• Haberler
  • Gündem
  • Bir kişinin öldüğü olayla ilgili açılan davada kardeş olan sanıkların yargılanmasına başlandı

Bir kişinin öldüğü olayla ilgili açılan davada kardeş olan sanıkların yargılanmasına başlandı

Kazım Karabekir Mahallesi'nde meydana gelen ve 19 yaşındaki E.Ç.'nin yaşamını yitirdiği olay nedeniyle açılan davada sanık olan kardeşler M.Ü. (20) ve M.A.Ü. (18)'nün yargılanmasına başlandı.

Olay 18 Ocak tarihinde Melikgazi ilçesi Kazım Karabekir Mahallesi’nde meydana geldi. İki grup arasında çıkan bıçaklı kavgada 19 yaşındaki E.Ç., hayatını kaybetti. Olayla ilgili Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından yapılan çalışma sonucu olayın şüphelisi M.Ü. ve M.A.Ü. emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Tutuklanan şahıslar hakkında hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan dava açıldı.  İlk duruşmaya tutuklu sanıklar M.Ü., M.A.Ü., olayda hayatını kaybeden E.Ç.’nin müşteki yakınları ile taraf avukatları katıldı. Mahkemede konuşan tutuklu sanık M.Ü., “E.Ç.yi mahalleden tanırım. Aramızda husumet yoktur. M.A.Ü kardeşim olur. Olaydan önce yabancı uyruklu İ.A.M.’e,  motosiklet sattım. Her hafta 3 Bin TL olarak ödeyecekti. İki – üç hafta sonra parayı ödememeye başladı. Motor benim adıma olduğu için 1 ay sonra eve trafik cezası geldi. Ben de Emniyet’e gidip şikayetçi oldum. Yabancı uyruklu İ.A.M. ile olay gününe kadar konuşmadık. Onu buldum ‘motorla ceza yemişin ödeyecek misin?’ dedim. ‘Ödemiyorum al alabiliyorsan’ dedi. ‘Kazım Karabekir Mahallesinde S.S.’nin evindeyim’ dedi. Yabancı uyruklu İ.A.M. onun yanında çalışıyordu. ‘Gel’ dedi. ‘Geleyim konuşalım’ dedim. Saat 22.00-22.30 gibi evden tek başına çıktım. Söyledikleri yere gittim. Ben geldiğimde kardeşim M.A.Ü. geldi. Konuşulanları duymuş ben de ‘konuşup geleceğim senin gelmene gerek yok’ demiştim. Ailem de gelmiş. Karşı taraf 7-8 kişiydi bulundukları yer karanlıktı. Bazılarının yüzü kapalıydı. Yüzü açık olanlar E.Ç. yabancı uyruklu İ.A.M. ve S.S. idi. Yabancı uyruklu şahsa seslendim. Orada E.Ç. ile S.S. öne çıktı. E.Ç., ‘ne konuşacaksın?’ dedi. Ben de ‘yabancı uyruklu İ.A.M. ceza yemiş’ dedim. S.S. ‘sana para yok’ dedi. Bende ‘böyle olmaz konuşalım’ dedim. E.Ç., ‘konuşacak bir şey’ yok diyerek av tüfeği ile bana doğru ateş etti. S.S. ile yabancı uyruklu İ.A.M.’ın elinde tüfek vardı ama onlar ateş etmedi. Kardeşim de yanımdaydı. Annem bağırdı ben de babamın vurulduğunu sandım. Onların üstüne doğru koştum. Kaçarken birinin bıçak düşürdüğünü gördüm. Alıp peşlerinden koştum. Toplamda 8 kişilerdi 4-5’i aynı binaya girdi. Ben de arkalarından girdim. Üst kata çıktığımda E.Ç. merdivenlerin üst tarafındaydı, küfür etti. Tüfeği bana doğrultunca ben de vuracağını sanıp bıçağı rast gele salladım. Kardeşimin elinde bir şey vardı ama onun da E.Ç’ye vurup vurmadığını bilmiyorum. Binaya giren diğerleri nereye gitti bilmiyorum. Biz onu bırakarak uzaklaşmak istedik. M.A.Ü. ile kaçtık. Ev sahibi ‘ne oluyor?’ diye bağırdı ben de ‘ambulansı ara’ diye bağırdım. Buluştuğumuz yerle olayın olduğu bina yakındı.  Kardeşimle dedemlerin müstakil eve gittik. Polisler aradı. Nerede olduğumuzu sordu. Bir yer söyledim orada kardeşimle bizi aldılar. Bıçağı olay yerine attım. Ben kardeşime ‘onu vur vur’ gibi şeyler söylemedim. Kalbine geleceğini bilsem yapmazdım. Tüfek E.Ç.‘nin yaralandığı yerdeydi. Orada 2-3 el ateş edildi. O da karşı taraftan edildi. Babamda silah yada tüfek yoktu. Babam işini bitirin diye bir şey söylemedi” diye konuştu. Diğer sanık M.A.Ü., ise, “Ben E.Ç.yi tanımıyorum. Mahallede gördüysem bir kaç kez görmüşümdür. Ağabeyim M.Ü. olaydan 3 ay önce yabancı uyruklu İ.A.M. ile A.A.M. isimli kardeşe motor satmıştı. Olay günü ben işten çıkmıştım. Ağabeyim M.Ü.’nün telefon konuşmasını duydum.  Yabancı uyruklu da ‘gel ala biliyorsan’ dedi. Sinkaflı konuştu. Ağabeyime ‘nereye gidiyorsun?’ dedim ‘boşver sen yat’ dedi. O çıktı biraz zaman geçince bende arkasına çıktım. Ağabeyim de ben de evden bıçak alıp çıkmadım. Ağabeyimi takip ettim. Boş arazide onlarla görüştü. Ağabeyim yabancı uyruklu İ.A.M. çağırdı ‘gel konuşalım’ dedi, 7-8 kişilerdi. E.Ç. ile S.S. ve yabancı uyruklu İ.A.M.’da tüfek vardı. E.Ç. ‘konuşacak bir şey yok’ dedi. Ağabeyim de ‘bir konuşalım böyle olmaz’ dedi. E.Ç. ‘para mara yok’ dedi, küfretti ve ağabeyime doğru ateş etti. Ben ağabeyimin çaprazındaydım. Onlar ateş edince yere yatmıştım. Ayağa kalktım. Ben kalkarken ağabeyim onların üzerine konuşuyordu. Karşı taraf da kaçıyordu. Bende ağabeyimi durdurmak için peşinden koştum. İki katlı müstakil eve doğru 7-8 kişi koşuyordu. Ağabeyimde arkalarından koşuyordu onun arkasına da ben gittim. E.Ç.‘nin binaya girdiğini gördüm. Girerken demir parçası vardı onu aldım. Ağabeyim çıkmıştı. Ben de arkasına çıktım. Diğerleri nereden kaçtı görmedim. E.Ç. silahı abime doğrulttu. Ben de demir parçasını salladım. Değip değmediğini bilmiyorum. O olduğu yere oturdu sonra ağabeyimle ben çıktık. Ağabeyimin ona bıçak vurduğunu görmedim. Ev sahibi ‘ne oluyor?’ diye bağırdı. Ağabeyim de ‘ambulansı ara’ diye bağırdı. Babamla annem karşı tarafın bize ateş ettiğini yerde aracın yakınlarındaydı. Biz de bağ evine gittik. 30-45 dakikadan polis aradı. ‘Yerinizi söyleyin’ dediler. Ağabeyim ‘siz söyleyin biz gelelim’ dedi. Ağabeyimin söylediği yere gittik polisler bizi aldı. Ben ağabeyimi durdurmak için peşinden koştum. Babamda tüfek yoktu. Babam arkamızdan geldi ateş etmedi” diye belirtti. 
MÜŞTEKİLER: EN AĞIR CEZAYI ALMALARINI İSTİYORUZ
E.Ç.’nin babası Müşteki H.Ç., “Şikayetçiyim  20 sene büyüttük besledik. En ağır cezayı almalarını istiyorum. İnisiyatif kullanılacaksa bizim için kullanmanızı istiyoruz. Evimiz yangın yeri” diye belirtti. 
Annesi ise “Oğlum gün boyunca evdeydi. Yemek yiyecektik bir telefon çaldı asker gecesi vardı ‘Yemeği ayır. Erken geleceğim’ dedi. Saat 22.30 gibi babası aradı oğlum telefonu açmadı. Daha sonra polisler aradı. Sanıkları tanımıyorum. Benim evladıma bu kadar canice kıyacak ne yapmış?” ifadelerini kullandı. Ağabeyi de, “Kardeşim, ‘asker gecesine gideceğim’ dedi. Ö.D., Y.A. ve bu yabancı uyruklu şahısla asker gecesine gitti. Kardeşimin ruhsatlı ruhsatsız tüfeği yoktur. Sonuna kadar şikayetçiyim. Önce yüce Allah'ın sonra sonra sizin adaletinize güveniyorum” diye konuştu.
Tanık sanıkların babası tanık A.M., “Oğullarım peş peşe çıkmış. Anneleri beni uyandırdı ben de peşlerine gittim. Sokaklarda aramaya başladım. Bağ evimin yakınlarında buldum. M.Ü. olay yerinin orda 15-20 metre ilerisinde kalabalık vardı, oradaydı. M.A.Ü. peşinden koşuyordu. İndim yanına gittim o ara karşı taraftan biri küfür etti. E.Ç. av tüfeği ile ateş ediyordu. İlk başta seçemedim. Ölen şahsı da tanımıyorum kamera tespitinde gördüm. Silahla ateş edilince eşim çığlık attı. M.A.Ü. ile diğer oğlum M.Ü.’ün peşinden koştuk. Durdurmak istedik. Mesafeyi açtılar yetişemedim. Olay yerine  vardığımda M.A.Ü. dışarıdaydı. ‘Ağabeyin nerede’ dedim, ‘geliyor’ dedi. İkisinin de elinde bir şey yoktu. Eşim o binanın önüne geldi. Çocuklarla birlikte oradan uzaklaştım. M.Ü. binadaki kişiye ‘çocuk ölüyor ambulans çağırın’ dedi. Kaçanlar gelir diye korktuk. Yolda polisi de ambulansı da aradık. Ben olayın yaşandığı binaya girmedim. Çocuklarımın maktul ile husumeti yoktu” ifadelerini kullandı.
MÜŞTEKİ AVUKATLARI: E.Ç.’DE TÜFEK YOKTU 
Tanıklar dinlendi. Daha sonra müşteki avukatı da, “Olay yerinde tüfek bulunmuyor. Görüntülerde E.Ç.’nin elinde silah yok. Elinde tüfek olan biri bıçakla üzerine koşan birini en azından durdurmak için kullanabilirdi. Görüntülerde de olay yerinde de tüfek bulunmadı.” dedi. Mahkeme heyeti eksiklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme

Kayseri Gündem - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0533 704 84 10
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!