İsmail ARSLAN

Görüşlerim

İsmail ARSLAN

Suçu ceza ile önlemeye çalışmak, çoğu zaman suça ortak olma ezikliğinin bir tezahürüdür.

Örnek:

Evli, 3-4 çocuk babası bir emekliye 10000 lira maaş ile, bir ay geçin dediğinizde, o, bu imkansızlığın pençesinde, bir de metanet ve iz'andan uzak bir anında eşinin "komşunun şusu var, busu var, bize de al, almıyorsan şu ol bu ol" demesine" (bu asla bir mazeret olmamasına rağmen) aklını kaçırıp, şiddet ile karşılık verdiğinde  "vay seni cani seni, al sana ceza" diyen devletin bu adamın, ailenin yaşam koşullarını iyileştirmede kendini sorumsuz görmesi bu şiddete ortak olmaktır ve şiddet uygulamaktan daha ağır ayrı bir suç da bu suçun içinde saklıdır.
*
ABD ve Avrupa'daki üniversitelerde Filistin için öğrenciler eylem yaparlarken, bizde bir şey yok diyenlerin atladıkları husus şu: Oralarda yönetimler katliama destek veriyorlar, öğrenciler buna tepki vererek, bu halta ortak olmamaya zorluyorlar idareleri, bizde yönetim haktan yana bu hususta, öğrenciler neden eylem yapsınlar!!
*
Sanal ortamda birileri okuduğunuzda, sözün sahibine hakaret edeceğiniz bir şeyler paylaşıyorlar ve yorumları izlemeye geçiyorlar. Hakaret edenlerin sırtından hukuku kullanarak, para kazanma ile meşgul oluyorlar. Bu tuzaklara düşmeyin. 
*
İslam, Adem Peygamber'den, son Peygamber Ahmet aleyhisselam'a kadar daima ilkeler dini olmuşken, Aleyhisselam vefat eder etmez, bir siyasi güç ve iktidar aracı haline dönüştürülmüştür ki mesajı baki bu dinin, fiili varlığı, bu minvalde tartışmalıdır.

Enaniyet, şehvet, şöhret, servet, riyaset putlarına savaş açmış İslamı, bu putlara hizmetçi kılanlardan İslam, azad olmadıkça yeryüzünde huzur haramdır.
*
10-16 Mayıs arası engelliler farkındalık haftası!
Bugün engellilerin yaşadıkları sıkıntılara her engelli olmayan yarın muhatap olabilir. Empati yapılsın, başka da bir şeye lüzum yok!

Dünya hayatında kimseye imtihansız bir yaşam yok. Kimi sağlık, kimi eş, evlat, akraba, dost, kimi varlık ve yoklukla ve daha niceleri ile sınanıyor.

Özellikle toplum yaşamında engellilik, bazı imkanlardan yoksun olmaya sebep oluyor. Onların varlığı toplum için ayrı bir imtihan vesilesi olmasın. Şöyleki onları yok sayarak, veya eziyet ederek sıkıntıya girmemek lazım. Sonuçta herkes bir engelli adayıdır yaşam içinde esasta. Bugün olmayan yarın başımıza gelebilir.

Devletin üzerine düşen, engeli kişiyi neyden mahrum bırakıyorsa ona yönelik düzenleme yapmasıdır ki bu hakkaniyete ve gerçek duruma uygun olacaktır.
Sağlık ise o yönde,
Alet edevat ise öylece,
Gidere katkı ise öyle,
Eğitim, iş böylece.
Mahrum bırakanın mahrum kalmasın mukadderdir.
Üzen üzülür,
Ezen ezilir,
Alandan alınır,
Verene verilir.

Lütfen hiç kimse mücadeleden kaçınmaya, yaşamdan kopmaya kendine bahane aramasın. Bu kalp atmaya devam ettiği sürece hayattayız madem, yaşamı kabullenerek, hayatı en uygun biçimde fayda dolu yaşayalım. 

Herkes yaşamının bir yerlerinde bedensel, veya zihinsel bir engel ile muhatap olabilir, engellilere, bu gerçeği hatırlayarak, empati yapılması isabetlidir.

5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun'un 1. maddesinin reelde uygulamaya koyulması ümidiyle;

1. MADDE
"Engellilerin temel hak ve özgürlüklerden faydalanmasını teşvik ve temin ederek ve doğuştan sahip oldukları onura saygıyı güçlendirerek toplumsal hayata diğer bireylerle eşit koşullarda tam ve etkin katılımlarının sağlanması ve engelliliği önleyici tedbirlerin alınması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlamaktır. Bu kanun engellileri, ailelerini, engellilere yönelik hizmet veren kurum ve kuruluşlar ile diğer ilgilileri kapsar.”

Mesela bendeniz 44 yaşımda kısmi felç geçirdim ve 10 yıldır felç ile mücadele ediyorum, mücadeleden hiç vaz geçmedim, Allah şifa ve dayanma gücü nasip ede duasındayım. 

% 81(sürekli) engelli raporum var. Avukatım ve sağ elimi kullanamasam da şükür ki zorlanarak olsa da yürüyebiliyorum, mesleğimi yapabiliyorum. Çok yoğun bir tempom yok ve dava yüküm de fazla değil, lakin hak müdafiliği yapabilme imkanına, engel durumum mani olmuyor.

88 yılında kazandığım Ankara Ün Hukuk Fakültesinde okuyamayarak, atılmam sonrası 40 yaşında birinci sınıftan af ile dönüş yapıp, tekrar  başlayarak, 2014 yılında  son sınavıma felçli olarak girerek, mezun olup, avukatlık stajımı taze felçli olarak yapıp, mesleği yapmaya başladım ki, en büyük avantajım çevrem aklı ve gönlü salim sakin insanlar ile kaim idi ve hala da öyle çok şükür.
Siz nasıl bir hayat istiyor iseniz, öyle böyle ona ulaşıyorsunuz bir biçimde. Sakin, verimli, akışkan, faydalı, ağız tadı ile, hayırlı bir hayatı temenni ediyorum daima. Hamd olsun bu hayatı yaşıyorum. 4 kız babasıyım elhamdülillah. Okumayı da hiç bırakmadım. 
Lütfen ağız tadı umun ve razı olacağınız işlerin peşine düşün. Bir çıkış illa ki bulacaksınızdır.

Kandil pkklıların psikolojik eşiğidir. Bu mevki öyle uçaklarla bombardımana tabi tutulmakla değil, karış karış askerimizin postalları ile çiğnenmedikçe ve tüm teröristlerden temizlenmedikçe pkkya okkalı bir tokat attık demek gerçekçi olmayacaktır.
Burası düşünce Türkiye sınırları içerisinde sivil görünümlü teröristleri de aktif bir temizleme operasyonu gayet başarılı olabilecektir

Yorumlar 1
Süleyman Şimşek 14 Mayıs 2024 18:51

Hayırlara vesile olsun inşallah

Yazarın Diğer Yazıları