- Haberler
- Gündem
- Milletvekili Çopuroğlu: 'Satıcı, tağşiş ihtimalini biliyorsa o ürünü rafına koymaması lazım'
Milletvekili Çopuroğlu: 'Satıcı, tağşiş ihtimalini biliyorsa o ürünü rafına koymaması lazım'
AK Parti Kayseri Milletvekili Şaban Çopuroğlu, 'Satan kişi ürünle alakalı bir tağşiş ihtimalini biliyorsa o ürünü rafına koymaması lazım. Peki bilemeyebilir mi? Çok doğal bilemeyebilir. Bunun için de onunla alakalı bilgi, belge alarak satması lazım. Çünkü burada ceza neticede satıcıya da yazılıyor' dedi.
AK Parti Kayseri Milletvekili Şaban Çopuroğlu, Kayseradar ve Radyoradar ortak canlı yayınında 'Yol Açık' programına katılarak Kaysereradar Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Bayram'ın sorularını yanıtladı. Milletvekili Çopuroğlu, ‘tağşiş’ ve ürünlerdeki ‘son kullanma tarihi’ ile ilgili denetimler hakkında konuşarak; “Bir yere gittiniz beyaz eşya aldınız, ürünle alakalı sıkıntınız çıktı. Beyaz eşya üreten firmayı değil aldığınız bayi ile alakalı bir diyalog içinde oluyoruz. Yani marketlerde satılan en çok en çok tağşiş yapılan ürün şey zeytinyağı. Birim fiyatı yüksek olması lazım, bal da buna dahil. Tabii bunlarla alakalı satılan firmalarda sertifikasyon istenmesi gerekiyor. Nedir bu? Mesela getirdiğin ürünle alakalı aldığım bir rapor olması lazım yani. Ürünün içerisinde neler olduğunu sertifikasyonunu getirip satıcıya vermesi lazım. Satıcı bu ürünü bunu almadan rafa koymaması lazım. Dolayısıyla o sertifikasyonu veya o listeyi kim veriyorsa bundan sorumlu olması lazım. Onu da bile bile satıyorsa o iş yerine ağır ceza verilmesi lazım. Para cezaları da çok da yüksek yazılıyor. Mesela geçtiğimiz günlerde bir alışveriş yapıyordum orada bir serzenişte bulundu bakkal. Kendi sattıkları yoğurdun üzerinde son kullanma tarihi veya üretim tarihi ikisinden birini yazmamışlar ki bu dijital olarak basılıyor. Kendisi manuel yazabilmesi mümkün değil. Bir ceza yazdılar. Üretici yapıyor. Oradaki satıcı bu para için üreticiye diyor ki sen ürünün üzerinde getirdin yazmıyordu. Dolayısıyla burada onu satan kişi ürünle alakalı bir tağşiş ihtimalini biliyorsa o ürünü rafına koymaması lazım. Peki bilemeyebilir mi? Çok doğal bilemeyebilir. Bunun için de onunla alakalı bilgi, belge alarak satması lazım. Çünkü burada ceza neticede satıcıya da yazılıyor. Bunu engellemenin en kestirme yöntemi şu; bir kere satış aşaması rafa girerken bir mekanizma olması lazım. Vatandaştan şunu bekleyemeyiz; içini aç kullanma kılavuzunu oku. Bir de şöyle bir şey yapılmıştı; Ne kadar doğru bilmiyorum ama uygulanabiliyor mu? Tüm Türkiye’deki fahiş fiyat engellemek için belli bir internet sitesi yazıldı, oradan bakılıyor karşılaştırılıyor. Çok efektif olmadı bu. Her aşamada mekanizma da kontrol edilmesi lazım. Zaten bunlar belli büyüklüğü geçtiyse elektronik fatura kesiyor. Bunlar da ister istemez sisteme düşüyor. Sisteme düştüğünde kimin, nereye ne mal sattığı belli. Bir de bir marketin birden fazla şubesi varsa siz bir tanesi kontrol etseniz yeter zaten. Hepsinde aynı ürün. Kayseri'de kaç tane market var diyelim bin tane market var. İşte kaç tane firma var 7 tane, 10 tane. 10 tane marketten bir tane numune alınsa yeter. Ama bu sürecin bahsettiğim gibi uzaması ile iş işten geçmiş oluyor” ifadelerine yer verdi.
Bakmadan Geçme
