''Öyleyse bu gidiş nereye?''
Tekvir Suresi
Her şeye yetişmeye çalışıyoruz şu fani dünyada. Okul, iş, eğlence...
Aslında her şey aldığımız bir nefese bağlı. Ya aldığımız nefes son nefes ise...
Ya da verdiğimiz nefes son nefesimiz ise...
Acaba farkında mıyız yaşamak için bir nefesi bize bahşeden, her şeye Kadir olan ve sayısız nimetler veren Rahman’ın? Farkında mıyız ezanlar okunurken farkına bile varmadan fütursuzca geçiştirdiğimiz zamanın?
Yüceler yücesi, her şeyi yaratan, düzenleyen, şekil veren Allah’ın daveti var beş vakit. Acaba vakit yaklaşırken hazırlığımızı yapıp bekliyor muyuz? Minarelerden yapılan kurtuluş davetine uyuyor muyuz? Öyle bir davet, öyle bir çağrı ki; İnanmayanları Hakk Din İslâm’a, kurtuluşa davet, inananları kulluğa ve kurtuluşa davet.
Elhamdülillah iman ettik, mü’miniz, müslümanız. Kalbimizle tasdik edip dilimizle ikrar ettiğimiz bu yüce dini, davranışlarımızla da göstermemiz gerekmez mi? Yüce Allah’ın buyurduğu gibi (Bakara suresi: 138. Ayet) O’nun boyasıyla boyanmamız, O’na kulluk etmemiz gerekmez mi?
Yaşam inançla örtüşmüyorsa sıkıntı büyük demektir. İnancımızı hayatımıza yansıtmıyor isek nasıl ispat edebiliriz inancımızı, Müslümanlığımızı?
Allah’ın nimetlerini saymaya kalksak, saymakla bitiremeyiz. Kaldı ki yaşamak için muhtaç olduğumuz bir nefes şükretmek için yeter de artar bile. Çünkü o nefes yoksa hayat bitmiş demektir. O kadar sayısız nimetler veren Allah’a kulluk etmiyorsak ahretimiz de hüsran demektir.
Neyimize güveniyoruz, yediğimiz organik gıdalara mı? Bizi tedavi etmeye çalışırken ölen doktorlara mı? Ya da yarınlara hazırlık yapıyoruz diye biriktirmeye çalıştığımız mallara mı? Bir nefes yoksa sahip olduğun hiçbir şey yok demektir.
Öyleyse Güzel İnsan, gafletten uyan, fıtrattan (“Her doğan çocuk İslam Fıtratı üzere doğar...” Hz. Muhammed (sav) Buhari; Tefsir (Rum suresi:2 ayet) getirdiğin özüne dön! Yediğin, içtiğin, giydiğin ve yaptığın her şey Allah’ın rızasına uygun olsun. Geçici menfaatler uğruna ahiretini kaybetme!
İNSAN OLMAK GÜZEL ŞEY
İnsan olmak güzel şey,
İnsanca kalabilmek,
Hakk rızası kazanıp,
Dünyadan göçebilmek.
Dr. Resul Coşkun
