıca psikolojik açıdan akran zorbalığına ve özgüven kaybına da neden olabiliyor” şeklinde konuştu.
‘TOPLUMSAL BOYUTTA DA ÖNLEMLER ALINMALI’
Diyetisyen Kolsuz, Obeziteyle mücadele ederken yalnızca çocuğu değil ailenin de dikkat etmesi gerektiğinin altını çizdi. Uzman Diyetisyen Kolsuz, “Obeziteyle mücadelede sadece çocuğu diyete sokmak yeterli değil. Ailecek sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek gerekiyor. Sofralarda meyve, sebze, tam tahıllar ve sağlıklı proteinlere daha çok yer verilmeli, şekerli içecekler yerine su tüketimi alışkanlık haline getirilmeli, ailecek yürüyüş, spor ve oyun aktiviteleri artırılmalı ve ekran süresi mutlaka sınırlandırılmalı. Bu mesele yalnızca ailelerin sorumluluğunda da değil. Toplumsal boyutta da önlemler alınmalı. Okullarda sağlıklı beslenme eğitimi ve spor teşvik edilmeli, çocuklara yönelik şekerli gıda reklamları denetlenmeli, kantinlerde sağlıksız yiyecekler sınırlandırılmalı ve park ile oyun alanları artırılmalı. Unutmayalım ki sağlıklı bir toplumun temeli, çocukların bugünden kazandığı alışkanlıklarla atılır. Çocuklarımıza sağlıklı bir gelecek bırakmak en güçlü yatırımımızdır.” ifadelerinde bulundu.
Bakmadan Geçme