'Trump, Netanyahu ve Putin olduğu sürece altın düşmeyecek'
Ekonomist Ömer Uzunoğlu haftalık altın değerlendirmelerinde bulundu. Ekonomist Uzunoğlu: 'Trump, Netanyahu ve Putin olduğu sürece dünyada hiçbir zaman huzur olmayacak ve altın fiyatları geriye gelmeyecek' dedi.
Ekonomist Ömer Uzunoğlu haftalık altın değerlendirmelerinde bulundu. Uzunoğlu altının an itibariyle 4 bin 70 ONS doları gördüğünü belirterek: “İçinde bulunduğumuz hafta belki yine bizi en çok ilgilendiren konuların başında altın. An itibariyle altın 4 bin 70 doları gördü. Bugün 1,22 neredeyse prim yaptı ve 5 bin 700'ün üzerinde bir hasla karşı karşıyayız. Şunu bilelim ki, ben üç insana önem veriyorum: Bir Trump, bir Netanyahu, bir de Putin olduğu sürece dünyada hiçbir zaman huzur olmayacak ve altın fiyatları geriye gelmeyecek. Bunun net olarak farkında olalım. Yine içinde bulunduğumuz konjonktürde bana göre altın fiyatları trendi yukarıya doğru devam ettirecek. Gönül arzu ederdi ki, belli noktalarda birazcık böyle nefeslense, yani yatay bir teğet gerçekleşse, sonra yukarı doğru gitse. Ama yaşanan şartlar ve içinde bulunduğumuz durum, altının yatay gitmesini ve geriye gelmesini engelliyor. Yine ben altında köpük ve balon olmadığının farkındayım. Vatandaşlar zannetmesinler ki bugün elinde bulundurdukları altınları sattıklarında birkaç ay sonra veya birkaç hafta sonra daha uygun fiyatla alıp yerine koyacağız hayaline kapılmasınlar. Bugünkü şartlarda bunu gerçekleştirebilmek mümkün değil. Çin başta olmak üzere bütün dünyadaki ülkelerin Merkez Bankaları çok uzun bir süreden beri altına doğru temayül gösterdiler, yatkınlık gösterdiler. Özellikle Çin, son 11 ayda 74 milyon ons altın, yani 2 bin 300 ton altını rezerv olarak kendi bünyesinde sakladı. Yine içinde bulunduğumuz ana gelmemizdeki temel nedenlerden birisi, Ukrayna Savaşı'nda, Rusya Savaşı'nda Amerika'da bulunan altın rezervlerinin, Amerika'nın istediği ülkelerin altın rezervlerini kendilerine geri iade etmemesi oldu. Yani dünyadaki Merkez Bankaları kendi altın rezervlerini İngiltere ve Amerika'da tutarlar. Dolayısıyla Amerika, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda gördük, onun dışında da bunu yaşadık. İstediği ülkelerin kendi ülkelerinde bulunan döviz rezervlerine ve altın rezervlerine el koyabiliyor. Yani diyor ki: "Arkadaş, bana göre sen yanlış davranıyorsun, yanlış yapıyorsun. Dolayısıyla ben diyor, senin banka hesaplarına el koyuyorum, altın rezervine el koyuyorum" diyor. Bu fark edildikten sonra dünya ülkeleri artık kendi altınlarını ve kendi rezervlerini kendi Merkez Bankalarında ve kendi ülkelerinde tutmaya başladılar. Bu da altının geleceği açısından trendin yukarı gideceğinin net işaretidir. İçinde yaşadığımız gün, özellikle enflasyonla açıklanan rakamlara dikkat ettiğimizde, ben Merkez Bankasının bu ay yapacağı toplantıda faizleri düşürmemesi konusunda uyarmak istiyorum. Çünkü yaşadığımız konjonktür, her ne kadar Merkez Bankası aşağı doğru gelecek bir trend izlese de, yaşadığımız şartlardan dolayı bunu yaptığı anda Türk ekonomisinin çok ciddi zarar göreceğinin farkında olması lazım. Dolayısıyla en azından pas geçmesi çok önemli içinde bulunduğumuz gün. Aksine ben, faizlerin düşmesi değil, çıkması yönünde, içinde bulunduğumuz andaki yaşadığımız şeylerin, faizlerin yukarı doğru gitmesi gerektiğini biliyorum. Bu konuda da yetkilileri uyarıyorum. Umarım, yine Merkez Bankası döviz üzerindeki baskısını artık belli oranlarda yavaşlatır, hatta hatta biraz rahat bırakır ve döviz de gelmesi gereken noktaya gelir. Aksi halde büyük bir patlama yaşarız diye korkuyorum” ifadelerini kullandı.
Bakmadan Geçme





