Resul COŞKUN

İbret Almak Gerek

Resul COŞKUN

Bismillahirrahmanirrahim
Haşr Suresi2. Ayet: "Ehl-i kitap’tan inkâr edenleri ilk sürgünde yurtlarından çıkaran O’dur. Siz onların çıkacaklarına ihtimal vermemiştiniz. Onlar da kalelerinin kendilerini Allah’a karşı koruyacağını sanmışlardı. Ama Allah’ın azabı hiç beklemedikleri bir yerden geliverdi; Allah yüreklerine korku düşürdü; öyle ki evlerini hem kendi elleriyle hem de müminlerin elleriyle yıkıyorlardı. O halde ibret alın, ey akıl sahipleri!"

Bizi yaratan akıl nimeti ve sayamayacağımız kadar çok nimetlerle donatan Rabbimize hamd olsun. Rasûlü Hazreti Muhammed'e salât ve selâm olsun. 

Akıl sahibi olanlara yakışan geçmiş olan şeylerden ve gelecekte olacağı haber verilen şeylerden ibret almak ve Rabbimizin rızasını kazanmaya çalışmaktır. İsra ve Miraç olayı da ibret alınması gereken pek çok olayın gerçekleştiği ve olacak şeylerin haber verildiği olağanüstü bir hadisedir. İşte İsra ve Miraç mucizesinde haber verilen olaylardan bir kısmını sizlerle şiir tarzında paylaşmaya gayret edeceğim. Rabbim okuyanları, ibret alanları ve bizi rızasını kazanan salih, muttakî kullarından eylesin. Ahir ve akibetimizi hayırlı eylesin.


Tuhaf mı/Ettiğini bulmak mı?

Çıkarken Miraca Allah Rasulü
Ayan beyan gördü birtakım haller,
Sordu Cebraile Allah Rasulu,
Nedir bu acayip, bir tuhaf haller?

Açıkladı Cebrail tuhaf halleri,
Ümmetin başına gelecekleri,
Bize de bildirdi Allah Rasulü,
Duysun tüm insanlar düzeltsin hali.

Melekler vurarak eziyor başlar,
Sonra düzeliyor ezilen başlar,
Kim bunlar deyince Allah Rasulü,
Cebrail dedi ki, ezilen başlar:
Cami bilmez, Cumalardan kaçanlar,
Rükû ve secdeyi terkeden başlar.

Yola revan oldu Cibrille Rasul,
Giderken gördüler aç ve çıplaklar,
Rasulullah sordu kimdir ki bunlar?
Cebrail dedi ki aç ve çıplaklar;
Fakirlere yardım etmezdi onlar.
Zekat ve sadakadan uzak duranlar.

Bir Cemaat gördüler sofra başında,
Önlerinde vardı güzel yemekler,
Lakin yedikleri çok iğrenç leşler,
Sordu yine Rasul, kim bunlar diye,
Dedi Cebrail de bunların malı,
Hem haram hem helal karışık malı,
Lakin bunlar yerdi hep haram malı.

Göklere yolculuk devam ederken,
Sırtında yük olan kişiler gördü.
Ağır yük üstüne yük katıyordu,
Rasulullah sordu, nedir bu durum?
Dedi ki Cebrail, onların hali,
Haksızlık ve zulüm ediyorlardı,
Emanetleri de korumazlardı.

Giderken gördüler bir tuhaf grup,
Onlar etlerini kesiyorlardı,
Kestikleri etten hep yiyorlardı.
Rasulullah sordu, bu nedir diye,
Dedi ki Cebrail, bu et yiyenler,
Dedikodu, gıybet eden kullardır.
Sözleri taşıyan nemmam kullardır.

Sonraki tuhaflık, korkunç mu korkunç 
Dilleri çekilmiş kafalarından
Hınzır suretine dönüp dururlar,
Rasulullah sordu, bu nedir diye,
Yalancı şahitlik eden kullardır,
Onlar için çetin azaplar vardır.

Sonraki durakta kadınlar vardı,
Ateşten elbise giymişti onlar,
Melekler vururdu, ateşten gürzler,
Azabın üstüne azap olurdu,
Nedir bu deyip de sorunca Rasul,
Dedi ki Cebrail, azap görenler,
Kocayı incitip, zina edenler.

Sonra yükselirken, bir grup vardı,
Yanarak ateşte kül olurlardı,
Tekrar dirilip de yine yanardı ,
Sordu Rasulullah: kim idi bunlar?
Cibril cevap verdi: isyan edenler,
Baba saymayıp da  asî olanlar.

Tuhaf mı tuhaf ki, acayip haller,
İnsan yaşarken bunları hakeder.
Ya Rabbi yaşarken Sen koru bizi, 
Azabı hakeden kul olmayalım.
Nar-ı cahiminde kavrulmayalım.

Yaşarken Cenneti Hak edelim biz,
Ahirette Rasul'e, komşu olak biz.
 

Yazarın Diğer Yazıları