Vedat ÖNAL

Hamas'ın İzzettin El Kassam Tugaylarına Adını Veren Osmanlı Ordusunda Bir Mehmetçik

Vedat ÖNAL

İzzettin el-Kassam, Suriye’de Lazkiye’nin güneydoğusunda bir liman şehri olan Cebele’de 1882 yılında doğdu. Babası bir medresede müderris ve şeriat mahkemesinde üye idi, aynı zamanda Kādirî tarikatının o bölgedeki mürşidi olarak tanınıyordu.

1912’DE TRABLUSGARB SAVAŞINDA MUSTAFA KEMAL’LE ENVER PAŞA İLE BİRLİKTE SAVAŞTI

İzzettin El-Kassam 1912’de İtalya’nın işgaline karşı savaş için Trablusgarb’a gitti. Orada Osmanlı askerleri ile birlikte savaştı. Birinci Dünya savaşında orduya katıldı ve birçok cephede savaştı. 

EĞİTİMİNİN İLK YILLARI

İzzeddin on dört yaşında iken kardeşi Fahreddin ile birlikte Kahire’ye Ezher’e gitti ve 1909’a kadar süren eğitimi sırasında Muhammed Abduh ve Muhammed b. Abdülmalik el-Alemî gibi hocalardan faydalandı, M. Reşîd Rıza, İzzeddin Alemüddin et-Tenûhî, Züheyr eş-Şavîş ve Ali et-Tantavî gibi şahsiyetlerle dostluk kurdu. Cebele’ye döndükten sonra babasının medresesinde müderris oldu; aynı zamanda Mansûrî ve İbrahim b. Edhem camilerinde vaizlik görevi üstlendi.

DİNİ VE SİYASİ FAALİYETLERİ – OSMANLI ORDUSU İÇİN MARŞ YAZDI

Kassam, İtalyanların Libya’ya saldırmasına karşı (1911) önce düzenlenen gösteri hareketlerine katıldı. Ardından halkı silahlı mücadeleye çağırmaya, gönüllü asker ve para toplamaya girişti; Osmanlı askerlerini desteklemek için bir de marş yazdı.

OSMANLI'YA DESTEĞİ

I. Dünya Savaşı başladığında doğrudan Osmanlı ordusu saflarında çarpışmak üzere müracaat etti. Bunun üzerine askerî eğitimden geçirildikten sonra cephede garnizon imamı olarak görevlendirildi. Ortadoğu’nun Osmanlı Devleti’nden ayrılması meselesi ortaya çıkınca Cebele’ye döndü ve bir halk ordusu oluşturdu. Savaşın ardından Fransızlar Suriye’ye yerleştiğinde Ömer el-Baytar ile birlikte direniş hareketine başladı. Fransızlar tarafından idam talebiyle aranmaya başlanınca Filistin’e geçerek Hayfa’ya yerleşti (1921).

FİLİSTİN'DE DİRENİŞ FAALİYETLERİ

Hayfa’da ders vermeye başlayan ve bir yandan da İstiklal Camii’nde imam-hatiplik yapan Kassam 1926’da Cem‘iyyetü’ş-Şübbani’l-Müslimîn’e girdi ve bir süre sonra da başkanlığına seçildi. Bu vesileyle köyleri dolaşmaya başladı, İngiliz işgaline ve Siyonist harekete karşı halkı bilgilendirmek imkanı elde etti. Yahudilere arazi satılmasına şiddetle karşı çıkarak bunun önlenmesini istedi. Çevresinde toplanan ve “meşayih” (kendisinin ölümünden sonra Kassamiyyûn) denilen taraftarlarının örgütlenmelerini sağladı. 1930’dan itibaren resmî nikah memuru olarak görevlendirildi.

Kassam, Siyonizmin İngiliz manda idaresi tarafından desteklendiği kanaatiyle esas mücadelenin İngilizlere karşı yürütülmesi gerektiğine inanıyordu. Dolayısıyla genel bir mücadele için hazırlıklarını tamamladıktan sonra Balfour Deklarasyonu’nun yıldönümünde hareketi başlattı (2 Ekim 1935). Fakat ilerleyen günlerde İngilizler teşkilâtın gizli karargâhını bastılar ve Nablus-Cenîn arasındaki Ya‘büd mevkiindeki çatışma neticesinde İzzettin el-Kassam burada İngilizlerle çarpışırken şehit oldu (20 Kasım 1935).

Cenazesi Hayfa’ya götürülerek ertesi gün defnedildi. Bu çatışma İngilizlere karşı yürütülen silahlı mücadelenin başlangıcı olmuş, daha sonra 19 Nisan 1936 günü patlak veren ve ilk intifada sayılan Filistin ayaklanmasında Kassamcılar önemli rol oynamışlardır.

İzzeddin el-Kassam’ın hareketi, İngiliz idaresine karşı cihat fikrinde birleştiği diğer hareketlerden, özellikle Mısır’daki İhvan-ı Müslimîn’den daha çok askerî tarafı ağır basan bir hareket olmasıyla ayrılır. Nitekim Filistinli bazı gruplar 1980’lerin sonlarında askerî kanatlarına İzzeddin el-Kassâm adını vermişlerdir. Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) silahlı kanadının adı da Kassam'dan gelmektedir.
Kassam, Suriyeli liderlerden Muhammed Kamil el-Kassab ile birlikte Muhammed Şubhî Huzeyran’a reddiye olarak başta cenaze konusu olmak üzere bid‘atlara dair bir de kitap yazmıştır (en-Naḳd ve’l-beyân fî defʿi evhâmi Ḫuzeyrân, Dımaşk 1925).

ARAP İHANETİ MASALININ UYDURMA OLDUĞUNU ANLAYABİLİRİZ İNŞALLAH

Evet Şerif Hüseyin denen üç beş hain şerefsiz Osmanlıya ihanet ederken, 200 bin Arap askerden yani Mehmetçikten birisi de Hamas’ın askeri kanadına isim olan kahraman izzettin el-Kassam’dı. 

İngilizin yazdığı tarihe teşne olduğumuz için kendi yazdığımız tarihi bilmemek ve öğrenmemek konusundaki cahilliğimiz yüzünden böyle algılarımızı çok güzel yönetiyorlar. Topyekün bir Arap isyanı yok. Tıpkı Osmanlıya ihanet eden İttihatçı, mason ve Siyonist uşakları olduğu gibi Araplar içinde de bu durumda hainlikte sınır tanımayanlar vardı. Fakat milyonlarca Arap içinde Şerif Hüseyin denen ağlaya ağlaya geberen bir şerefsizin yaptığını esas alıp geri kalan koskoca bir Müslüman Arap dünyasını yok saymak tam da emperyalist ve Siyonist sevici İngilizin ekmeğine yağ sürmektir. Tarih bilmemek ve bilmek de istememek cahilliği getiriyor. 
15 bin haini esas alıp diğer tarafta binlerce Çanakkale’de şehit olan Arap askeri ve Kutü’l Amare’de, Filistin cephesinde, Medine Müdafaasında, Çanakkale’de omuz omuza savaşan Türkü, Kürdü ve Arabı görmemek bilgisizlikten değilse, ihanettendir. Vesselam.

Yazarın Diğer Yazıları